98 ülkeden 13 bin yabancı öğrencinin eğitim gördüğü Karabük Üniversitesi, dünya çapında bir şöhrete kavuştu.
Afrika, Güney Amerika, Balkanlar gibi çok farklı bölgelerden öğrenciler, zorlu elemelerden geçiyor ve uluslararası akademik alanda kabul gören bir eğitim alıyor. Karabük’e giderek hem üniversitenin hem öğrencilerin nabzını tuttuk. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Elif Çepni, “Burada eğitim görenlere, alan eğitimleri dışında Türk dilini ve Türk kültürünü de öğretiyoruz” diyor.
Dünyada 200’den fazla var ülke var, Karabük Üniversitesi’nde de 98 ülkeden öğrenci! Yakın zamanda çıkan “Yabancı öğrenciler tarafından Türkiye’de en çok Karabük Üniversitesi tercih ediliyor” haberi üzerine fotoğrafçımız Saffet Azak ile Karabük’ün yolunu tuttuk. Amacımız akademisyenler ve yabancı öğrencilerle konuşup olayın arka planını araştırmak.
Üniversitede bizi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Elif Çepni kabul etti. Kendisi Karabük’te doğmuş, burada büyümüş. 25 yıl farklı üniversitelerde görev yaptıktan sonra üç buçuk yıldır Karabük Üniversitesi’nde… Bizi harika ağırladı. “Yabancı öğrencilerin üniversitenize ilgisini araştırmak için geldik” derken hocam “İşte sınıfta kaldın! ‘Yabancı’ değil, ‘yabancı uyruklu’ diyoruz biz. Ötekileştirmiyoruz, burada Türk, Afrikalı herkes öğrenci bizim için. Tek kıstasımız Türkçe. Yabancı programlar dışında Türkçe yeterlilik sınavlarını geçemeyen hiç kimse bölümüne başlayamaz.”
Prof. Dr. Elif Çepni; “Karabük Üniversitesi’nin yabancı uyruklu öğrenciler tarafından tercih edilmesinin ilk sebebi reklamcılığın ilk dersi ‘kulaktan kulağa’ yayılma.” Evet bugüne dek kim Karabük Üniversitesi’ne geldiyse seneye yani bir yakınını, ya bir arkadaşını çağırmış. Peki ama neden? Prof. Dr. Elif Çepni; “Ankara, İstanbul’a yakın. Bakın siz dört saat içerisinde İstanbul’dan buraya geldiğinizi söylüyorsunuz. Bu da önemli” diyor. Sonra da anlatmaya başlıyor hocamız, dinliyoruz:
“Dünyanın her yerindeki ülkeler, yabancı uyruklu öğrencilerin eğitim pastasından pay almak istiyorlar. Daha önce Anglosakson dediğimiz İngiltere, Kanada, ABD, Avustralya, Yeni Zelanda gibi İngilizce konuşulan ülkeler, kendi dillerinde müfredat hazırlayan ülkelere tercih ediliyordu. Şimdi birçok ülke; Fransa, Almanya gibi tutucu ülkeler bile İngilizce müfredat hazırlayarak yabancı uyruklu öğrencileri ülkelerine davet ediyorlar. Bizim ülkemizde de İngilizce müfredata sahip üniversiteler vardı. Burada önemli olan üniversitelerde verilen eğitimin kalitesidir.
AFRİKALI AİLELER, TÜRKİYE’YE GÜVENİYOR
Türkiye de bu anlamda uzun bir süredir üniversitelerde verilen eğitim kalitesi yükselen bir ülke. Bunu biz değil, bu alanda çalışan uluslararası ölçme ve değerlendirme kuruluşları raporluyor. Bu anlamda Karabük Üniversitesi; eğitim kalitesi, kampüsü, sosyal etkinlikleriyle ön plana çıkıyor. Burada Karabük Üniversitesi’nin uluslararası alanda olmasına hem daha önceki rektörlerimiz hem de şu anki rektörümüz Prof. Dr. Fatih Kırışık büyük önem veriyor. Tabi sizin burada olma sebebinize gelirsek özellikle Afrika ülkelerinden öğrencilerin Karabük şehrini seçmesinin birçok nedeni var. Ben bir Karabüklü olarak onları anlıyor ve hak veriyorm. Bu şehir hem insanı hem de Safranbolu gibi dünyaca ünlü bir markasıyla dikkat çekiyor. Elbette biz akademisyenler olarak daha çok sebep sayarız ama sizin onlarla konuşmanız, olayı çok daha iyi anlamanızı sağlayacaktır.
Afrika’daki ülkelerin başarılı çocukları buraya geliyor. Oradaki anne babalar, Türkiye’ye güvenerek evlatlarını Anadolu coğrafyasına emanet ediyor. Bu da Türklerin tarihteki gücünün bir göstergesi. Burada da Türk öğrencilerimiz neyse bizim için, yabancı uyruklu olanlar da aynı. Hepsi evladımız, kardeşimiz. Bir diğer konu da burada eğitim gören yabancı uyruklu öğrenciler; Türk kültürünü öğrenerek ülkerine döndüklerinde bizim gönüllü elçimiz olacaklar. Bunu neye dayanarak söylüyorum? Buraya gelen yabancı uyruklu gençlere karşı ön yargılı olan insanlar bile, şehirde onları tanıdıktan sonra ‘Onlar da bizim kara oğlan, kara kızlarımız oldu’ diyorlar. Eğer Karabük halkı onları kucaklamamış olsa, her sene yurt dışından gelen öğrenci sayımız artmaz.
‘NE OLURSAN OL GEL’ YOK
Bir konuya daha değinelim. Biz kaliteli eğitim peşindeyiz. Bizim her isteyene kapımız açık değil. Öncelikle başarılı olması gerekiyor. Üniversiteye girdikten sonra da Türk dilinin öğrenilmesi bizim önceliğimiz. Burada okuyan tüm yabancı uyruklu öğrenciler öncelikle Türkçeyi öğrenmek zorunda. TÖMER’in (Türkçe ve Yabancı Dil Uygulama ve Araştırma Merkezi) bünyemizdeki eğitim ve sınavları sonrası başarılı olurlarsa branşlarında eğitim görmeye başlıyorlar. Not ortalaması dikkate alınarak en iyiler mülakatlara alınıyor. Burada en iyiler elenerek Karabük Üniversitesi’ne kabul ediliyor. Bunun dışında Afrika’da Türk Büyükelçilikleri de, bölgelerindeki başarılı öğrencileri Türkiye’deki üniversitelere öneriyor. Burada yabancı uyruklular öğrenciler, tercih ettikleri programa göre ücret ödüyorlar. Türklerin herhangi bir ücret ödemesi zaten söz konusu değil. Yabancı uyruklu öğrencilerin, elbette şehre ekonomik olarak katkıları var ama en önemli katkı Türk Hava Yolları’na oluyor elbette. Bunun dışında her sezon başında burada mevcut öğrencilerin, yeni gelenleri karşılamasını görmenizi isterdim.
KAMPÜSTE STADYUM VAR
Yabancı uyruklu öğrenciler, Türk olmadıkları için Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü’nün yurtlarından yararlanma hakları yok. Ancak üniversitemizin çevresinde öğrencilerin yararlanması için uygun apartlar, 1+1 şeklinde yapılmış evlerde belki de yurtlardan uygun fiyatlarla konaklama ihtiyacını çözebiliyor. Bazen Türk öğrencilerle birlikte ev tutarak, hem birbirlerine dil öğretiyorlar, hem de bir kültür alışverişi yaşanıyor. Ayrıca yaşam maliyetleri açısından da Karabük, büyük şehirlerimize oranla öğrencilerimiz açısından çok avantajlı. 25 sene İstanbul’da yaşamış biri olarak trafiğe ayrı bir parantez açayım. Karabük’te 10 dakikada işe gelmenin rahatlığını size anlatamam. Bakın bu kazanılan zaman, parayla alınamayacak bir konfor sağlıyor size. Bu öğrencilerimiz için de geçerli tabi. Bu da elbette Karabük’ün tercih sebeplerinden biri.
Yabancı uyruklu öğrencilerimizi konuştuk ama Türk öğrencilerimiz tarafından da tercih edilen bir üniversiteyiz. Çok büyük bir kampüsümüz var. İçeride bir futbol stadyumumuz var. Ki burada turnuvalar da yapılıyor. BESYO bölümümüz de mevcut. Çok farklı sporları gerçekleştirme imkanları mevcut bu kampüste. Bu imkanlarla da Türk öğrencilerin sevdiği ve gelmek için çaba harcadığı bir üniversiteyiz.”
FİLİPİNLER’DEN RUSYA’YA KADAR 98 ÜLKEDEN 13 BİN ÖĞRENCİ VAR
Karabük Üniversitesi’nin 42 bin öğrencisinin 13 bine yakını yabancı uyruklu. Afrika ülkelerinin ağırlıkta olduğu yabancı uyruklu öğrencilerin ülkeleri arasında uzak kıtalardan Filipinler, Tayland da var, Balkanlardan Arnavutluk, Makedonya da var. Hatta İsrail ve Rusya’dan öğrencileri bulunuyor Karabük Üniversitesi’nin… 98 ülkeden eğitim için Karabük şehrini seçenlerin en çok tercih ettikleri bölümlerin başında mühendislik, işletme, sağlık bilimleri ile Türk Dili ve Edebiyatı geliyor.
CUMA GÜNLERİ KAMPÜSTE BAYRAM OLUYOR
Afrika kıtasının insanları giyimlerindeki renkliliğe ve müzik tutkularına dikkat çeker her zaman. Karabük Üniversitesi’nin kampüsünde de buna rastlamak ilginç oldu. Çad, Fas, Sudan, Libya, Senegal, Kamerun, Gabu, Somali, Cibuti gibi ülkeler başta olmak birçok Afrika ülkesinden öğrencisi olan Karabük Üniversitesi’nde Cuma günlerini bayram gibi gören Müslüman öğrenciler, o güne özel renkli kıyafetler, danslar ve müziklerle kampüsü adeta bir karnaval yerine çeviriyorlarmış. Yeni eğitim yılında bir Cuma günü kampüsü görmeliyiz.
BURADA PAMUK KALPLİ İNSANLAR VAR
Yabancı uyruklu öğrencilerle röportajların büyük bölümünü Türkçe yaptım. Zorlandıkları, doğru kelimeyi bulamadıkları anlarda hemen diğer arkadaşları devreye girdi. Karabük Üniversitesi’nin 32 Türkçe öğretmeninin (evet 32, ben de şaşırdım ve çok sevindim) Semih, Esma ve Emre Hocalarmız bize eşlik etti. Onların; gençlerin daha iyi Türkçe konuşma çabalarını izlemeleri mutluluk vericiydi. İşini severek yapanların daha mutlu bir yaşam sürdükleri herkesin malumu. İşte gönüllü Türkiye elçilerinden bir kaçının görüşleri. Şunu not olarak düşelim. Gençlerin Türkçe kelimelerine ve cümle kurgularına olabildiğince sadık kalmaya çalıştım. Yaşadıkları ülkenin dilini öğrenmeye çalışan bu gençlere büyük saygı duydum.
Adoum Ahmat Ali
TÜRKÇE ÖĞRENMEK ÇOK ÖNEMLİ
“Çadlıyım, 21 yaşındayım. Muhasebe bölümünü seçtim ama Türkçe öğrenme aşamasındayım. Burada eğitim görmek ve yaşamak için Türkçe öğrenmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Burada kendimi geliştirip ülkeme faydalı bir insan olmak istiyorum. Türkiye’de sıcaklıklar yükselmeye başladı ama benim ülkem Çad daha sıcak. Ben Karabük Üniversitesi’nin, özellikle Afrika’dan gelenler için Türkiye’deki en iyi eğitim kurumu olduğunu öğrenerek buraya geldim. Daha önce Çad’dan buraya çok insanın üniversite eğitimi için geldiğini biliyorum. Karabük’ü de bu sebeple seçtim. Ben ilk geldiğimde Türk yemeklerimi yemiyordum ancak şu an mercimek çorbası ve lahmacun favorim. Ayran da en iyi içeceğim.”
Seme Eyenga
KARDEŞİM BURADA DİYE GELDİM
Kamerun’dan geliyorum. Muhasebecilik bölümünü tercih ettim. Ama şu an Türkçe hazırlık okuyorum. Hocam Semih bence buranın en iyisi. Karabük’ü daha önce hiç duymamıştım. Kardeşim burada olduğu için geldim. Alışmamda büyük faydası oldu.
Hafida Oulghoub
ÇOK FAZLA SİGARA İÇİYORSUNUZ
“Biraz heyecanlıyım. Buraya Fas’tan geldim. Mimarlık okuyacağım inşallah. Aslında Eskişehir’i seçtim ama orasını kapattılar. (Kontenjan kalmadı demek istiyor) Bazı kişilere sordum, onlar da Karabük’ü önerdi. Ben de buraya gelmeye karar verdim. Çok memnunum gerçekten, iyi ki gelmişim. Çünkü Karabük’ün insanları çok iyi, sıcak. Semih Hocamız da bize çok iyi davranıyor. Beni Türkiye’de olumsuz manada şaşırtan tek şey var. Burada insanlar çok sigara içiyor. (Masadaki diğer öğrenciler de hemen seslerini ‘evet’ diyerek yükseltiyor) Bizim ülkemizde bu kadar sigara içilmiyor. Fakültemin olduğu Safranbolu’yu çok seviyorum ama şu an TÖMER’de olduğum için pek gidemiyorum. Ben ilk geldiğimde bir otelde çalıştım, orada çok güzel mercimek çorbası yapıyorlardı. Onun yeri bende ayrı.”
Hachi Ali Siboro
UNUTAMADIĞIM BİR TÜRK ATASÖZÜ VAR
“Merhabalar. Çadlıyım, 23 yaşındayım. Sekiz aydır Türkiye’deyim. TÖMER’de Semih Hoca’nın öğrencisiyim. Gelmeden önce Karabük Üniversitesi hakkında bilgim yoktu. Gelmeden önce burada eğitim gören arkadaşlarıma danıştım. Bana buranın büyük ve eğitiminin iyi olduğunu aktardılar. Kendim de internetten baktım. Safranbolu da beni çok heyecanlandırdı. Burada gerçekten bir aile gibiyiz. Alıştık birbirimize. Eğer Allah kabul ettiyse (nasip ederse) Uluslararası İlişkiler Fakültesi’nde okumak istiyorum. Ülkemden arkadaşlarım internetten soruyor, “Nasıl alıştın mı?” diye. Semih Hoca’nın sınıfı olarak birbirimizle kaynaştık. Türk dizilerini çok izledim. Mesela bir Türk sözünü hiç unutmuyorum: Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Bunu hiç unutmam. Benim favorim yemeğim köfte…”
SEMİH ÖZTÜRK (Türk Dili Öğretmeni)
ÇOK ÇALIŞKANLAR AMA HEP GEÇ KALIYORLAR
Röportaj yaptığımız yabancı uyrukların öğrencilerin adını tebessüm ederek andıkları Türkçe öğretmenlerini tanımak istiyoruz. Aranınca ders olduğunu söyleyen hocamız, “Ama İstanbul’dan geldiler denince “O zaman sınıfımı alıp geliyorum” diyor. Yedi kişi ile röportaj yaptığımız Karabük Üniversitesi’ndeki meydan bir anda şenlik yerine dönüyor. “Ağustos ayında bu ne dersi!” demeyin, burada eğitim öğretim pek kesilmiyor anladığım kadarıyla.
Öğrencilerin adını anmadan geçmediği Semih Öztürk’e sırrını soruyorum: “Klişe olacak ama sevgi, saygı, disiplin. Burada kendimizi değil Türk milletini temsil ediyoruz. Onun için de ülkelerinden Türkiye’ye güvenerek eğitim almaya gelen bu kardeşlerimize sadece Türk dilini değil, Türk kültürünü, adabını anlatıyoruz.”
Okutulan Türk yazarlardan Necip Fazıl Kısakürek’i yabancı uyruklu öğrencilerin sevdiğini söyleyen Semih Öztürk, “Buranın en büyük özelliği, eğitim için Türkiye’nin büyük şehirlerini değil Karabük’ü seçen yabancı uyruklu öğrencileri halkın bağrına basması. Üniversitenin hedefi uluslararası bir eğitim kurumu olmaktı. Bugünkü tabloya bakarsak, üniversitemizin doğru yolda olduğunu görüyoruz” diyor. Hazır öğrencileri ile hocalarını bir araya getirmişken Semih Öztürk’e yabancı uyruklu öğrencilerinin iyi ve kötü yanlarını soruyoruz: “Bir kere hepsi çok çalışkanlar. Haklarını asla yiyemem. Ancak biraz rahat yapıları olmalarından dolayı genellikle geç kalıyorlar.” (Öğrencilerin hepsi gülmeye başlıyor.)
Sayed Sultan Nazif
TÜRKİYE İLE ÖVÜNÜYORUZ
“19 yaşındayım, Afganistanlıyım. Kız kardeşimle beş aydır buradayım. İktisadi İdari Bilimler’de okuyacağım. Arkadaşlarımın tavsiyesiyle buraya geldim. Safranbolu’yu çok sevdim. Yeni kültürler tanıdım, yeni yemekler tattım. Lokum ve lahmacunu çok sevdim. İnşallah Türkçeyi öğrenip gelecek yıl üniversiteye başlayacağım. Türkiye, Müslüman ülkeler arasında güçlü bir konumda. Biz kendi aramızda Türkiye ile övünüyoruz. Sürekli gelişiyor. Karabük ise şehir olarak sakin, Ankara’ya kısa sürede gidip gelebiliyorsunuz. Bize burada yabancı gibi davranmıyorlar. Bu yüzden de mutlu oluyoruz.”
Muhammed Yusuf
YENİ İNSANLAR, YENİ KÜLTÜRLER TANIYORUM
“Çad’dan buraya Türkiye’ye okumak için geldim. Burada benim abim var. O bana tavsiye etti, “Çok iyi eğitim var” dedi. Ben böyle bir olay hiç yaşamadım. (Röportajı kastediyor) O yüzden düşünerek konuşacağım. Karabük’e ilk geldim, heyecanlıydım. Yeni insanlar yeni kültürler tanıdım. Güzel bir ülke, güzel bir şehir Karabük. Ben evde yaşıyorum, burada dışarıdan yemek söylüyorum. Pek ev yemeği yeme şansım olmuyor.”
Zhuldyz Munayeva
İKİ ÇOCUĞUM VAR EBELİK OKUYACAĞIM
“Kazakistan’ın Aktöbe bölgesinden geliyorum. Burada ebelik bölümünde okuyacağım. Evliyim, iki çocuğum var. Ailece burada yaşıyoruz. Ben Karabük’ü çok seviyorum. Türkiye’ye gelmeden önce Türk dizilerini izliyordum. Şu an Türkçe hazırlık bölümünü bitirmek üzereyim ama üzülüyorum. Çünkü Semih Hocayla yollarımız ayrılacak. Şunu da söylemeliyim. Burada insanların kalpleri yumuşacık. Bize çok iyi davranıyorlar. Sanki Karabük’te büyük bir ailenin fertleri gibiyiz.”
BU REKOR KARABÜK ÜNİVERSİTESİ’NE AİT
Semih Öztürk ile konuşurken önemli bilgiler de alıyoruz. Karabük Üniversitesi’nde Türkçeye verilen önemin altını çizen Öztürk, “Burada sadece Türkçe dersi veren 32 hocamız var. Karabük Üniversitesi, uluslararası eğitim veren bir üniversitesi olma kimliğini rakamlara da yansıttı. Bakın üniversitemiz, yabancı uyruklu öğrenci sayısında Türkiye’nin bir numarası olmuştur. (Şaşkınlıkla son cümleyi tekrar etmesini istiyorum Semih Hocam) Bir dönem rekor kırdık. Bildiğiniz tüm önemli, ünlü üniversiteleri geçtik.
YABANCI ÖĞRENCİ SAYISINDA TÜRKİYE’DE İLK 10 ÜNİVERSİTE
1- Karabük Üniversitesi 13 bin
2- Anadolu Üniversitesi 12 bin
4- İstanbul Üniversitesi 8 bin
5- Atatürk Üniversitesi 7 bin
6- Bahçeşehir Üniversitesi 6 bin
7- Altınbaş Üniversitesi 6 bin
8- Bursa Uludağ Üniversitesi 5 bin
9- Aydın Üniversitesi 5 bin
10- Sakarya Üniversitesi 5 bin
*2023-2024 eğitim yılı üniversitelerin öğrenci kayıtları netleşmediği için küsuratlar yuvarlanmıştır.