Son dakika haberi: Türk Halk Müziği Sanatçısı Nuri Sesigüzel hayatını kaybetti. Sesigüzel için yarın öğle namazının ardından Teşvikiye Camii’nde cenaze töreni düzenlenecek.
Kanal7’de yaptığı sıra gecesi programlarıyla gönüllerde taht kuran, Türk Halk Müziğinin usta ismi Nuri Sesigüzel, tedavi gördüğü hastanede kalp yetmezliğine bağlı çoklu organ yetmezliği nedeniyle 86 yaşında vefat etti.
TEŞVİKİYE CAMİİ’NDE CENAZE TÖRENİ DÜZENLENECEK
Kızı Birgi Canberk Sesigüzel, sanatçının vefatına ilişkin yaptığı açıklamada, babasının gece saatlerinde yaşamını yitirdiğini belirterek “Babam gece 02.45 sularında rahmetli oldu. Yarın Teşvikiye Camisi’nden öğle namazını müteakip cenazesi kaldırılacak. Büyükçekmece Mezarlığı’na annemin yanına defnedilecek.” dedi.
Nuri Sesigüzel vefat etti: Hayatını en son Ülke TV’de anlatmıştı
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN BAŞSAĞLIĞI MESAJI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vefat eden Nuri Sesigüzel için sosyal medya hesabından şu sözlerle başsağlığı mesajı yayımladı:
Türk müziğinin usta ismi Nuri Sesigüzel’e Allah’tan rahmet niyaz ediyor; kıymetli sanatçımızın ailesine, sevenlerine ve tüm sanat camiamıza başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Mekânı cennet olsun.
Türk müziğinin usta ismi Nuri Sesigüzel’e Allah’tan rahmet niyaz ediyor; kıymetli sanatçımızın ailesine, sevenlerine ve tüm sanat camiamıza başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Mekânı cennet olsun.
— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) May 20, 2023
NURİ SESİGÜZEL KİMDİR?
1960’lı yıllardan beri, Türkiye’nin en sevilen sanatçılarından, duayen sanatçı Nuri Sesigüzel, 1 Temmuz 1937’de Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinde doğdu. Asıl adı Nuri Kaçtaş’tır.
Babası “Mağo Ağa” (Mehmet) Urfa’ya bağlı Halfeti’nin Karamezra köyündendi. Mağo Ağa, Beziki, annesi Nazey ise Ketik aşiretindendi.
İlk ve orta öğrenimini tamamladıktan sonra, henüz 13-14 yaşlarındayken çok sevdiği halk müziğine gönül verdi. 14 yaşında saz çalmaya başladı.
Askerliğini Denizli’de tamamladıktan sonra memleketine döndü. Ardından 1960’ta İstanbul’a giderek, Balat’taki ablasının evine yerleşti.
1961 yılında İstanbul Radyosunda yapılan sınavları kazanan genç sanatçı, kendi derlediği ilk türküsünü okurken ona sazıyla Nida Tüfekçi eşlik etti.
Yanık sesiyle müzik dünyasının odağına yerleşen Urfalı genç sanatçının soyadı Sesigüzel olarak değişti. Ardından ‘Kore Dağlarında Kar Bölük Bölük’ adlı ilk 45’liğini yaptı.
Daha sonra Ankara Radyosunun açtığı sınavlara girdi ve kazandı. Muzaffer Sarısözen’in korosunda çalışmaya başladı. Bu dönemde, Aysel Hanım ile evlendi, bu evlilikten Birgi Canberk adında kızı dünyaya geldi.
FİLMLERİ
Bir Yiğit Gurbete Gitse 1977
Deli Deli Tepeli 1975
Bahtı Kara Yarim 1975
Başa Gelen Çekilir 1974
Züleyha 1973
Günahımı Çekeceksin 1970
Kaderin Oyunu 1970
Ham Meyva 1970
Bir Aşk Türküsü 1969
Dost Hançeri 1969
Gelin Ayşem 1969
Kendi Düşen Ağlamaz 1969
Mahallenin Namusu 1969
Mezarımı Taştan Oyun 1969
Tütüncü Kız Emine 1969
Vatan Borcu 1969
Gül Ayşe 1969
Kara Sevda 1968
Yayla Kartalı 1968
Kara Yazım 1968
Yaşamak Haram Oldu 1968
Mezarım Mermerden Olsun 1968
Acı Türkü 1967
Garipler Sokağı 1967
Acı Tutku 1967
Aşkınla Divaneyim 1967
Seher Vakti 1966
Kara Tren 1966
Fabrikanın Şoförü 1966
Geceler Yarim Oldu 1966
Kartal Yavrusu Hamido 1966
Burçak Tarlası 1966
Ağlayan Gözler 1965
Fabrikanın Gülü 1964
Kara Yılan 1963
“GENÇLİK YILLARIMIN EN GÜZEL ANILARINI, SESİGÜZEL’İN VEFATIYLA KALBİME GÖMDÜM”
Nuri Sesigüzel’in Kanal7’deki programında yönetmenliğini yapan Nursel Tozkoparan, usta sanatçının vefatından sonra düşüncelerini şöyle aktardı:
“Yıl 1995. Kanal7’deki ilk yıllarım… Nuri abiyle tanışmam onun Kanal7’de yaptığı Sıra Gecesi programına yönetmem olmamla başladı. Aslında Nuri abi dememizden hoşlanmaz, “İlahi Nursel ben o kadar yaşlı mıyım” diye takılırdı bize ama o gönlümüzde Nuri abi olarak yer etmişti bir kere…
Özel kanalların evlerimize yeni misafir olduğu dönemlerde kimsenin gidemeyeceği illere gider, sıra gecesi programıyla o yörenin kültürünü, müziğini gönüllere nakşederdi. 7 yıl birlikte çalıştık… Meslek hayatımda en renkli, en keyifli ve güzel anıları biriktirdiğim yıllardı o yıllar. Nuri Sesigüzel, egosu olmayan bir adamdı. Çocukla çocuk, büyüklerle de büyük olurdu.
Mesleki olarak şimdiki kadar profesyonel olmadığımız zamanlarda, o buna nümayiş gösterirdi. Terörün en yoğun yaşandığı yıllarda kimsenin cesaret edip gidemediği ilerde çekimler yapardık. Tüm Türkiye’yi tanıtırdı ama asıl amacı yöresinin terörle değil, kültürüyle, mutfağıyla ve müziğiyle anılmasıydı. Hiç unutmuyorum bir keresinde Adıyaman çekimlerinde Nemrut krater gölüne gittik. Gölün yolu yoktu ve suyun içinden geçmek zorundaydık. Ben devam edemeyeceğimi söyleyince, dönüp beni sırtına aldı ve karşıya geçirdi… İşte o an bir sunucu yönetmen ilişkisi değil abi ile küçük kız kardeş gibi olduğumuzu anladım…
Uzun yıllar birlikte çalıştık. Hiç incitmedi ve incinmedi… Özlemle yad ettiğim gençlik yıllarımın en güzel anılarını, Nuri Sesigüzel’in vefatıyla ben de kalbime gömdüm…
Benim hakkım sonuna kadar helaldir, Rabbim cennetiyle ödüllendirsin… İnşallah ahirette görüşürüz abi.”
Kaynak : İHA