Bebek katili israili lanetlemek ve mazlum Filistin halkına destek için Türkiye’nin 30 ilinde eş zamanlı basın açıklaması ve protesto eylemleri düzenlendi. Yapılan eylemlerde israil ile yapılan ticaretin durdurulması için çağrı yapıldı.
7 Ekim’den bu yana Gazze’de gerçekleştirilen soykırım devam ederken, şimdiye kadar yaklaşık 2 milyon insan yerinden oldu, çoğunluğu çocuk ve kadınlardan oluşan 32 bin kişi şehit oldu, 75 binden fazla kişi de yaralandı.
İşgalci siyonistleri protesto etmek, zulme uğrayan mazlum Filistin halkına destek için Van’da Van Filistin’e Destek Platformu tarafından İpekyolu Kent Park’ında basın açıklaması düzenlendi. Etkinlik Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı.
Yüzlerce kişinin katıldığı basın açıklamasında tekbir ve sloganlar getirildi.
Basın açıklamasını Van Filistin’e Destek Platformu Sözcüsü M. Garip Cesur yaptı.
İşgalci israiln Filistin halkına uyguladığı aleni soykırımın 173’ncü günü olduğunu belirten Cesur, israil işgal güçlerinin, Filistin halkına uyguladığı aleni soykırımın 170’inci gününe girildiği hatırlatıldı.
Katil israilin NATO üyesi devletlerden aldığı açık destekle tam 170 gündür Gazze halkını acımasızca katlettiğini hatırlatan Cesur, şunları söyledi:
“7 Ekim’den bugüne tüm dünyanın gözleri önünde Filistin halkı, atalarından miras kalan kendi topraklarında bir soykırıma maruz bırakılıyor. İşgalci katliamcı İsrail rejimiişledikleri cinayetleri 2 milyara yakın Müslüman dünyanın değerlerini çiğneyerek, onların umarsız tavırlarını fırsat bilerek en canice yöntemlerle bir halkı yok ediyor. 100 yıla yakındır kendi topraklarında uğradıkları zulmü dünyaya duyurma noktasında çaba sarf eden Gazze halkı, bulundukları coğrafyada Müslüman kardeşleri tarafından tarif edilmez bir yalnızlığa mahkûm edilmiş durumdalar.
Bugün mübarek Ramazan ayının on dördüncü günündeyiz. İsrail, Refah’a yönelik kapsamlı bir saldırının yolda olduğunu ilan ediyor. Birkaç gündür işgal ettiği şifa hastanesi ve çevresinde yüzlerce Müslümanı katletmekle kalmadı Müslüman kadının namusuna el uzatacak kadar ileri gitti.Dün gece bile yağdırdığı bombalarla onlarca kadın ve çocuğu şehit etti. Açlıkla boğuşan çocukların kaybettiği tebessüm İsrail’le ticareti ve siyaseti kesmeyen sermaye ve iktidar sahiplerine ve tepkisiz kalan halkların kalplerine bir vicdan oku gibi saplanmalıdır. Gazze sadece içimizdeki yara değildir! Gazze insanlığa dair son umut ve son kaledir! Kutsal Ramazan günlerinde açlıktan ölen her çocuk, her annenin ağıdı, her babanın çaresizliği, yitip giden özümüzün ve bir daha gelmemek üzere kaybolan değerlerimizin, bize ihanetimizi hatırlatmasıdır.
Gazze halkı meşru direnişini ortaya koyarken onları yaralayan şey,sadece İslam ülkelerinin sessizliği değil aynı zamanda İsrail’e giden ticari sevkiyattır. Ticaret bakanının yaptığı açıklamaya göre devlet olarak İsrail’le hiçbir ticari münasebetin olmadığı yönünde.Şayet böyle bir şey varsa bile devlet eliyle bizzat yapılmasa da devletin bu ticarete göz yumması, izin vermesi, engellememesi kabul edilemez. Ticaret bakanlığına, İsrail’le ticarete dair şu soruların cevaplanmasını istiyoruz;
1-6 Ekimden bu yana ortalama her gün İsrail’e giden 8 gemi kimin izniyle gitmekte.
2-Bu giden gemiler petrol, gıda, sebze, çelik vbmalzeme dışında İsrail’e başka ne taşıyorlar?Bunlar denetleniyor mu? Bunlar kamuoyuyla ne kadar paylaşılıyor?
3-Filistin’de/Gazze de, Mescidül Aksa’da Müslümanların etrafını örendikenli teller bu gemilerle mi taşındı? İsrail’in Gazzelilere uyguladığı soykırımın (demir ve çelik)yedek aksanları Buradan mı gitti?
4-Malezya devleti ülkesinden İsrail’e giden bütün ticari gemilere aylar önce limanlarını kapatmışken Türkiye neden böyle bir karar alamıyor?
5-İsrail’e bu serbestlikle giden bu kadar gemiye karşın doğrudan Gazze’ye neden bir gemi bile gitmiyor?
6-Evet, İsrail’le ticaret 2024 Ocak ayında yüzde 18.5 olan ihracat şubat ayında neden yeniden yüzde 20.7 artarak 422.2 milyon dolar sınırına ulaştı?Bugün, Gazze halkı açlıkla mücadele ederken,işgal devletinin sebze ve meyve ihtiyacının%55’i Türkiye’den karşılanıyor. Gazze’de kuvözdeki bebekler elektrik yokluğundan hayatını kaybederken, Zorlu Holding İsrail’e elektrik satmaya devam ediyor.
İşgal ordusunun uçakları Filistin halkının tepesine bombalar yağdırırken, İÇDAŞ İsrail’in ihtiyaç duyduğu çeliği tedarik ediyor.
Gazze işgalciler tarafından yerle yeksan edilmişken, Limak ve Akçansa işgalin çimento ihtiyacını karşılıyor.
Demir çelikten gıdaya, dikenli tellerden petrole kadar her türlü sektörü kapsayan bu kanlı, bu lânetli ticaret; işgale, insansızlaştırmaya, katliama ve soykırıma ortak olmaktır!Bu; İyi, doğru ve güzel olan tüm değerlere ihanettir! Affedilmez bir cinayet ve soykırıma ortak olmaktır.
Utanıyoruz ve kahroluyoruz! Hiçbir siyasi ve ekonomik kazanım bırakın öldürülen 30 binden fazla insanı katledilen bir çocuğun değeri bile değildir. İsrail’le ticaretin kesilmesi sembolik bir tavır alıştan ibaret değildir. Yalnızca işgal devletine petrol sevkiyatının durdurulması dahî İsrail’i ateşkese zorlayacak en güçlü faktörlerden biri olacaktır. Bu sayede Siyonist savaş ve katliam makinesi tekleyecek, Direniş için güçlü bir hamle fırsatı oluşacaktır!
Bizler buradan tüm açıklığıyla ilan ediyoruz:
Bugün eğer İsrail’le ticaret devam ediyorsa bunun sorumlusu siyasi iktidardır. Bir an evvel limanlar İsrail’e giden tüm gemilere kapatılmalıdır.
Siyasi iktidar, en azından Uluslararası Adalet Divanı’nın verdiği ara kararı gerekçe göstererek, İsrail’le Türkiye’li firmalar arasındaki ticareti bir an önce bitirmek, durdurmak zorundadır.
İşgal devletinin soykırımcı saldırganlığını dizginlemeninen önemli ayaklarından biri budur!
Buna karşın Gazze’nin her yerine kesintisiz ve yeterli insani yardım ulaştırılması sağlanmalıdır. Gazze halkı göz göre göre açlıktan ölmeye terk edilmemelidir.
Bugün İsrail’e, dolayısıyla emperyalizme karşı direnmek, İslami, ahlâki, vicdani ve insani açıdan en temel ödevlerden biri haline gelmiştir.Filistin meselesine uluslararası çıkar ilişkileriniz üzerinden yaklaşamazsınız. Bu asla kabul edilemez. Gazze uluslararası çıkar meselesinin ötesinde bir ahlak meselesidir. Bir inanç meselesidir. Hak-batıl meselesidir.
Buradan Sayın Cumhurbaşkanımıza açık çağrımızdır:
1. Artık Kuzey Gazze semalarında Türkiye’nin insani yardım uçaklarını görmek istiyoruz.
2. İsrail ile yapılan ticaretin derhal durdurulmasını, Türk limanlarının yerel veya uluslararası devlet yada özel şirketlere İsrail’e giden tüm gemilere kapatılmasını istiyoruz.
3. Müslüman ülkelerle beraber siyasi, askeri ve ekonomik birliğin acilen kurulması için çalışmalara başlamanızı bekliyoruz.
4. Filistin’de kalıcı ateşkesin sağlanması için uluslararası toplumu harekete geçirmenizi bekliyoruz.
5. Evet açıkça diyoruz ki Müslüman ülkeler olarak Filistin direniş guruplarına silah, techizat ve mühimmat desteğinde bulunmanızı bekliyoruz.
Buradan safımızı seçerek tekraren diyoruz ki Bu soykırımı durdurabilecek daha güçlü ve sonuç alıcı bir irade kuşanmanız, İsrail’in güvenliğini sağlayan ve Ona destek sağlandığını bildiğimiz hava ve radar üslerini kapatmanız, Ülkemizden İsrail’i besleyen tüm ticari ve yardım damarlarını tıkamanız ve Gazze’ye daha fazla insan-i yardım ulaştırmanız, biz Türkiye halkının ve Van da 140 kuruluşun içinde yer aldığı Filistin’e destek platformunun en temel beklentisidir. Ya Gazze’nin kurtarılmasına yardım edersiniz, yada tarihin, insanlığın ve Allah’ın huzurunda ağır bir hesaba çekileceğinizi buradan hatırlatmak isteriz.
Bu gün artık kınamalar yeterli değil! Gazze’ye yönelik soykırım hakkında saydığımız somut, fiili, etkili ve gerçek adımlar atılmak zorundadır.”