Çocuklarda Grip Vakaları Arttı, Aciller Dolup Taştı

Çocuklarda Grip Vakaları Arttı, Aciller Dolup Taştı
Yayınlama: 23.12.2023
A+
A-

Çocuklarda mevsimsel etkiyle üst solunum yolu enfeksiyonların da artış yaşanıyor. Havanın soğuması, kapalı alanlarda geçirilen sürelerin uzamasıyla birlikte çocuklarda enfeksiyonların görülme sıklığı arttı. Konuyla ilgili açıklama yapan Çocuk Hastalıkları Uzmanı Uzman Doktor Fırat Bedir, “Özellikle bu dönem ve bu ay itibariyle influenza, covit ve Respiratuar Sinsityal Virüs (RSV) salgını var. RSV virüsü özellikle 6 ay arası çocuklarda ciddi bronşiolit ve solunum sıkıntısı, akciğer enfeksiyonu, erişkinlerde ise burun akıntısı, grip gibi geçebilen bulgular yapabiliyor “ dedi.

“Antibiyotik Fayda Sağlamıyor”
Özellikle küçük çocuklarda, üst solunum yolu enfeksiyonlarının ilerlemesi sonucu bronşiolit ve RVS gibi daha ağır alt solunum yolu enfeksiyonlarıyla da karşılaştıklarını aktaran Bedir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim kliniğimize başvuran hastalardan aldığımız sürüntü örneklerinde yaklaşık yüzde 15-20 kadarı RSV çıkıyor. Bunların yaklaşık yüzde 35-40’da solunum yolu enfeksiyonu tanısıyla başvuran hastalar. Sürüntü örneklerinde influenza çıkıyor. İnfluenza Halk arasında domuz gribi adıyla bilinen bir grip. Dolayısıyla şiddetli kas ağrısı, eklem ağrısı, halsizlik, yüksek ateş, burun akıntısı, öksürük gibi şikayetler yapabiliyor. Oldukça ağır geçen bir grip ama tanısı konulduğunda influenzaya karşı korunabilecek antiviral ilaçlar var. İlaçlar da tanı eğer ilk 24 saat içerisinde konuluyorsa ve erken başlarsa oldukça etkili ilaçlar. Eğer tanı gecikirse, ilk 24 saatte tanı konulamıyorsa ilaç etkinliğini yitiriyor. Virüs kaynaklı enfeksiyonlar da antibiyotik bir fayda göstermez. Şuanda da yaşanan bu ciddi salgınlar, enfeksiyonların birçoğu virüs kaynaklı. Virüs kaynaklı enfeksiyonlar da daha çok destek tedavisi önerilir ama tabi ateş, öksürük, halsizlik, burun akıntısı, beslenme güçlüğü çeken çocuklar da hekim tarafından değerlendirilip, enfeksiyonun bakteriyelmi yoksa virüs kaynaklımı olduğu ayırt edilip ona göre bir tedavi şeması düzenlenmesi daha doğru olacaktır diye düşünüyorum.”

“Öpme ve Sarılma Gibi Temaslardan Kaçının”
Kış aylarında virüs kaynaklı salgınların çok daha sık görüldüğünü aktaran Bedir;” Bu da kapalı ortamlarda daha fazla insanın bir araya gelmesi, yakın temas da bulunması çünkü bu solunum yolu virüslerinin bir çoğu öksürük, hapşırık, doğrudan temasla bulaşabiliyor. Dolayısıyla kapalı ortamlarda kalabalık bir şekilde bir araya gelmeler, misafirlikler ya da dışarıdan gelen semptomları olan birisinin öksürük, burun akıntısı, hapşırık, ateş gibi sıkıntıları olan birisinin doğrudan teması hem erişkinlere hem de çocuklara bulaşı artırıyor. Dolayısı ile böyle dönemlerde semptom gözlenen bireylerin maske takması, mümkünse misafirliklere ara vermesi, ya da dışarıdan eve gelen misafirlerin mutlaka ellerini yıkaması, çocuklarla temasının daha az olması, öpme ve sarılma gibi temasın kış aylarında azaltılması daha uygun olacaktır. Böylelikle hasta ve semptomu olan bireylerin maske takıyor olması da bulaşı azaltmak için etkili bir yol olacaktır. Mutlaka hasta bireylerin maske takması gerek” uyarısında bulundu.

“Hasta Çocukların Okula Bir Süre Ara Vermesinde Fayda Var”
Ayrıca ailelerin çocuklarını her gün en az yarım saat hava sıcakta olsa soğukta olsa temiz havaya çıkartılması ve en az günlük 1 saatte fiziksel aktivite yapılmasının önemine vurgu yapan Bedir; “ Kış aylarındayız. Soğuk ama evin yeterince havalandırılması da bulaşı azaltmak için etkili olacaktır.Hastalık semptomları olan çocukların mutlaka bulaştırıcılık süresince, okula devam etmemesinde fayda var. Çünkü çocukların bulaştırıcılıkları erişkinlere göre daha yüksek. Sınıf gibi bir kapalı ortama girdiklerinde kendi akranlarını da bu hastalığı bulaştırmaları çok daha kolaylaşıyor. Dolayısıyla hastalık semptomları gösteren çocukların evde dinlendirilmesi destek tedaviye başlanması ve okula bir süre ara verilmesi daha uygun olacaktır. Semptomları olan çocuklarım mutlaka bir çocuk hekimi tarafından değerlendirilip,enfeksiyon etkeninin saptanıp, etkene yönelik tedaviye başlanması en uygun yol olacaktır” açıklamasında bulundu.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.