UMED’den yalanla algı operasyonu yapan medya organlarına tepki

UMED’den yapılan açıklama şu şekilde;

Canımız Türkiye,

Deprem felaketi ile uğraşırken bir yandan da gözümüz kulağımız basınımızın yürüttüğü faaliyetlerde. Halkımızın şu an en çok ihtiyaç duyduğu şey doğru bilgi ve doğru analiz.
Üzülerek söylemek isteriz ki, bazı medya kuruluşları kaotik bir görüntü sergiliyor kriz zamanlarında. 

Ve bilgi açlığı, dedikodu ile gerçek arasındaki ayrım çizgisini görememek, yalan yanlış haberler; halkı paniğe sevk etmesine neden olabiliyor.

Bu, işin belki de en masum yanı. Çünkü madalyonun diğer tarafında bilinçli ve kasıtlı bir şekilde psikolojik harp uygulayan sözde basın kuruluşları ve sözde gazeteciler var.
Art niyetli olduğu açık, yalan bilgi yaymak ve siyasi amaç güderek yapılan yayınlarla karşılaştık.

Mesela geçen gün Fox Tv’de Deniz Zeyrek yayındaydı. Deprem sahasında İHA’ların uçmadığını söyledi. Zeyrek’in söylediği tümüyle yalandı çünkü depremin ilk gününden beri çok sayıda İHA havada görev yapıyor.

Sadece TSK 45 adet İHA ve SİHA ile bölgeyi sürekli tarıyor. Başka kurumların da hava araçları bu görevi yapıyor. Zeyrek bunları bilmiyor mu? Bilmiyorsa neden konuşmadan önce kurumlardan gerekli bilgiyi almıyor?

Gazetecilik ilkeleri evrenseldir. Doğru haberi, doğru kaynaklardan teyit ederek yaymanız lazım. Yoksa ağzınıza geleni söyleyecekseniz bunun adı gazetecilik olmaz.
Hele afet günlerinde millet can derdine düşmüşken halkı yanıltıcı bilgi paylaşmanın hiçbir izahı olamaz.

Bir başka örnek Halk TV’de yaşandı. Deprem bölgesinden yayına katılan Milletvekili Ahmet Şık, ancak bir terör örgütü mensubunun kuracağı bir cümle dile getirdi. Atay “böyle bir devlete düşman olmak haktır ve meşrudur” dedi.

Kendinizi afetzede bir kişinin yerine koyun şimdi. Enkaz altında yakınlarınız var canınız burnunuzda. Tv’de bir milletvekili sizi devlete karşı düşman olmaya davet ediyor. Normalde bir vekilden beklenen şey vatandaşı sükunete davet etmektir.

Halk TV bununla da yetinmedi. Dün Serhan Asker isimli bir muhabir afet bölgesinden bir yayın yaptı. Afetzede bir vatandaşa mikrofon uzatan Asker, vatandaşı devlet aleyhinde konuşması için epey tahrik etti.

Ama vatandaş oralı olmadı ve Serhan Asker’e gereken cevabı verdi. Devletin kendilerine sahip çıktığını, şu an birlik zamanı olduğunu söyledi. Ki bu vatandaş kızını enkaz altından çıkarmış.

Vatandaş ne kadar “devlet yanımızda” dediyse, Serhan Asker “ama… ” diyerek kendi bildiğini okumaya devam etti. Sonuçta provokasyon amacına ulaşmadı. Vatandaş deyim yerindeyse Serhan Asker’e ağzının payını vermiş oldu.

Yapmayın! Asrın en büyük felaketlerinden birini yaşadığımız şu günlerde dezenformasyon ile psikolojik harekat yürüterek, millete ve devlete ihanet etmeyin.
Biz UMED olarak başından beri bu noktaya dikkat çekmeye çalışıyoruz. Umarız diğer basın meslek kuruluşları algı yönetimine ve provokasyon faaliyetlerine dur demek için gerekli sorumluluğu alırlar. Vakit birlikte hareket etme vakti. Vakit yaraları sarma vakti.

Kaynak : İHA