Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı İbrahim Erden , “Yenilenebilir enerjide ülkemizin önemli potansiyelleri var. Şu anda elektrik ihtiyacının yüzde 11’i rüzgar enerjisinden karşılanıyor. 2035 yılında güneş ve rüzgar enerjisi ile ihtiyacın yüzde 25’inden fazlasını karşılayabiliriz” dedi.
Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından düzenlenen Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi (TÜREK), “Rüzgarın Yüzyılı” temasıyla başladı. Bu yıl 12’ncisi düzenlenen kongrede enerji depolama, deniz üstü rüzgar enerjisi, hibrit ve hidrojenle ilgili konular ele alındı. Kongre kapsamında yerli ve yabancı yatırımcılar, sektör temsilcileri iş birliği yapma imkanı buldu.
Kongrenin açılış programında açıklamalarda bulunan TÜREB Başkanı İbrahim Erden, elektrifikasyona geçişin son yıllarda hızlandığına dikkat çekti. Erden, “Elektrikli araçlarla beraber hayatın her tarafı elektrikleniyor, sanayi, ısınma elektrikle sağlanıyor. Tüm dünyada elektrik talebi artıyor. Yenilenebilir enerji bu noktada en önemli kaynaklardan biri. Elektrik ihtiyacı konvansiyonel kaynaklardan veya yenilenebilir enerji ile sağlanabilir. Konvansiyonel kaynaklardan çıkmaya çalıştığımız bir dönemdeyiz, yenilenebilir enerji kaynakları daha fazla yatırımlara konu olacak” dedi.
“2035 yılında güneş ve rüzgar enerjisi ile ihtiyacın yüzde 25’inden fazlasını karşılayabiliriz”
Türkiye’de yenilenebilir enerjiden karşılanan enerjinin global ortalamanın üzerinde olduğunu söyleyen Erden, “Ülkemizin geçen yılki tüketimi yıllık yaklaşık 330 TWh. Bunun yaklaşık yüzde 11’i rüzgar santrallerinden karşılandı. Yüzde 11 global ölçekte bakıldığında ortalamanın üstünde. Global ortalama yüzde 7 civarında. Ülkemizde daha fazla potansiyel var. Yüzde 5’i de güneş enerjisi ile karşılanıyor. 2035 yılında güneş ve rüzgar enerjisi ile ihtiyacın yüzde 25’inden fazlasını karşılayabiliriz” diye konuştu.
“1 rüzgar türbini 10 bin konutun ihtiyacını karşılayabiliyor”
Rüzgar türbinlerinin sağladığı enerjiden de bahseden Erden, “Yatırımlar yılda 1 milyar dolar civarında. Önümüzdeki yıllarda 2035 yılına kadar yatırımların artacağını yıllık 2 GW kurulumlar yapılmasını öngörüyoruz. Bedava kaynaklara sahibiz (Güneş-Rüzgar). Türkiye her ikisi açısından çok zengin. Bir rüzgar türbini iyi rüzgarlı bir yerde 10 bin konutun enerji ihtiyacını karşılıyor. Rüzgar santrallerinden enerji üretecek yatırımları gerçekleştirmeliyiz. Yenilenebilir enerji sanayiyi de tetikliyor, ihracata ithalata da katkısı oluyor” ifadelerini kullandı.
“İnsan kaynağımızı hizmet ihracatı olarak yurtdışına sunabiliyoruz”
Yenilenebilir enerjide insan kaynağı konusunda önemli bir noktaya gelindiğini söyleyen Ülke Enerji Genel Müdürü Ali Aydın ise “Türkiye’de artık rüzgar türbinlerinin bakım ve servislerini yerli insan kaynağımızla icra edebiliyoruz. 2000’li yılların başlarında bu kaynaklar tamamen yurt dışından hizmet ithalatı yapılarak sağlanıyordu. Artık öyle bir noktaya geldik ki kapasitelerimiz her geçen gün artarken, yurt dışına da insan kaynağımızı hizmet ihracatı olarak sunabiliyoruz” şeklinde konuştu.
*İHA*