Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Mersin mitinginde CHP’yi hedef alarak, “DEM’lenmiş CHP, terörle mücadeleye şaşı bakmaktadır. CHP, bölücü terör örgütünün kafesindedir. Bölücülere, terörist sevicilere teslim eden bu CHP’dir. Bugünkü CHP bitmiştir, tükenmiştir, iflas etmiştir” dedi.
Bahçeli, Mart ayındaki yerel seçimler öncesi ilk mitingini, ’Cumhur bizim Türkiye hepimizin’ temasıyla Mersin Millet Bahçesi yanındaki alanda yaptı. 31 Mart seçimlerinin ülkeye, demokrasiye, milli birlik ve dirliğe hayırlar getirmesi dileklerinde bulunan Bahçeli, “Mersin kardeşliğin timsalidir, aymazlığa geçit yoktur. Mersin son 5 yıldır yerinde saymakta. İdeolojik belediye anlayışı Mersin’i yorgun düşürmüştür. Hukuksuzluk Mersin’in yolunu kapatmıştır. Şimdiye kadar kazanan bir avuç çıkarcıdır. CHP’li büyükşehir belediyesi, bağlanan umutları israf etmiştir, hayal kırıklığı devasa boyutlara ulaşmıştır. Devamlı şaibelerle anılan bir belediye yönetimi karşımızdadır. CHP zihniyeti hepten çuvallamıştır. Başaracak olan Mersin sevdalıları şehremini vazifesini üstlenmeli. Kayırmacılık, yolsuzluk Mersin’in önünü kapattı. Üretmeyenlere, Mersin’i tanımayanlara uğurlar olsun demeliyiz. Mersin için ümitler yeşermiştir. Mersin bizim, Türkiye hepimizindir. DEM’lenen, dejenere olmuş CHP’ye karşılık veriyorsunuz. Mersin ayak bağlarını söküp atacaktır” diye konuştu.
“İsrail-Filistin arasında barış sağlanmalı, iki devletli çözüm iklimi oluşmalıdır”
Konuşmasında, İsrail’in Gazze’deki katliamlarına da değinen Bahçeli, “Gazze’de kahredici ve korkunç bir insanı dram yaşanıyor. 114 gündür çocuklar katlediliyor. Bebekler süt yerine kendi kanlarını içerek hayatlarını kaybediyor. İsrail, soykırım suçu işliyor. Masum, savunmasız insanları hedef alıyor. Artık bu kan durmalı, silahlar susmalıdır. İsrail-Filistin arasında barış sağlanmalı, iki devletli çözüm iklimi oluşmalıdır. Geçtiğimiz cuma günü Uluslararası Adalet Divanı’nda, İsrail’in barbar saldırılarıyla ilgili ihtiyati tedbir kararı alınması, müspet bir gelişmedir. İsrail’in haksızlığını ve hukuksuzluğunu tescil eden, insani taleplere tercüman olan bu ara kararı hiçbir ülke görmezden gelemez, yok sayamaz, üç maymunu oynayamaz. Güney Afrika’nın, İsrail’e karşı açtığı soykırım davasının makul derecede delillerinin varlığından dolayı esastan görüşülecek olması, büyük bir adalet ve hukuk kazanımıdır. Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesine taraf olan ülkeler için Uluslararası Adalet Divanı’nın kararı, elbette bağlayıcıdır. Filistinli mazlumlara karşı işlenen savaş ve soykırım suçunun cezasız kalmaması, uluslararası toplumun vicdan ve insanlık borucudur. Bu borcun inkarı veya ihmali diye bir şey söz konusu olamaz. Adalet mutlaka tecelli etmelidir. Ağlaya ağlaya can veren sabilerin hesabı, İsrail’den sorulmalıdır. Türkiye bu süreçte hakkın ve haklının yanındadır. Türkiye insanlığın safında, zalimlerin karşısındadır” ifadelerini kullandı.
“ABD’nin Suriye ve Irak’tan tamamıyla çekilmesinden başka makul, mantıklı, akla yatkın ve adil bir seçenek, kesinlikle yoktur”
Türkiye’nin bu tavrından dolayı bazı kesimlerin çılgına döndüğünü söyleyen Bahçeli, “Ayağımıza çelme takmak için vaziyet alanların bilincindeyiz. Türkiye’yi zora sokmak, iç sorunlarına gömülmesini sağlamak için terör örgütlerini kullanıyorlar. Kiralık katilleri üzerimize salıyorlar. Maksat Türkiye’yi durdurmak ve taviz koparmak. Maksat Türkiye’nin artan bölgesel ve küresel imajını zedeleyip, zaafa uğratmak. Irak ve Suriye’nin kuzeyinde meşru ve hukuki varlığımızı çekemiyorlar. Terörü kaynağında yok etme stratejimizi engellemek için her yolu deniyorlar. Sınırlarımızın mücavir noktalarında tesis edilen üs bölgelerimize saldırıyorlar. PKK/YPG’yi silahlandırıp Türkiye’ye yönelik kanlı eylem talimatı veriyorlar. Kahraman evlatlarımızı şehit ediyorlar. Milli birlik ve kardeşlik hukukumuzu dinamitlemek amacıyla yanıp tutuşuyorlar. İç huzur ve barış ortamımızı kundaklamak için casusları, teröristleri, iş birlikçileri, siyasette köprü tutmuş çevreleri, FETÖ’cü alçakları sürekli tedavülde tutuyorlar. ABD, Irak ve Suriye’deki varlığımızdan son derece huzursuzdur. Bölücü terör örgütüne karşı operasyonların icrasından memnuniyetsizdir. Peki ABD Suriye’de ne arıyor, Irak’ta ne geziyor? İç sorunları giderek yaygınlaşan Teksas krizinden sonra eyaletleri arasındaki cepheleşmeyi sertleştiren ABD’nin komşu ülkelerdeki varlığı gayri ahlakidir, gayri hukukidir, gayri meşrudur. ABD’nin Suriye ve Irak’tan tamamıyla çekilmesinden başka makul, mantıklı, akla yatkın ve adil bir seçenek, kesinlikle yoktur” şeklinde konuştu.
“ABD’nin sözünde durarak F-16’larla ilgili beklentimizi derhal karşılaması, müttefiklik namusudur”
Türkiye’nin, ABD ile sınır olmaktan rahatsız olduğunu vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti: “Türkiye, bölücü terör örgütüne verilen destekten rahatsızdır. Siyasi, ekonomik ve diplomatik dayatmalardan rahatsızdır. İsveç’in NATO’ya katılım protokolünün onaylanmasının ardından ABD’nin sözünde durarak F-16’larla ilgili beklentimizi derhal karşılaması, aslında bir hukuk ve müttefiklik namusudur. Türkiye egemenlik haklarından vazgeçmeyecek, devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünden ödün vermeyecek, Türkiye Cumhuriyeti milli ve üniter bir devlettir, hiç kimse bu tarih gerçeğini değiştiremeyecektir. Terörün kökünü kazımak boynumuzun borcudur. Tek bir terörist kalmayacağına kadar mücadele sonuna kadar devam edecektir.”
“Bugünkü CHP bitmiştir, tükenmiştir, iflas etmiştir”
Konuşmasını, “DEM’lenmiş CHP, terörle mücadeleye şaşı bakmaktadır” şeklinde sürdüren MHP Lideri Devlet Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:
“CHP, bölücü terör örgütünün kafesindedir. Tezkereye ’hayır’ diyen bu CHP’dir. Terörist Demirtaş’ın avukatı olan bu CHP’dir. TBMM’de terör saldırılarına karşı hazırlanmış ortak metinlere imza atmayan bu CHP’dir. Bölücülere, terörist sevicilere teslim eden bu CHP’dir. Bugünkü CHP bitmiştir, tükenmiştir, iflas etmiştir. Bugünkü CHP, eşittir, işgal edilmiştir. Mersin’i DEM’lenmiş CHP musibetinden arındırmak, milli güvenliğimiz, milli huzurumuz, milli onurumuz adına mecburiyettir.”
Konuşmasının devamında alandaki kalabalığa, “31 Mart 2024 tarihinde Mersin’e zincir vuranlardan hesap soracak mısınız? Mersin’in bahtını açacak mısınız? 31 Mart’ta Yörüklerin asaletini, milli birlik ve kardeşliğimizin iradesini sandığa yansıtacak mısınız? Cumhur İttifakına ’evet’ mi, MHP’ye ’evet’ mi diyeceksiniz” diye soran Bahçeli, ’Evet’ yanıtı üzerine, “O halde Mersin Büyükşehir Belediyesini buhrandan çekip alalım. MHP ve Cumhur İttifakı güçlü ise vatandaşımızın karnı tok, başı dik, alnı açıktır. MHP ve Cumhur İttifakı güçlü olduğu müddetçe demokrasi güvence altındadır. MHP ve Cumhur İttifakı var olduğu sürece, lider ülke Türkiye hedefi, Türk ve Türkiye Yüzyılı vizyonu Allah’ın izni ile gerçekleşecektir” dedi.
Bahçeli, konuşmasının sonunda MHP’nin Cumhur İttifakı adaylarını kürsüye çağırarak partililere tanıttı.
Kaynak: İHA