ANTGİAD Başkanı Sert, ekonomik gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu

Antalya Genç İş İnsanları Derneği (ANTGİAD) Başkanı Osman Sert, ekonomide yol haritasını ortaya koyacak Orta Vadeli Planı dört gözle beklediklerini söyledi. Başkan Sert, çalışanların maaşlarına...

ANTGİAD Başkanı Sert, ekonomik gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu
Yayınlama: 26.07.2023
A+
A-

Antalya Genç İş İnsanları Derneği (ANTGİAD) Başkanı Osman Sert, ekonomide yol haritasını ortaya koyacak Orta Vadeli Planı dört gözle beklediklerini söyledi. Başkan Sert, çalışanların maaşlarına bölgesel enflasyon esas alınarak barınma ve eğitim destekleri eklenmesi gerektiğini kaydetti.

Türkiye’nin ekonomik göstergelerin iyi sinyaller vermediği bir süreçte Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinin gerçekleştirildiğini söyleyen Başkan Sert, “Seçim sonrasında ise 7’den 77’ye gündelik yaşamın hAkim konusu ekonomi olmuştur. Mehmet Şimşek koordinasyonundaki ekonomi yönetimin rasyonel politikalara vurgu yapan mesajı iş insanları ve toplumun geneli tarafından benimsenmiştir. EYT’lilere haklarının verilmesi, ancak bunun iş insanlarına getirdiği ek yükler, yüksek enflasyon ortamı, krediye erişimin önündeki setlerin yükseltilmesi, KDV ve ÖTV’ye dair yeni düzenlemeler ve ek vergiler, maaş zamlarının belirlendiği süreçteki toplumsal tartışma iklimi ekonomi üzerinde stres oluşturan ana faktörler olmuştur” dedi.

“Enflasyonla mücadele edildiğine dair bir yol haritası görmek arzusundayız”


“Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz’ın Orta Vadeli Plan (OVP)’ın Eylül ayında açıklanacağına dair mesajı bizleri mutlu etmiştir” ifadelerini kullanan Sert, şunları kaydetti:

“ÖTV ve KDV artışları, ek vergiler, parasal sıkılaşma gibi akşamdan sabaha önümüze konan adımlar belimizi bükse de bunun bir plan dahilinde yapıldığını bilmek ve önümüzü görmek istiyoruz. Enflasyonla mücadele edildiğine dair bir yol haritası görmek arzusundayız. Bu noktada OVP en azından ekonominin tüm aktörleri için bir çıpa, gidilecek yolu gösteren bir pusula olacaktır. Bilindiği üzere her başarılı ekonomi modeli, beklenti yönetimi ve güven üzerine kuruludur. Yeni ekonomi yönetimimizden de beklentimiz ekonomi gemisinin güvenilir ve rasyonel ellerde olduğu mesajını bizlere ve tüm dünyaya güçlü şekilde verebilmesidir.

Ekonomide güveni tesis etmek üzere sorumluluğu bulunan referans kurumlardan birisi de Türkiye İstatistik Kurumu’dur (TÜİK). Başta enflasyon olmak üzere TÜİK verileri, toplumun tüm kesimlerini doğrudan etkileyen sonuçlar doğurmaktadır. Bizler iş insanları olarak sözleşmelerimizi, ürünlerimizin fiyatlarını, maliyet değişimi ve enflasyon beklentilerini esas alarak düzenliyoruz. Geleceğe ilişkin yol haritamızda, yatırım kararlarımızda devletin resmi istatistik kurumunun bize güvenilir verilerle destek olmasını istiyoruz. Ancak geldiğimiz noktada TÜİK verilerinin güvenilirliğinin şiddetle sorgulandığını görüyoruz. TÜİK için kaybedilen güveni geri kazanmanın yolu bellidir; özellikle enflasyon hesabı şeffaf bir çerçevede yapılmalı ve ilan edilmelidir. Yakın zamana kadar biz TÜİK enflasyon sepetinin tamamını, tüm kalemlerdeki fiyat değişimlerini görebiliyorduk, bölgesel enflasyon verilerine göre planlamamızı yapabiliyorduk. Bugün bu verilerin hiçbirine ulaşamıyoruz. TÜİK, madde sepetini ve bölgesel enflasyon verilerini yayımlamaya tekrar başlamalıdır.”

Antalya’nın enflasyonunun ülke geneline göre çok farklı olduğunu aktaran Sert, “2020’nin birinci ayından bugüne konut fiyatları ülke genelinde 7,3 katına çıkarken örneğin TR72 (Kayseri, Sivas, Yozgat) bölgesinde 5,7 katına çıkmış, Antalya’nın da içinde olduğu TR61 (Antalya, Burdur, Isparta) Bölgesinde ise 9,9 katına çıkmıştır. Kira fiyatları da benzer bir seyir izlemiştir. Konut kaleminde hissettiğimiz bu aşırı yükselişe aldığımız göçün de etkisi ile gıda, eğitim, giyim, sağlık, lokanta gibi enflasyon kalemleri de eşlik etmiştir” dedi.

“Bölgesel enflasyon hesabının önemi ortaya çıkmaktadır”

Sert, “Antalya özel sektörü olarak bizler ilimizdeki enflasyonu bizzat yaşayarak gördüğümüz için TÜİK verilerini esas alamıyor, açıklananın çok üzerinde rakamları konuşuyoruz, çalışanlarımıza resmi enflasyonun üzerinde zam yapıyoruz. Tabii ki bu hesap bizim ürün fiyatlamalarımızı da etkiliyor. Diğer taraftan doğru rakamları konuşup konuşmadığımızı da bilmiyoruz. İnsanların gelirlerini, ekonomide çarkların dönüş hızını doğrudan ilgilendiren bu durumun kişilerin tahminine, insafına bırakılmaması gereklidir. Sağlıklı bir ekonomi için kamu ve özel sektör çarklarının doğru verilere dayalı olarak birlikte dönmesi gerekmektedir. Bu noktada bölgesel enflasyon hesabının önemi ortaya çıkmaktadır. Devlette çalışan bir öğretmenin, polisin, memurun ortalama enflasyona göre aldığı maaş İç Anadolu’daki, Doğu Anadolu’daki bir ilçede yaşayan için gayet tatminkâr iken Antalya’da aynı maaş ile geçinebilmek mümkün görünmemektedir. Bu şartlar altında Antalya, kamu hizmeti verenler için adeta sürgün yerine dönüşmüştür. Her yıl milyonlarca turiste ev sahipliği yapan, turizmin ve tarımın katma değer üretim üssü olan Antalya’da kamu hizmetlerinin önemini tartışmak bile abestir” şeklinde konuştu.

“İşverenler için çeşitli vergi indirimleri gibi işçi maaşlarına yansıtılabilecek SGK teşvikleri gündeme alınmalıdır”

Açıklamalarına devam eden Osman Sert, şunlar söyledi:

“Seçim öncesinde gerek bizler, gerekse de siyasiler tarafından dile getirilen çalışanlar için barınma ve eğitim desteği gibi paketler bölgesel enflasyon verileri gözetilerek hayata geçirilmelidir. Ülke enflasyonuna göre yapılan maaş artışları bölgemizin insanının gelirinin reel olarak düşmesine, refahının azalmasına neden olmuştur. Dolayısıyla özellikle kamu görevlerinde seyyanen ödenen ücretlerin bölgelerin enflasyonuna göre barınma ve eğitim yardımlarıyla güncellenmesi seçeneği gündeme gelmeli, maaşlar her bölge, hatta her şehir için farklılaştırılmalı, özel sektör çalışanları için de Bölgelere göre barınma ve eğitim ihtiyaçlarına destek olacak şekilde farklılaşan gelir vergisi adımları yine işverenler için çeşitli vergi indirimleri gibi işçi maaşlarına yansıtılabilecek SGK teşvikleri gündeme alınmalıdır. Bu noktada da TÜİK verileri, güvenilir ve referans olmalıdır.”

Rasyonel ve güvenilir bir ekonomi yönetiminin, iş dünyasının ve tüm ekonomik sistemin dayanak noktasının TÜİK verileri olduğunu söyleyen Başkan Sert, güçlü Türkiye ekonomisinin ancak herkes tarafından inanılan, güvenilen verilere dayalı olarak inşa edebileceğini belirterek, TÜİK’in atacağı şeffaflık adımlarıyla güvenilirliğini tesis ederek referans kurum imajını güçlendirmesi yönünde ekonomi yönetimi ve TÜİK yetkililerinden yeni adımlar beklediklerini kaydetti.

*İHA*

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.