Türkiye’nin en büyük gölü olan van gölü’nde yaşayan inci kefali balığı avlayarak geçimlerini sağlayan balıkçılar, dondurucu soğuğa rağmen ekmek mücadelelerine devam ediyor.
Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü’nde inci kefali avlayarak geçimlerini sağlayan balıkçılar, dondurucu soğuğa rağmen ekmek mücadelelerine devam ediyor.
Dünyada sadece Van Gölü’nde yaşayan ve her yıl 15 Nisan-15 Temmuz tarihlerinde üremek amacıyla tatlı sulara göç ettiği için avlanması yasaklanan inci kefali, binlerce ailenin geçim kaynağını oluşturuyor. İlkbahar mevsiminde tatlı sulara gerçekleştirdiği göç ile hafızalarda yer edinen inci kefali, kış mevsiminde balıkçıların yüzünü güldürdü. Sabahın erken saatlerinde teknelerle Van Gölü’ne açılan balıkçılar, yörede bilinen kış balıkçılığı için her gün ağlarını Van Gölü sularına bırakıyor. Bazen dolu bazen boş çıkan ağlar onlarca balıkçı ailesinin tek geçim kaynağı olmaya devam ediyor. Van Gölü’nün soğuk mavi sularına ağlarını atan balıkçılar akşama kadar zorlu bir av ile evlerine ekmek götürmenin mücadelesini vermeye devam ediyor.
“İnsanlığın var olduğu ilk günden günümüze kadar değişmeyen tek unsur gıda”
YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, “Van Gölü 3 bin 712 kilometrekare yüzey alanı ile beraber dünyadaki en büyük sodalı gölünü oluşturuyor. Yaşadığımızı son kovit-19 pandemisi ve dünyadaki diğer olaylar artık gıdanın ne kadar önemli olduğunu bize bir kere daha gösterdi. Bu açıdan ülkemiz iç sularındaki avcılık yoluyla elde edilen toplam üretimin üçte birlik gibi devasa bir bölümünü karşılayan Van Gölü’ndeki inci kefali her geçen yıl yükselen bir değer haline gelecek. Teknolojiniz ne kadar gelişirse gelişsin dünyadaki değişmeyen tek şey gıda ihtiyacı. İnsanlığın var olduğu ilk günden günümüze kadar değişmeyen belki de tek unsur gıda. Bu noktada inci kefali her yıl yükselen ve değer kazanan önemli bir meta haline gelecek. Van Gölü’nde yaşayan inci kefalleri yaz aylarında göl suyu sıcaklığının armasıyla beraber yüzeye yakın bir şekilde hareket ediyor. Yaz ayı geldiği zaman derinliğin 1-2 metre olduğu sularda görüyoruz. Fakat kış mevsimi geldiğinde havan soğumasıyla birlikte özellikle yüzey suların sıcaklığının düşmesiyle beraber inci kefalleri derinlere doğru hareket ediyor. Geçtiğimiz yıl Aralık ayının başında inci kefalleri 60-70 metrelerdeydi. Fakat bu sene 48-50 metrelerde gezdiğini dolaştığını görüyoruz. Dolayısıyla Van Gölü’nün aslında geçen yıla göre tam olarak soğuyamadığını gösteriyor bize. Göl soğuduğu zaman inci kefalleri daha da derinlere inecek” dedi.
“Van Gölü ve inci kefali çok hassas bir yapıya sahip”
Akkuş, “İnci kefalinin geçtiğimiz yıllara göre boyunda bariz bir artış var. Geçtiğimiz yıllarda ağ göz açıklığı 18 milimetrelik ağlar kullanılırken bugün 22-24 milimlik ağların kullanıldığını görüyoruz. Bu balığın boyunun attığını çok bariz bir göstergesi. Prof. Dr. Mustafa Sarı tarafından hazırlanan balıkçılık yönetimi ile beraber inci kefalinin artık boyu büyüdü. Bu seneki balık bolluğu geçen sene ile aynı seyirde devam ediyor. Fakat Van Gölü ve inci kefali çok hassas bir yapıya sahip. Van Gölü’ndeki inci kefalleri bu bollukta avlanmaya devam etmesi için koruma çalışmalarından taviz verilmeden sürdürülmesi gerekiyor. Ayrıca yaz aylarındaki üreme döneminde yani göldeki inci kefalleri akarsuları göç ettiği zaman, akarsu yataklarında mutlaka suyun olması gerekiyor. Bunun için de özellikle Bendimai Çayı gibi büyük akarsulardaki suyun tamamının tarımsal sulamaya kesilmemesi gerekli. Geçen sene bildiğiniz gibi Devlet Su İşleri (DSİ) Bölge Müdürlüğü tarafından Bendimaçi Çayı yatağındaki suyun tamamı tarımsal sulamaya kesildi ve o bölgede göç sekteye uğradı. İnci kefali göçücü bir tür. Üremeyen hiçbir canlı neslini devam ettiremez. Şayet Van Gölü’nde inci kefalinin neslinin devam etmesini istiyorsak yüz binlerce yıldır göldeki varlığını ileriki nesillere aktarmak istiyorsak üreme dönemi hem koruma çalışmalarına hem aralıksız devam etmek gerekiyor hem de akarsu yataklarındaki suyun tamamını tarımsal sulamaya almamamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
İHA