Ukrayna Dışişleri Bakanlığından, Moskova’daki konser salonu saldırısına yönelik açıklama yapıldı. Bazı Rus yetkililerin söz konusu terör saldırısının arkasında Ukrayna’nın yer aldığına yönelik iddialarına tepki gösterilen açıklamada, “Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Rus yetkililerin Krasnogorsk’taki Crocus konser salonundaki silahlı saldırıda Ukrayna’nın parmağı olduğunu ileri sürerek yöneltmeye başladığı suçlamaları kesin bir dille reddediyor. Bu tür suçlamaların, Rus halkında Ukrayna karşıtı histeriyi daha da körüklemek, Rus vatandaşlarının ülkemize yönelik suç niteliğindeki saldırganlığa katılmak üzere daha fazla seferber edilmesi yönünde zemin hazırlamak ve Ukrayna’yı uluslararası toplumun gözünde itibarsızlaştırmak için Kremlin tarafından planlanmış bir provokasyon olduğunu düşünüyoruz” ifadeleri kullanıldı.
“Putin siyasi amaçlarla kendi vatandaşlarını da öldürmeye hazır”
Açıklamada, “Rus rejiminin 1999 yılında Kashirskoye karayoluna düzenlenen terör saldırısı gibi özel servisleri tarafından gerçekleştirilen kanlı provokasyonlarla dolu uzun bir geçmişi var. Putin’in diktatörlüğünün kırmızı çizgileri yok. Ukrayna’ya karşı savaşta füze saldırıları, top atışları ve işkence sonucu binlerce Ukraynalı sivili öldürdüğü gibi siyasi amaçlarla kendi vatandaşlarını da öldürmeye hazır. Uluslararası topluma Rusya’nın, Ukrayna’nın Krasnogorsk’taki saldırıda rol oynadığı iddialarına ilişkin asılsız suçlamalarını güçlü bir şekilde reddetmesi ve Rusya’nın suç teşkil eden saldırganlığına karşı ülkemize verdiği desteği güçlendirmesi yönünde çağrıda bulunuyoruz” denildi.
“Ukrayna hiçbir zaman terör yöntemlerine başvurmadı”
Ukrayna Devlet Başkanlığı Danışmanı Mihail Podolyak ise saldırının ardından yaptığı açıklamada, “Ukrayna’nın, Crocus Belediye Binası’nda yaşanan silahlı saldırı/patlama olayıyla kesinlikle hiçbir ilgisi yoktur. Herhangi bir anlam ifade etmiyor. Öncelikle Ukrayna 2 yılı aşkın bir süredir Rus ordusuyla savaşıyor ve bu savaştaki her şeye yalnızca savaş alanında karar verilecek. Terör saldırıları hiçbir sorunu çözmez. İkincisi, Ukrayna hiçbir zaman terör yöntemlerine başvurmadı. Bu, her zaman anlamsızdır. Aksine, Ukrayna’ya karşı mevcut savaşta ve tarihinin daha önceki dönemlerinde terör saldırılarına başvuran Rusya, protestocu etnik gruplara karşı ‘terörle mücadele eylemleri’ başlatmak için kendi vatandaşlarına saldırdı. Kashirskoye karayolu (Moskova) ve Volgodonsk’taki olayları hatırlamak yeterli. Üçüncüsü, Crocus Belediye Binası’ndaki olaylardan çok önce Moskova’da bulunan yabancı büyükelçiliklerden bu tür saldırı ihtimaline dair uyarılar yapıldığını duymuştuk. Sonuç olarak Moskova’daki olayların askeri propagandanın keskin bir şekilde artmasına, militarizasyonun hızlanmasına, seferberliğin genişlemesine ve nihayetinde savaşın büyümesine katkıda bulunacağına dair en ufak bir şüphe yoktur” ifadelerini kullandı.
Medvedev’in açıklaması tepki çekmişti
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev saldırının hemen ardından yaptığı açıklamada, “Teröristler yalnızca misilleme amaçlı terörden anlar. Şiddete güçle karşılık verilmediği, teröristlerin topyekun infaz edilmesi ve ailelerine yönelik baskılar sonucu ölümlerin yaşanmadığı sürece hiçbir yargılama veya soruşturmanın faydası olmayacaktır. Bunların Kiev rejiminin teröristleri olduğu tespit edilirse, onlarla ve ideolojik olarak ilham verenlerle farklı şekilde baş etmek imkansızdır. Bunların hepsi bulunmalı ve bu suçu işleyen devlet yetkilileri de dahil hepsi terörist olarak acımasızca yok edilmelidir” ifadelerini kullanmıştı.
*İHA*