Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’daki Kral Abdülaziz Uluslararası Konferans Merkezi’nde İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği tarafından ortaklaşa düzenlenen Olağanüstü İslam Zirvesi’nde konuştu. Sisi, “Uluslararası toplum, siyasi ve ahlaki güvenilirliğini asgari düzeyde tutmak istiyorsa ciddi bir duruş sergilemesi gerekiyor. Mısır, başından beri her iki taraftan da tüm sivillerin hedef alınmasını, öldürülmesini ve terörize edilmesini, ayrıca uluslararası hukuku ve uluslararası insancıl hukuku ihlal eden tüm eylemleri kınadı. Bugün bu kınamayı yineliyor, aynı zamanda Gazze halkına yönelik ölüm, kuşatma ve zorla yerinden etme de dahil olmak üzere toplu cezalandırma politikalarının kesinlikle kabul edilemez olduğunu vurguluyoruz. Bunlar, meşru müdafaa ya da başka herhangi bir bahaneyle meşrulaştırılamazlar ve herhangi bir gecikme olmaksızın derhal sona erdirilmelidir” ifadelerini kullandı.
Uluslararası soruşturma yürütülmesi çağrısı
Sisi, “Başta BM Güvenlik Konseyi olmak üzere uluslararası toplumun, geç kalmadan ciddi ve kararlı bir şekilde Gazze Şeridi’nde hiçbir kısıtlama veya koşul olmaksızın derhal sürdürülebilir bir ateşkes ilan edilmesi, Filistinlilerin kendi toprakları dışında herhangi bir yere zorla göç ettirilmesini hedef alan tüm uygulamaların durdurulması, masum sivillerin güvenliğini sağlama sorumluluğu, insani yardıma güvenli, hızlı ve sürdürülebilir erişimin sağlanması, krizin çözümü için iki devletli çözüme ve 4 Haziran 1967 sınırları boyunca başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasına dayalı bir formüle ulaşılması, uluslararası hukuka karşı işlenen tüm ihlallere ilişkin uluslararası bir soruşturma yürütülmesi konusunda doğrudan bir sorumluluğu bulunmaktadır” şeklinde konuştu.
Sisi konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Tek taraflı politikaların sonuçlarına karşı defalarca uyarıda bulunan Mısır, şimdi de Gazze’deki savaşın durdurulamamasının bölgedeki çatışmaların genişlemesine yol açacağı uyarısında bulunuyor. Son olarak, tüm taraflardan önce aktif uluslararası güçlere ve İsrail’in dostlarına sesleniyorum ve şunu söylüyorum. Mısır ve Araplar onlarca yıldır barış yolunu izledi ve barış için cesur girişimlerde bulundu. Şimdi, Filistin’de akan kanın derhal durdurulması için etkili bir şekilde baskı yapma, ardından çatışmanın temel nedenlerini ele alma ve bölgedeki tüm halklar için güvenliğe ulaşmanın tek yolu olarak hakkı olana hakkını verme konusunda büyük sorumluluğumuz var. Çünkü artık onların korku ve terör olmaksızın barış ve güvenlik içinde yaşama zamanı geldi. Çocuklar öldürülmeden, yetim kalmadan, yeni nesiller nefret ve düşmanlıkla kuşatılmadan.”
İlgili Haberler
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan İsrail’e sert tepki
*İHA*