Deva Partisi Genel Başkanı Babacan;” Bu Seçimlerde Hep Birlikte Sarı Kartı Göstereceğiz”

Van’da bir otelde düzenlenen toplantıya Deva partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Dr. Medeni Yılmaz, DEVA Partisi Genel Başkan Başdanışmanı Kerem Altun, DEVA Partisi Van Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Av. Erkan İrven, ilçe belediye başkan adayları ve partililer  katıldı.

Toplantıda İlk söz alan DEVA Partisi Van Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Erkan İrven, “Bu göreve talip olduğumuz günden bu yana çok güzel çalışmalar yaptık. Sahada partimize karşı güzel bir teveccüh var, devam eden tüm süreçlerde de çalışmalarımıza devam edeceğiz. 31 Mart Yerel Seçimleri hem Van hem de Türkiye için önemlidir, bu seçimde vereceğimiz tüm oylar çok büyük önem arz ettiğini bildirmek isterim.” şeklinde konuştu.

Deva Partisi Genel Başkan Başdanışmanı Kerem Altun’da , “Uzun bir maratonun sonuna Van’da noktayı koyuyoruz, kadim bir şehre sahibiz, bu kadim topraklarda kimler yetişmedi ki. Birer değer olarak iz bırakıp köşelerine çekilen çok değer yetişti Van’da, şimdi de yepyeni bir sayfa açılıyor. Demokrasi ve Atılım diye nitelendirdiğimiz bir anlayış geliyor, bundan sonra da öyle olacak. Samimi insanların rol aldığı bir siyasi hareketin mensubu olmaktan mutluluk duyuyorum. Aramızda genel başkanımız Ali Babacan da bulunuyor, Türk siyasi tarihinde derin izler bırakmış; sözleri, davranışları ile rol model olmuş bir insanın aramızda oluşu bizleri mutlu ediyor. Bu seçimin ülkemize fayda ve müjde vermesini diliyorum.” diye konuştu.

Seçimlerde sona yaklaşıldığını belirten Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan: “Bugün seçimlerden sonraki tabloya baktığımızda son çalışma günümüz çünkü bu akşam saat 18:00’da seçim kampanyası tamamlanıyor ve seçim yasakları başlıyor. Son güne geldik. Gerçekten Türkiye’de benim bu kampanya çerçevesinde ziyaret ettiğim şuan da 63. İldeyim. Türkiye’de ki vatandaşlarımıza son mesajı kadim şehrimiz Van’dan vermek istedim. Niye? Çünkü Van şöyle bir Ankara’dan bakıldığı zaman ve Van’dan Ankara’ya bakıldığı zaman gerçekten bir unutulmuşluk söz konusu. Gözden Irak kıssası varya, gerçekten özellikle hükümet açısından, ülkeyi yönetenler açısından, iktidar açısından bir unutulmuşluk söz konusu. Bunu nereden anlıyoruz? İşte daha en son açıklanan kişi başına düşen milli gelir rakamlarından anlıyoruz. Şuan da Van sondan beşinci sırada. Daha doğrusu son 5 il içerisinde. Rota neredeyse Van’a hiç uğramıyor. Böyle bir şey düşünülebilir mi? Doğunun en önemli giriş kapısı olan, Turizm denilince Doğu’dan ve Doğu komşularından bakıldığında ilk durak ilk kapı olan Van’ın dışarıda bırakılması inanın ihmal ve unutulmuşluk. Başka bir şey değil. Sıkıntılar büyük.  Vangölü bir tabiat harikası. Ama zamanında tedbirler alınmaması. Göle pek çok kaynaklar var. Yeteri kadar özen gösterilmemesi bu tabiat harikası değeri maalesef gün geçtikçe kirletiyor ve hem gelecek nesiller açısından hem de turizm açısından cazibesinin azalmasına sebep oluyor. Ve belki de en önemlisi gençler. Vanlı gençler. Genç işsizlik çok yüksek. Gençler yarınlarını başka şehirlerde, başka ülkelerde arıyorlar. Buna da çok üzülüyoruz. Bir gencimizin doğduğu topraklarda değil, başka yerlerde yaşama arzusu gerçekten hükümeti, ülkeyi yönetenlerin şöyle başlarını iki elleri arasına alıp, biz nerede hata yapıyoruz demelerine sebep olacak çok önemli bir konu. Bu seçimlerde Hükümete hep birlikte yanlış yoldasın diyeceğiz. Hatan var, yanlış yoldasın, hukuku çiğniyorsun, faul yapıyorsun diyeceğiz ve hep birlikte sarı kartı göstereceğiz” açıklamasını yaptı.

“Kayyum Uygulaması, Demokrasinin Kalbine Saplanmış Bir Bıçaktır” 

Konuşmasında Kayyum konusuna da değinen Babacan; “Türkiye’nin ortak sorunları var. Türkiye’nin bir çok ilini ilgilendiren ortak sorunlar var. Sadece Van’da değil, bir çok şehirde kayyum uygulaması var. Biz parti programımızı yazarken, bakın ben bugün Van’da olduğum için söylemiyorum bunu. Deva patisini kurduğumuz ilk gün 9 Martta açıkladığımız parti programına çok açık bir şekilde bunu yazdık. Bu yanlışlık dedik. Demokrasilerde böyle bir şey olmaz kabul edilemez dedik. Halkın iradesine idari bir kararla müdahale edilemez dedik. Bu vatandaşlarımızın demokrasiye olan inancını, demokrasiye olan bağlılığını, sandığa olan güvenini sınırlar dedik. Kayyum uygulaması, demokrasinin tam da kalbine saplanmış bir bıçağıdır dedik. Belediye başkanları hata yapabilir. Belediye başkanları hukuk ve kanunlar kapsamında dokunulmazda değildir. Hataları ve yanlışları varsa tabiki yasalar çerçevesinde yaptırımlar uygulanır ancak bu kararı verecek olan sadece bağımsız mahkemelerdir. Siz idari bir kararla Belediye başkanına ben seni görevden aldım diyemezsiniz. Görevden aldığınız Belediye başkanının yerine dışardan birini almakta başka bir hata. Orada seçilmişler var. Seçilmişler arasında bir Belediye başkanını seçmek esastır. Bu iki büyük hata maalesef ısrarla ve inatla yapılıyor” dedi.

“Anadil Bir İnsanın Annesinin Ak sütü Kadar Helaldir”

Babacanın gündeminde anadilde vardı. Anadil konusuna değinen Babacan konuşmasını şu sözlerle sürdürdü. “Cumhuriyetimiz 100 yılı devirmiş. 104. Yılın içerisindeyiz ve hala bugün neyseki bu delaleti yaşıyoruz. Bir milletvekilimiz çıkıpta meclis kürsüsünde iki, üç kelime kürtçe kelime kullandığında bu hala meclis kayıtlarına alınamıyor. Elleri ayaklarına dolaşıyor. Gerçeği artık görün. Türkiye’de Türkiye Cumhuriyeti hudutları içerisinde en çok konuşulan ikinci dile siz yabancı dil muamalesi yapamazsınız. Bilinmeyen bir dil muamalesi yapamazsınız. Bir uzlaşma komisyonu kurun. Deyin ki bu Türkiye’nin gerçeği ve bunu artık kabul edelim. Önce bu hakkı bir teslim edelim diyin. Bu gerçeklerden kaçıldığı müddetçe bu sorun çözülmez. Kürt sorunundan kaçtığınız müddetçe bu sorunu çözemezsiniz. Oy kullanacak herkese seslenmek istiyorum Asla benim oyum kıymetsiz demeyin! Her bir oy çok kıymetli. Sandık günü gidip, iradenizi mutlaka kullanın. Deva partisi olarak daima hukuk içerisinde olacağız. Her attığımız adım meşru olacak. Bizim hedefimiz büyük ve meşru bir hedef. O büyük ve meşru hedefe doğru ilerlerken attığımız her adımda meşru adımlardan oluşacak. Vatandaşın hakkını hukukunu gasp eden bir devlet, devlet olamaz. Çünkü siyasi meşrutiyeti olmaz. Biz vatandaşlarımızın insan olmaktan kaynaklanan her türlü temel hak ve özgürlüklerini çok önemseyen bir partiyiz. Sadece önemsemeyip, hayata geçirmek içinde her türlü gayretin içerisinde olan bir siyasi partiyiz”

Program basın mensuplarının sorularının ardından sona erdi.