Sigara tiryakileri Ramazan ayında öz kontrollerini nasıl sağlarlar?

Sigara tiryakileri Ramazan ayında öz kontrollerini nasıl sağlarlar?
Yayınlama: 18.03.2024
A+
A-

Ramazan orucu, sigara tiryakilerini ciddi anlamda zorlayan bir ibadettir. Vücudun nikotin isteği karşısında zorlanan kişiler iftar saatine kadar agresif olabiliyor.

Ramazan ayı her ne kadar sigara bırakmak isteyenler bir fırsat olsa da birçok kişi bunda başarılı olamıyor ve bu iradeyi ortaya koyamıyor. Açlık ve susuzluktan daha çok sigara konusunda zorluk yaşayan sigara tiryakileri, bu ihtiyaçlarını gideremedikleri için sinirli olabiliyorlar. Peki sigara tiryakşleri bu durum karşısında nasıl davranmalı? İşte cevabı…

 “SİGARA TİRYAKİSİ OLAN BİR KİŞİDE SİNİRLİLİK HALİ ORTAYA ÇIKAR”

Orucun sigara bağımlılarında sinirlilik hali meydana getirebildiğine dikkat çeken Psikolog Selva Kaya, “Sigara, içeriğinde nikotin bulunması açısından bağımlılık geliştirilmesi kolay olan bir maddedir. Uzun süreli yoksunluğunda kişide öfke, kaygı, depresif duygu durum gibi psikolojik etkiler gözlemlenebilmektedir. Bu etkilerin şiddeti kişiden kişiye değişse de olumsuz olarak tanımlanan bu duygu durumlarının bir araya gelmesi, sigara tiryakisi olan bir kişide sinirlilik halini ortaya çıkarmaktadır. Buna bir de açlık, uykusuzluk, kısıtlanmış cinsel aktivite eklenince sinirlilik halinin yoğunlaştığını ve daha yıkıcı etkilere sebep olduğunu görüyoruz” dedi.

“SİGARA İHTİYACI ARTTIKÇA ÇATIŞMA, ÇATIŞMA ARTTIKÇA İHTİYAÇ ARTIYOR”

Sigara içenlerde meydana gelen sinirlilik halinin kişiyi kısır bir döngüye soktuğunu ve bu kısır döngüden biraz çaba göstererek çıkabileceğinin farkında olunması gerektiğini söyleyen Kaya, şunları söyledi:

“Sigara yoksunluğu yaşadıkça sinirleniyoruz, sonrasında iletişim halinde olduğumuz kişilerle çatışıyoruz. Bu çatışmalardan daha büyük bir öfke ile çıkıyoruz ve sigaraya olan ihtiyacımızın arttığını hissediyoruz. İhtiyaç arttıkça çatışma, çatışma arttıkça ihtiyaç artıyor yani. Burada, öz kontrol becerisini geliştirmek gibi bir müdahaleye ihtiyaç var. Peki, öz kontrolü nasıl sağlayacağız? Öncelikle çevremizi ve düzenimizi sakinliğimizi korumaya elverişli hale getirmekte yarar var. Birlikte yaşadığınız, çalıştığınız kişileri bu dönem yaşayabileceğiniz sorunlar hakkında uyarmak ve size bu konuda destek vermelerini istemek faydalı olacaktır. Rutinler kişide rahatlatıcı etkiye sahiptir, güvende hissettirir. O yüzden uyku uyanıklık, yeme içme saatlerinin belirlenmesi; bunun dışında hobilere, kısa yürüyüş ve egzersizlere, kişisel bakıma, ibadetlere, sevilen kişilerle birlikte olmaya gün içerisinde belli vakitlerin ayrılması kişiyi rahatlatacaktır.”

 “PİŞMAN OLUNACAK TEPKİLER VERMEKTEN KAÇINMAK GEREKİYOR”

Öfke hali hissedildiği anda yapılabilecek en önemli müdahalenin o ana dair farkındalığı arttırmak olduğuna dikkat çeken Kaya, “Bunu ‘Evet, şu an öfkeliyim ve bu öfkeyi kontrol etmekte zorlandığımı hissediyorum. Ama bu öfkenin bana ve çevremdekilere zarar vereceğinin de farkındayım. O yüzden sonradan pişman olacağım tepkiler vermekten kaçınmam gerekiyor. Ben bu güce sahibim’ gibi kendimize yönelik telkinlerle sağlayabiliriz. Ayrıca nefes egzersizleri ve gevşeme tekniklerinin öğrenilerek bu gibi öfkenin yükseldiği anlarda uygulamaya geçilmesi de faydalı olacaktır. Uygulanan bu yöntemler fayda vermiyorsa, öfke kişiye ve ilişkilerine ciddi manada zarar vermeye başladıysa profesyonel destek almaktan çekinmemek gerekir.

 

Kaynak: HABER GÜRPINAR-CEBRAİL TEMUR

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.