Malatya’da bahar aylarında yaylalara çıkarılan küçükbaş havyan sürüleri, havaların soğumaya başlaması ile dönüş yoluna geçti.
Malatya’da bahar aylarında yaylalara çıkarılan küçükbaş havyan sürüleri, havaların soğumaya başlaması ile dönüş yoluna geçti. Beydağı yaylasında çadırlarda kalan yetiştiriciler, kış aylarında sıcak bölgelere dönmek için tozlu yolları aşmak zorunda kalıyor.
İlkbaharda binlerce yetiştiriciler küçükbaş hayvanlarını alarak çıktıkları yüksek rakımlı yaylalardan havaların soğuması ile dönüş yoluna çıktı. zorlu süreçlerden geçerek köylere dönen yaylacılardan Mevlüt Toksöz, yaylaların zorluklarını vurgulayarak, “Yaylada çadırlarda kalmanın zorlukları var. Elektrik olmadığı için sıkıntı yaşıyoruz. Arabayla bir yere kadar gidebiliyoruz, geri kalan 4-5 kilometreyi kendi imkanlarımızla geçiyoruz. Eskiden at ve eşekle gidiyorduk, şimdi o da kalmadı. Yolumuzun yapılmasını talep ediyoruz. Çadırlarımızda elektrik olursa hem telefonumuzu şarj eder hem de aydınlatmadan faydalanırız. Jeneratör desteği sağlanırsa çok iyi olur” dedi.
Toksöz, çobanlığın Peygamber mesleği olduğunu ve işinden memnun olduğunu ifade ederek, “Hayvan beslemeye başladım, şu an 300 küçükbaş hayvanım var. Kazancı da güzeldir. Herkese hayvan beslemelerini tavsiye ediyorum” şeklinde konuştu.
Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı İhsan Akın ise havaların soğumasıyla birlikte göçebelerin dönüş sürecine girdiğini belirterek, “Yaylada birçok sıkıntı yaşıyorlar. Bunların çözümü için projelerimiz var. 2025 yılından itibaren bu projeleri hayata geçirmeyi planlıyoruz” dedi. Akın, yerel yöneticilerin ve kamu kurumlarının yetiştiricilere destek olmalarının önemine dikkat çekti.
Yetiştiricilerin ürünlerinin değerini bulmadığını ve bu sorunun çözülmesi gerektiğini dile getiren Akın, “Çünkü burada yaşadıkları sorun ve sıkıntılarda, yani çalacakları bir kapısı, yerel yöneticilerin desteğini hissetmesi lazım. Yerel yöneticilerin özellikle küçükbaş hayvancılığa destek olmaları gerekiyor. Çünkü biliyorsunuz yaylalarda bin bir çeşit otla doğal beslenen küçükbaş hayvanlarımız bazen bakıyorsunuz ki satışlarda değerini bulmuyor. Örneğin kilosu 250-300 TL’ye kesilen küçükbaş hayvanın eti, kasaplardan veya marketlerden 500-600 TL’den alıyorsunuz. Yani yetiştiricinin, üreticinin desteklenebilmesi için serbest piyasanın çok fazla serbest olmaması lazım. Biz bunu daha önceden de dile getirdik. Yetiştiricilerin emeğinin karşılığını alabilmesi için de kesinlikle burada hem üretici hem tüketici ancak kontrollü olursa desteklenebilir. 300 liralık malı gidip 600 liraya alıyorsanız, burada bir problem vardır. Bunların kontrol edilmesi, gerekli ağır ceza işlemlerin yapılmasını inşallah devletimizden bekliyoruz. Bir diğeri geçmişte bir mahallemizde on tane evde hayvan varken, bugün bakıyorsunuz ki bir evde hayvan var. Hayvancılığın teşvikinin arttırılabilmesi, gençlerin, kadınlarımızın, bu işe yönlendirilebilmesi için de özellikle çobanlara, sosyal güvencenin sağlanması lazım” diye konuştu.
Kaynak: İHA