TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Merkez Bankasının sunumunun ardından, milletvekillerinin kendisine yönelttiği soruları yanıtladı.
“TCMB tarafından KKM’ye ödenen 90 milyar lira olduğunu, Hazine tarafında da bunun 60 milyar lira olduğudur”
Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, burada yaptığı konuşmasında, KKM’ye yapılan 2023 yılı ödemesinin, gerekli denetimden geçen bilanço açıklandığında sağlıklı bir şekilde açıklanabileceğini dile getirerek, “KKM için yapılan işlem bir ödeme işlemi olup Merkez Bankasının bunun gibi onlarca gelir ve gider kaynağı vardır. Takdir edersiniz ki gelir tablosu işlemleri net tablosu ancak yıl sonunda bilanço çıkarıldığında ortaya çıkar. Yıl sonunda gelir tablosundaki tüm kalemler karşılıklı olarak çalıştırılıp, buradaki artı ve eksi bakiyeler bilançoya aktarıldığında KKM için ne kadar ödediğimiz net olarak ortaya çıkar ve bilanço da gelir tablosunda da gösterilecektir. Bu nedenle KKM için yapılan ödemelerin bilanço kesinleşmeden, hele ki bu kadar titiz bir kurum için denetim süreçleri tamamlanmadan açıklanması prensipte doğru değildir. Ancak KKM maliyetlerinin, komisyon üyelerinin milletvekillerinin ve kamuoyu tarafından merak edildiğini biliyoruz. Her ne kadar rahat ve uygun hissetmesem de prensibin dışına çıkarak ilk 6 ay için bir çalışma yaptık. Kendi içimizde denetimlerden geçirdik. Fakat bağlayıcı olmayan rakamlardır. 2023 yılının ilk yarısında bağlayıcı olmayacak şekilde verebileceğimiz rakamlar var. TCMB tarafından KKM’ye ödenen 90 milyar lira olduğunu, Hazine tarafında da bunun 60 milyar lira olduğunu söyleyebilirim. Bu rakamın bağlayıcı olmadığını hatırlatmak isterim. Mevzuatın dışına çıkarak sizlere saygımızdan dolayı ilk altı ayı ayrı bir çalışma ile kendi içimizde yaptık” dedi.
“KKM’den çıkışı da zaman içinde sakin, kararlı bir şekilde, rezervler güçlendikçe, TL enstrümanları geliştikçe dengeli bir şekilde yapacağız”
Son dört haftada aylık enflasyon ana eğiliminde düşüşlerin başladığını ifade eden Erkan, “Bunun yanı sıra güven ve istikrar ortamını ekonomik ekip olarak karşıladıkça KKM’de gerileme varken rezervlerde artış, TL mevduata geçiş daha da fazla bir şekilde. Aynı zamanda yabancı para döviz mevduatlarında düşüş var. Bu çok iyi bir gelişme. KKM’den çıkışı da zaman içinde sakin, kararlı bir şekilde, rezervler güçlendikçe, TL enstrümanları geliştikçe dengeli bir şekilde yapacağız” değerlendirmesini yaptı.
“(128 milyar dolar) Benden önceki dönemde TCMB ile Hazine ve Maliye Bakanlığı arasında yapılan bir protokol var”
128 milyar doların ‘arka kapıdan bozdurulduğu’ iddialarına cevap veren Erkan, “Benden önceki dönemde TCMB ile Hazine ve Maliye Bakanlığı arasında yapılan bir protokol var. Yapılan işlemin mevzuatsal dayanağı var. Maalesef, sanki TCMB’deki döviz rezervleri gizli-saklı bir şekilde belirli kurum ya da kişilere aktarılmış gibi bir algı var. Türkiye ciddi bir bürokratik geçmişe sahip kurumları olan bir ülkedir. Böyle bir ülkede iletişim ve bilgi teknolojilerinin bu kadar geliştiği bir çağda Merkez Bankası gibi dünyaya açık bir kurumda rezervler ne oldu şeklinde bir tartışmayı, kurumumuza da ülkemize de yakıştıramam” dedi.
“(128 milyar dönemi ile) Şu anki rezerv politikamız farklı”
128 milyar dolara ne olduğunu teknik açıdan anlatacağını söyleyen Erkan, şu ifadeleri kullandı:
“2020 yılında 2017 yılına kıyasla tüm dünyadaki merkez bankaları birçok geleneksel olmayan politika araçları kullandılar. Bu dönemdeki uygulamada piyasaya döviz likiditesi sağlanarak Türkiye’ye yönelik negatife dönen sermaye akımlarının etkisi ile oluşabilecek sağlıksız fiyatlamaların ve kur oynaklıklarının enflasyona etkisinin önüne geçilmeye çalışılmış. 2020 yılında 2017 yılına kıyasla reel sektör, yabancı para pozisyonu yaklaşık 60 milyar dolar iyileşirken hane halkı döviz mevduatı yaklaşık 50 milyar dolar artmıştır. Yine aynı dönemde yurtdışı yerleşiklerin portföyü azalmıştır. 2019 yılı haricinde cari açık verilmiştir. Tüm bu gelişmelerin TCMB pozisyonunda yansımaları görülmüştür ve bu mevzuatsal şekilde yapılmıştır. Bunun matematiğini net bir şekilde açıktır. Sonuç olarak rezerv kur dalgalanmalarına karşı müdahale amacıyla tutulur. Bu müdahalelerin boyutu ve zamanlaması tartışılabilir. Bahse konu dönemdeki hareketlerin verimliliği ve etkinliği konularında da farklı görüşler olabilir. Şu anki rezerv politikamız farklı. Farklı. TCMB’nin rezervleri ne zaman kullandığı ve döviz likiditesinin ne tarafa doğru gittiği resmi siteden takip edilebilir.”
Erkan, şu anki gündemlerinde ne sıfır atma ne de 500 liralık banknot olduğunu dile getirdi.
“Tarım ve esnaf kredilerinde bir üst sınır koymadık”
İhracatçının yüzde 30 politika faizini bileşken faizinde yüzde 43 gibi bir orana tekabül ettiğini belirten Erkan, “Dolayısıyla maliyetler artmış vaziyette. Bunun üstünde TİM, DEİK, ticaret odaları, sanayi odaları, bankalar birliği, TOBB ile birlikte çalışıyoruz. Teknik ekiplerimizi oluşturduk. Reeskontlarda ihracatçıya yardımcı olacak şekilde çok yakın bir zamanda bu düzenlemeleri sizinle paylaşacağız. İstihdam ve işgücü önemli. Büyümenin sürdürülebilir olması önemli. Ama şu an biz, iç talep ve tüketimle büyüyen, özellikle son bir yılda, bir vaziyetteyiz. Seçici kredi sınırlaması derken, taşıta dikkati çekmek istiyorum. Taşıt kredilerinde üst sınırla birlikte oradaki talebin de azaldığını görüyoruz. Ama ihtiyaç kredilerinde böyle bir üst sınır koymadık. Tarım ve esnaf kredilerinde böyle bir üst sınır koymadık” diye konuştu.
“Milyarlarca dolarlık teklif mektupları benim masamda”
Dolar kuru hedeflerinin ya da tahminlerinin olmadığını ifade eden Erkan, “Halihazırda milyar dolarlık bize gelen yurt dışından biz doğrudan yatırım leri var. Bana gelenler genelde Amerika’dan oluyor, Dünya Bankası, Türkiye’mizin ve milletimizin başarı öyküsünün bir parçası olabilmek için çok makul rakamlarda verilen bir yatırım ve biz istedikçe verilen bir yatırım, aynı zamanda bizim rezervlerimize doğrudan giriş yapabilecek milyarlarca dolarlık teklif mektupları benim masamda. Biz kendi istediğimiz oranlarda, kendi istediğimiz koşullarla kabul etmek istediğimiz için, beni sürekli arıyorlar, geri dönüş için. Bizim halkımız vadesi dolmadan KKM’yi bozmak istiyor, TL‘deki enflasyona karşı gelen şu anki mevduat oranlarını sağlayabilmek için vaat eden önce bozduğunuz zaman kur farkını da alamıyorsunuz, ona rağmen. Bu istikrar ortamının rezervlerde de iyileşmesini ve kurda da istikrarın devamını öngörüyoruz” dedi.
Merkez Bankasının TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki sunumu Erkan’ın soruları yanıtlamasının ardından sona erdi.
Mustafa Cenik
*İHA*