ABD Merkez Bankası’nın (Fed) bugün açıklayacağı faiz kararı ve daha da önemlisi Başkan Powell’ın vereceği mesajlar oldukça kritik
Küresel piyasalar için haftanın en önemli gündemi olan ABD Merkez Bankası’nın (Fed) para politikasını belirleyen Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı dün başladı ve bugün sona erecek.
Fed, faiz kararını TSİ 21.00’de açıklayacak. Piyasalar bu toplantıda politika faizinin sabit kalacağına kesin gözüyle bakarken, karar metninde yer alan ifadeler önemli olacak. Ayrıca TSİ 21.30’da Fed Başkanı Jerome Powell’ın basın toplantısında vereceği mesajlar da oldukça kritik. Açıklamalarda, önümüzdeki dönem para politikasının yol haritasına ilişkin ipuçları aranacak.
Piyasalar, “Politika faizinde zirve neresi ve faiz indirimleri ne zaman başlayabilir?” sorularının cevaplarını öncelikli olarak arayacak. Genel beklenti, Fed’in yıl bitmeden 25 baz puanlık bir faiz artırımı daha yapması ve faiz indirimlerine 2024 yılının ikinci yarısından itibaren başlaması. Aynı zamanda her 3 ayda bir açıklanan ekonomik projeksiyonlar ve nokta grafik tahminlerinin içerdiği ipuçları da yakından izlenecek.
PETROL FİYATLARINDAKİ TIRMANIŞ RİSK Mİ?
Petrol fiyatları, OPEC+ ülkelerinin arz kesintileri ile daralma sinyallerinin görülmesiyle brent petrolün varil fiyatı 95 doları aşarak yaklaşık 10 ayın en yüksek seviyelerini test etti. Bu durum, ekonomiler üzerinde baskı oluşturuyor ve küresel enflasyon riskini yeniden canlanmasından endişe ediliyor. Petrol fiyatlarında bu trend, kuvvetle muhtemel Fed Başkanı Powell’a yönetilecek sorular arasında olacak.
Geçtiğimiz hafta açıklanan ve Fed’in faiz kararını verirken baktığı iki kritik veriden biri olan TÜFE piyasa beklentilerinin bir miktar üzerinde gelirken; ülkede enerji fiyatlarında yaşanan artış da dikkat çekmişti.
PİYASALARIN OLASI ‘ŞAHİN’ YA DA ‘GÜVERCİN’ FİYATLAMALARI…
Piyasaların şahin bir Fed ile karşılaşması halinde, küresel borsa endekslerinde baskılanma, dolar endeksinde güçlenme ve ABD tahvil faizlerinde yükseliş görülebilir.
Ters korelasyon etkisiyle de altın ve gümüş fiyatları gerileyebilir.
Güvercin Fed görülmesi halinde, borsalarda risk iştahı artabilir. Dolar varlıklarında güç kaybı, ABD tahvil faizlerinde düşüş ve altın, gümüş gibi değerli varlıklarda yükseliş yaşanabilir.
EK FAİZ ARTIŞI MASADA KALMAYA DEVAM EDEBİLİR
ALB YATIRIM BAŞEKONOMİSTİ DOÇ. DR. FİLİZ ERYILMAZ
Piyasa faiz kararı ile birlikte aynı anda açıklanan faiz karar metninde dolaylı da olsa “durmaya” yönelik sözlü yönlendirmeler olup olmayacağına odaklanacak. Yine faiz kararı ile aynı açıklanan ve her üç ayda bir revize edilen ekonomik projeksiyonlarda, ekonomik büyüme rakamlarında yapılan revizyonlardan, Fed’in resesyon olasılığı hakkında son düşüncelerini öğreneceğiz.
Projeksiyonlardaki enflasyon tahminleri ise, Fed’in enflasyonun gidişatına ilişkin öngörülerine dair önemli ipuçlarının yanı sıra; nokta grafikten de hem bu yıl içinde ek bir faiz artışı öngörülüyor mu, hem de önümüzdeki yıl Fed üyelerinin ağırlıklı olarak faiz indirimlerine ne zaman başlayabileceklerine dair önemli ipuçları elde edilecek. Bu bağlamda Powell’ın konuşmasına kadar olan sürede ana fiyatlamaları, ağırlıklı olarak ekonomik projeksiyonlar ve daha özelde nokta grafik tahminleri belirleyebilir.
Ardından gözler elbette Powell’da olacak. Powell’ın konuşmalarından piyasa, özellikle yılın geri kalanında ek bir faiz artışı olasılığının ne kadar güçlü olduğunu anlamaya çalışacak. Bu bağlamda Powell’dan “faiz artışlarında durma noktasında olunduğuna dair bir mesaj” mı yoksa son dönemlerde olduğu gibi “ek bir faiz artışına açık kapı bırakan, veri bağımlı sürecin devamına ilişkin vurguların tekrarı” mı gelecek, takip edilecek.
Gelelim tahminlerimize; ilk olarak faiz karar metninde faiz artışında durma noktasında olunduğuna dair doğrudan ya da dolaylı bir sözlü yönlendirme olacağını düşünmüyorum. Faiz karar metninin ek bir faiz artışına açık kapı bırakmaya devam edeceğini düşünüyorum. Bu bağlamda nokta grafikte de bu seneye ilişkin ek bir faiz artışı tahminin geleceğini düşünüyorum. Powell’ın konuşmasında ise son toplantılardaki şahinlik tonunu korumaya devam edeceği kanaatindeyim. Bu bağlamda enflasyonda düşüşler olumlu olsa da kat edilmesi gereken bir yol olduğu vurgusu ön planda olabilir. Haliyle Powell’ın konuşması da veri bağımlı sürecin devam edeceğini vurgulayan ve ek faiz artışını tamamen dışlar nitelikte olmayabilir.
DOLAR ENDEKSİ, TAHVİL, ENDEKSLER VE ALTIN BEKLENTİLERİ
Kısacası piyasa beklentilerine göre şahinlik dozu daha yüksek bir Fed olma ihtimalini daha güçlü görüyorum. Eğer gerçekleşmeler bu yönde olursa, piyasanın Fed’i şahin algılayıp bu yönde fiyatlaması söz konusu olabilir ve böylesi bir senaryoda dolar endeksi ve ABD 10 yıllık ve 2 yıllık tahvil faizlerindeki yükseliş, hem endeksleri hem de başta altın ve gümüş olmak üzere kıymetli madenleri baskılamaya devam edebilir. Şahin fiyatlama olması durumunda dolar endeksinde 105.3 direncinin ve yine ABD 10 yıllıklarında 4.33 direncinin kırılıp bu seviyeler üstü tutunma piyasalar üzerindeki baskıyı önemli derecede artırabilir. Bu durumda ons altında, 1900 doların da altına sarkmalar gündeme gelebilir.
Beklentimin aksine piyasanın Fed’i daha güvercin algılaması durumunda “Fed artık durdu” fiyatlamasının gündeme gelmesi ile dolar endeksinde 103 seviyesine doğru geri çekilme ve yine tahvil getirilerindeki gevşeme ile endekslerde ve kıymetli madenlerde yükseliş ivmesi ve rahatlama görülecektir. Bu durumda ons altın tarafında 1970, sonrası 1990 dolar seviyesine doğru yükselişler görülebilir.
TÜRKİYE AÇISINDAN OLUMLU ETKİ YARATABİLİR
Ata Yatırım Araştırma Genel Müdür Yardımcısı Cemal Demirtaş
Fed’in, eylül toplantısında politika faizlerini sabit tutmasını bekliyoruz. Fed toplantısından sonraki aylarda izlenecek yol ile ilgili ön sinyallerin alınmasını bekleyebiliriz. Fed faiz artırım sürecinin devam edeceğini, fakat dilinin daha yumuşak olabileceğini ve yine data bazlı kararlar almaya devam edeceğinin sinyallerini vereceğini düşünüyoruz.
Fed’in eylül ayında faizleri sabit tutmasını beklerken, faiz artırımı yapmasının sürpriz olacağını, faiz indirimi olasılığının ise çok düşük olduğu fikrindeyiz. Global piyasalarda enflasyonu düşürme çabaları devam ederken, global resesyon riskine karşı da politika yapıcılarının daha hassas olmaya devam edeceğini düşünüyoruz.
Türkiye piyasaları açısından, özellikle global büyüme yönünde umutların artması, ihracat potansiyelini artıracağı için olumlu etki yaratabilir.