Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2024 yılı bütçeleri, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.
Genel Kurulda, bütçe üzerindeki konuşmaların ardından soru-cevap bölümüne geçildi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, AK Parti iktidarları döneminde en önemli önceliğin çalışanların enflasyona ezdirilmemesi olduğunu, 2002’de 184 lira olan net asgari ücretin, 2023’te 11 bin 402 liraya çıkarılarak enflasyondan arındırılmış şekilde reel olarak üç katına yükseltildiğini belirtti.
Tüm ücret gelirlerinin asgari ücrete kadar olan kısmından damga ve gelir vergilerinin kaldırıldığını hatırlatan Işıkhan, bunun gelir dağılımı ve vergi adaleti bakımından önemli bir adım olduğunu vurguladı.
Bakan Işıkhan, “2002 yılında kişi başına düşen gayri safi yurt içi hasılamız 3 bin 608 dolar iken 2022’de 10 bin 659 dolar olmuştur. Yani yaklaşık 3 kat artmıştır. Dolayısıyla biz çalışanlarımıza ülkemizin büyüme oranlarıyla neredeyse birebir aynı düzeyde ücret düzeyini vermişiz. Bu, ülkemizin büyümesinden çalışanlarımızın da pay aldığı anlamına gelmektedir.” diye konuştu.
ASGARİ ÜCRET
Asgari ücret komisyon çalışmalarına 11 Aralık’ta başlandığını anımsatan Işıkhan, yıl bitmeden komisyon çalışmalarının tamamlanacağına işaret etti.
Vedat Işıkhan, “Tüm paydaşlarımızla diyalog ve istişare halinde, açık yüreklilikle süreci yürütüyoruz. Çünkü biz emeğin kutsallığına inanıyoruz. Bizler emeğin aldığı ücreti artırmanın yolunun büyümeden ve istihdamın artmasından geçtiğini çok iyi biliyoruz. Hep diyoruz ve her zaman da diyeceğiz ne çalışanlarımızı, ne memurlarımızı, ne emeklilerimizi hiçbir zaman enflasyona ezdirmedik ve ezdirmeyeceğiz.” dedi.
Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararı uyarınca, memurlar için, 2024 yılı için yüzde 15+yüzde 10, 2025 için yüzde 6 ve yüzde 5 maaş artışı yapılması ve enflasyon farkı verilmesinin kararlaştırıldığını belirten Işıkhan, son 5 aylık TÜİK verilerine göre, TÜFE’nin yüzde 33,66 olarak gerçekleştiğini dile getirdi.
Bakan Işıkhan, “Enflasyon farkıyla birlikte 2024 ocak ayında memur maaşlarının yüzde 50 civarında artacağı tahmin edilmektedir. 2002 yılında 392 lira olan en düşük memur maaşı 2023’te 22 bin liraya çıkarılarak nominal olarak 56 kat, reel olarak da yüzde 266 oranında artış sağlanmıştır.” ifadelerini kullandı.
“KADIN İSTİHDAMI KONUSUNDA TÜRKİYE, EN PARLAK DÖNEMİNİ YAŞAMAKTADIR”
Kadınların iş gücü piyasasına girmesini desteklediklerini belirten Işıkhan, kadınların istihdamlarının artırılmasının öncelikli politikalar arasında yer aldığını kaydetti.
“Şu anda kadın istihdamı konusunda Türkiye en parlak dönemini yaşamaktadır.” diyen Işıkhan, TÜİK verilerine göre 2002-2023 ekim ayı arasında kadın iş gücüne katılma oranının 7,8 puan artarak yüzde 35,7’ye, kadın istihdam oranının ise yüzde 31,6’ya çıktığını bildirdi.
Bakan Işıkhan, kadın iş gücünün 5 milyon kişi artarak 11,8 milyon kişiye yükseldiğini, tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşan kadın istihdam sayısının 10 milyon 476 bin olduğunu ifade etti.
Kovid-19’un başlangıcında 132 milyar lira olan İşsizlik Sigortası Fonu varlığının, Kovid-19 kapsamında çalışanları korumak adına yapılan ödemelerle 91 milyar liraya düştüğünü söyleyen Işıkhan, “Fon kaynaklarının doğru yatırım araçlarına yönlendirilmesiyle fon varlığımız bugün itibarıyla rekor seviyeye ulaşarak 192 milyar lira olmuştur.” diye konuştu.
“YENİ BİR YETKİ DEĞİL”
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığınca yayımlanan genel faaliyet raporunda Bakanlığınca dernek, vakıf, birlik, kurum, kuruluş ve sandık ve benzeri teşekküllere yapılan yardımlarla ilgili konunun basında gündeme geldiğini ifade etti.
“Kültür ve Turizm Bakanlığı vakıflara çok yoğun yardım yapıyormuş” gibi bir algının oluştuğunu söyleyen Ersoy, şöyle konuştu:
“Bu rakam, bu sene 547 milyon 641 bin liradır. Ancak bu rakamın nereye dağıldığı merak ediliyor. Çok açık ve net, bunun 537 milyon 564 bin liralık kısmı yani yüzde 98,5’e denk gelen kısmı Yunus Emre Vakfına yapılmakta. Yani Yunus Emre Vakfı, Yunus Emre Enstitüsü, bize bağlı olan kurumumuz. O vakıf olarak geçtiği için herhalde orada yanlış bir algılama oldu. Kalan yüzde 1,5’lik kısmı yani yaklaşık 10 milyon liraya denk gelen kısmı da Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğümüzce, etkinliklerden sorumlu genel müdürlüğümüzce, yerel yönetimler, dernek, birlik ve vakıflara yapılan festival ve etkinlik desteği.”
Orman alanlarının turizm amaçlı tahsis yetkisinin 40 yıldır Kültür ve Turizm ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği, Tarım ve Orman Bakanlığında olduğunu vurgulayan Ersoy, bunun 40 yıl önce dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal zamanında verilmiş yetki olduğunu belirtti.
AK Parti iktidarları döneminde yetkilerin sınırlandırılmasının söz konusu olduğunu aktaran Ersoy, bu yetki sınırlandırılmasının iki kez gerçekleştirildiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:
“Birincisi 2008’de olmuş. Tahsisler, illerdeki ormanlık alanın binde 5’i ile sınırlandırılmış. Eskiden böyle bir sınır yokmuş. AK Parti hükümetleri sırasında, 2008’de tahsisler illerdeki ormanlık alanın binde 5’i ile sınırlanmış. Yine imarda da bir yoğunluk sınırlaması getirilmiş. İmar, oradaki çevre imarına göre yapılırken yüzde 30 sınırı getirilmiş. Yani üst sınır getirilmiş, yoğunluk yüzde 30’la sınırlandırılmış. Yine tahsis edilecek alanın üç katı kadar alanın ağaçlandırma bedeli ve bakım ücretleri tahsisi alan gruptan tahsil edilir denmiş. Böyle de bir yükümlülük getirilmiş. ‘2 Kasım 2023 tarihindeki değişiklik nedir?’ diyorsanız. Aslında bir sınırlandırmadır. Eskiden üç bakanlıkta olan yetki, Orman Bakanlığında, Çevre ve Şehircilikte olan yetkiler kaldırılmış, turizm amaçlı tahsis yetkisi sadece Turizm Bakanlığına bırakılmış. Yeni bir yetki değil, ’40 yıldır olan yetkisi devam etsin, diğer bakanlıkların yetkisini kaldırıyorum’ demiş. Niye demiş? Tahsis işleminin yapılması bir konudur, 49 yıl boyunca tahsis işlemi dosyasının takibi ikinci bir konudur. Bu işlemleri de tek çatı altında işin uzmanı olan kurum tarafından yapılması uygun görüldüğü için diğer bakanlıklar yetkisiz kalmış. Bu yapılırken hangi orman alanının tahsis edileceğiyle ilgili yetki eskiden olduğu gibi, 40 yıldır olduğu gibi Orman Bakanlığında bırakılmış.”
“4 BİN 700 ETKİNLİĞE İÇİŞLERİ BAKANLIĞINCA ONAY VERİLMİŞ”
Ankara Millet Bahçesi’nde yer alan Atatürk Kültür Merkezi’nin Türk Tarihi Müzesi olmasıyla ilgili proje çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğunu bildiren Ersoy, kısa sürede ihaleye çıkılacağını ifade etti.
Konser iptalleriyle ilgili soru üzerine Ersoy, bazı bölgelerde, bazı hassasiyetlerin oluşabildiğini ve kaymakamlıkların nadiren de olsa iptal kararı verebildiğini dile getirdi.
Ersoy, “İçişleri Bakanımıza sordum. ‘Bu sene ne kadar etkinliğe izin verdiniz?’ Yaklaşık yıl sonu itibarıyla yaklaşık 4 bin 700 etkinliğe İçişleri Bakanlığınca onay verilmiş. Ne kadar iptal oldu, valilikler tarafından’ dedim, 46. Yani bakacak olursanız sanki bütün konserler iptal oluyormuş gibi bir imaj var. Hayır öyle değil. Yüzde 1’e denk geliyor resmi iptal sayısı. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılan etkinlikler 4 bin 700 rakamına dahil değil.” şeklinde konuştu.
TEDA Projesi kapsamında 2005-2023 arasında 3 bin 878 eserin 63 dil ve 89 farklı ülkede çevirisi ve yayını için destek verildiğini dile getiren Ersoy, ayrıca 2014-2023 arasında 459 ilk esere de destek sağlandığını bildirdi.
Mehmet Nuri Ersoy, bu yıl içinde halk kütüphanelerinde kullanılmak üzere 77’si edebiyat dergisi olmak üzere 276 farklı başlıkta dergi alımı yapıldığını, e-Dergi platformunun da hazırlanacağını belirtti.
Konuşmaların ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve bağlı kurumların 2024 yılı bütçeleri kabul edildi.
Dün saat 11.00’de başlayan ve iki tur halinde yapılan bütçe görüşmeleri, yaklaşık 16 saat sürdü.
TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, birleşimi saat 11.00’de toplanmak üzere kapattı.