TBMM Başkanı Kurtulmuş: “(İsrail-Filistin çatışması) Türkiye olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız”

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, “Bu çatışmaların bir an evvel durdurulmasını, insani kayıplara son verilmesini, uluslararası camianın bu noktada da üzerine düşen...

TBMM Başkanı Kurtulmuş: “(İsrail-Filistin çatışması) Türkiye olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız”
Yayınlama: 10.10.2023
A+
A-

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, “Bu çatışmaların bir an evvel durdurulmasını, insani kayıplara son verilmesini, uluslararası camianın bu noktada da üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesini temenni ediyoruz. Türkiye olarak bu konuda üzerimize düşen sorumlulukları sonuna kadar yerine getirmeye kararlıyız” dedi.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Akademik yılı açılış töreninde konuştu. Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girilen 2023 yılını tarihsel önemde bir dönemin başlangıcı olarak gördüğünü ifade ederek, “İnşallah önümüzdeki dönem sözü güçlü, gücü tesirli Türkiye’nin yüzyılını açacak, bu kapıyı aralayacaktır. Her alanda güçlü olmalı, her alanda daha ileriye gitmek Türkiye’yi güçlü yarınlara taşımak mecburiyetindeyiz. Bunun için üniversitelerimize de çok büyük sorumluluk düşüyor. Her alanda başarılı olacak bir Türkiye’yi ortaya koymak mecburiyetindeyiz. Hep beraber, hayatımızın son gününe kadar hem bireysel anlamda hem de milli hedefler anlamında, varmayı düşündüğümüz ülküler koymak zorundayız. Hedefi olmayan insan ontolojik olarak da bir değer ifade etmez. Bu milletin Anadolu topraklarına geldiğinden itibaren en temel özelliklerinden birisi, hep daha ileriye gitmek, güçlü olmak ve insanlığa fayda olmak için önüne koyduğu hedeflerdir” diye konuştu.

“Gücü tesirli bir Türkiye’nin varlığı, dünya barışının sağlanması için de fevkalade önemlidir”

Dünyanın her bakımdan yeni oluşlara, yeni gelişmelere gebe olduğunu belirten TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, şunları kaydetti:

“Sadece teknoloji alanında değil, uluslararası ilişkilerde de dünyadaki siyasal gelişmelerde de belki insanlık tarihinin en zor dönemlerinden birisinden geçmekte olduğumuzu görüyoruz. Hatta kimilerine göre, güç savaşlarının, mücadelelerin, çekişmelerin geldiği nokta çoktan üçüncü dünya savaşının başlangıcıdır. Bu çerçevede Türkiye olarak sahip olduğumuz medeniyet birikimi, önümüzde duran imkan ve fırsatlar, 85 milyonluk son derece dinamik toplumsal yapımızla birlikte dünyanın önümüzdeki dönemine ışık tutabilecek ender ülkelerden birisi olduğumuzu hiç abartısız bir şekilde ifade etmek isterim. Bugün karşı karşıya kaldığımız sorunların çözümünün temel meselesi, dünyada yeni bir paradigmaya duyulan ihtiyaçtır. Yani hakkaniyeti adaleti yeryüzündeki 8 milyar insanın yaradılışta eşitliğini esas almayan bir sistemin dünyada sorunları çözebilmesi mümkün değildir. Onun için sözü güçlü, güçlü bir Türkiye’nin varlığı gücü tesirli bir Türkiye’nin varlığı, dünya barışının sağlanması için de fevkalade önemlidir.”

“Her 2 tarafa da barış ve esenlik içerisinde bir Ortadoğu’nun kurulması için sükuneti tavsiye ediyoruz”

Son günlerde İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalara değinen TBMM Başkanı Kurtulmuş, gelişmelerin bugüne ait olmadığını ifade ederek, “1948 bu yana devam eden sürekli haksızlıklarla beslenen, hele hele 1967 sonrasında işgallerle ilhaklar ile yeni yerleşimcilerle Filistinlileri yok sayan bir anlayışın getirdiği nihai noktadır son noktadır. Bu büyük mücadele devam ederken bu maalesef çok yoğun çatışmalar devam ederken Türkiye olarak biz her 2 tarafa da barış ve esenlik içerisinde bir Orta Doğu’nun kurulması için sükuneti tavsiye ediyoruz. Türkiye olarak bu meselenin insaniyet ekseninde çözülebilmesi için çaba sarf edilmesini ifade ediyoruz. Aynı şekilde dünyanın birçok yerinde özellikle batı ülkelerinden ortaya çıkarılan çifte standardı haksızlıkları ve oradaki taraflardan birini yok sayan anlayışı da esefle takip ediyoruz. Şu son 2 gündür Gazze şeridinde belki artık sayıları binleri bulmuş olan çocuk, kadın masum insanların öldürülmesine sessiz kalanlar, ondan evvelki sürede insanların iş yerlerinin gasp edilerek yeni yerleşimciler vasıtasıyla el konulmasına sessiz kalanlar, evlerinden çıkarılmasına sessiz kalanlar ne yazık ki dünyanın başka yerinde aynı şeyler yaşandığında sonuna kadar seslerini çıkarabiliyorlar. Bu çifte standardın ortadan kaldırılması lazım. Biz bir tek masum insanın ölmesine dahi rıza gösteremeyiz. Hangi ırklar olursa olsun, hangi dine mensup olursa olsun hangi kültüre ait olursa olsun bir masum insanın, bir yaşlı, insanın bir çocuğun öldürülmesi, katledilmesi bütün insanlığı öldürmek gibidir. Onun için bütün bunların hepsine karşı tavır almak mecburiyetindeyiz” şeklinde konuştu.

“Gariban Filistinlilerin yaşama hakkı yok mudur”

“Filistin topraklarının işgal ve ilhakı karşısında sessiz kalanlar, milyonlarca Filistinlinin vatanını terk ederek göçmen durumuna kalması durumunda kalmasına seyirci kalanlar, dünyanın başka yerlerinde başka şeyler yaşandığı zaman sonuna kadar konuşmasını biliyorlar” diye konuşan Kurtulmuş, şunları söyledi:

“Rusya’nın Ukrayna’yı ilhakı ve işgalini tanımayan bir ülke olarak çok rahatlıkla konuşuyorum. Türkiye’nin hakkaniyet ve adaletin savunucusu olan Türkiye’nin Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak çok rahatlıkla konuşuyorum. Rusya’nın Ukrayna topraklarını Kırım’ı ilhakını onun karşısında yüksek sesle konuşanlar, siyaset geliştirenlerin 1948 bu yana İsrail’in sürekli Filistin topraklarını işgal ederek ilhak etmesine niye seyirci kalıyorlar? Orta Doğu’da herkesin yaşamı hakkı var da gariban Filistinlilerin yaşama hakkı yok mudur? Orta Doğu’da İsrail’in var olma hakkı var da Orta Doğu’da tam manasıyla bağımsız bir Filistin devletinin var olma hakkı yok mudur? Bu şifre standartların ortadan kaldırılması, bir an evvel barışın, sükunetin yeniden sağlanması şarttır. Dünya barışının kapısı, Orta Doğu barışı, Orta Doğu barışının kapısı ise Filistin davasının tam manasıyla özgür bir Filistin devleti kuruluncaya kadar Filistin davasının hakkaniyet içerisinde bir çözüme kavuşturulmasıdır. Bu açıdan Türkiye olarak bu konudaki hassasiyetimizi bir kere daha ifade ediyoruz. Bu çatışmaların bir an evvel durdurulmasını, insani kayıplara son verilmesini, uluslararası camianın bu noktada da üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesini temenni ediyoruz. Türkiye olarak bu konuda üzerimize düşen sorumlulukları sonuna kadar yerine getirmeye kararlıyız. Ayrıca 3 temel mesele hallolmadan Filistin İsrail arasındaki barışın sağlanması mümkün görünmüyor. Bunlardan birisi 1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan bir Filistin devletinin mutlaka kurulmasıdır. Bir diğeri yasa dışı yerleşimcilerin Birleşmiş Milletler tarafından yasa dışı ilan edilen yerleşimlerin, yerleşimcilerin işgal ettikleri yerlerden çekilmesi ve buralarda Filistinlilerin haklarına İade edilmesidir. Üçüncü temel mesele ise başta Mescidi Aksa olmak üzere kutsal mekanların masumiyetinin korunmasıdır.”

“Hedeflerimizi ortaklaştırmak zorundayız”

Kurtulmuş, Türkiye’nin dünyanın en zor coğrafyalarından birinde bulunduğunu hatırlatarak, “Anadolu kıtasında güçlü bir şekilde ayakta durmaktan başka çaremiz yoktur. Güçlü bir Türkiye sadece 85 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşımız için değil, sadece 100 milyonlarca Türkiye’nin dostu olan dost ve kardeş ülkelerin halkları için değil, aynı zamanda dünya barışı içinde zorunludur elzemdir. Türkiye’yi yarınlara taşırken 3 temel alanda Türkiye’nin giderek daha da güçlenmesi ve insanlığın hayrına bu gücünü kullanabilmesi için hedeflerimizi ortaklaştırmak zorundayız” dedi.

“Hem bölgesel gerilimleri azaltmak için hem de küresel ölçekte yeni bir barış dönemine geçilebilmesi için bütün gücümüzle gayret sarf edeceğiz”

Türkiye’nin bulunduğu bölgenin ve dünyanın daha fazla gerilim ve çatışmalara gebe olduğunu ifade eden TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Bir tarafta Balkanlar, bir tarafta Karadeniz, bir tarafta Kafkaslar, bir tarafta Orta Doğu, bir tarafta Doğu Akdeniz Yemen’e kadar olan Afrika’nın içlerine kadar olan bölge bütün bu bölge. Maalesef yeni gerilimlerin, yeni çatışmaların gebe olan bir döneme giriyoruz. Hatta daha uzaklara gidiniz. Amerika ve Çin arasındaki gerilimin özellikle Pasifik’te çok büyük yeni gelişmeleri de gebe olacağı aşikardır. Bütün bunların çerçevesinde Türkiye kendi eksenini inşa etmek mecburiyetindedir. O tarafın ya da bu tarafın ekseninde durarak o taraftan ya da bu taraftan destek alarak şu tarafın ya da bu tarafın gözüne girerek Türkiye’nin ikinci yüzyılının hedeflerine ulaşmamız mümkün değildir. Gücümüzü tahkim edeceğiz. Rasyonel bir şekilde dünyadaki gelişmeleri yerinde takip edeceğiz ve bu anlamda Türkiye’nin barış, istikrar ve güven ekseninde yeni bir dış politika inşa etmesi için elimizden gelen her türlü gayrete ortaya koyacağız. Bunun dışında hem bölgesel gerilimleri azaltmak için hem de küresel ölçekte yeni bir barış dönemine geçilebilmesi için bütün gücümüzle gayret sarf edeceğiz. Burada hiç şüphesiz bu alanlardaki bütün bilgileri stratejik hale getirecek önemli kurumlarımızın başında üniversiteler geliyor. Üniversitelerimizin dünyadaki bu gelişmeleri izleyerek bunları stratejik raporlar haline getirmesi, bunları Türk siyasetinin ve hatta dünya siyasetinin istifadesine sunması bu dönemde öncelikli vazifelerinden birisidir” değerlendirmesinde bulundu.

“Birleşmiş Milletler kağıttan bir organizasyon haline gelmiştir”

Dünyanın birçok bölgesinde çatışmalar olduğunu hatırlatan Kurtulmuş, “Filistin meselesi, işte Rusya öyle Ukrayna arasındaki mesele işte dünyanın birçok yerindeki çatışmalar. Dünya sistemi artık bu çatışmaları çözebilme kabiliyetini çoktan kaybetmiştir. Birleşmiş Milletler, kağıttan bir organizasyon haline gelmiştir. Birleşmiş Milletler son 20-30 yıllık süre içerisinde dünyanın herhangi bir yerinde bir sorunu hakkaniyet temelinde çözebildi, hayır çözemedi. Yeni bir küresel siyasal mimariye ihtiyaç vardır. Dünyada sadece 5 ülkenin dudağından, ağızlarından çıkan sözlerin değil, 190 ülkenin ortak menfaatlerine olacak sistemi kurabilecek bir anlayışa ihtiyaç vardır” dedi.

*İHA*

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.