Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde yaşayan, 6 Şubat depremlerinde arama kurtarma faaliyetlerine Gazipaşa’dan katılan ve gönüllü ekip içinde engelli tek kişi olan Volkan Oğuz, deprem bölgesine gittiği andan itibaren yaşadıklarını anlattı. Oğuz, “Elimden geldiğince oradaki insanlara faydalı olmaya çalıştım. Halkımıza yardımcı olmak, benim için büyük bir gurur ve onur” dedi.
Doğumundan itibaren karşılaştığı hayatın zorluklarıyla bire bir mücadele eden ve engelli olmasına takılmayıp asla pes etmeyen Volkan Oğuz, 6 Şubat depremlerinde arama kurtarma faaliyetlerine katılanlardan biri oldu. Oğuz, deprem bölgesinde arama kurtarma çalışmalarına katılmasının yanı sıra, çocuklarla oyun oynayıp kötü psikolojiden kurtulmaları için katkıda bulundu. Yaptığı açıklamada deprem bölgesine gittiği andan itibaren hissettiklerini ve yaşadıklarını sıralayan Volkan Oğuz, o günlerin bir daha yaşanmaması temennisinde bulundu.
Deprem bölgesine gittiği andan itibaren yaşadıklarını anlatan Oğuz, “Deprem bölgesindeki manzara, duygu dünyamı derinden etkiledi. Felaketin gölgesinde bile umudunu yitirmeyen insanların güçlülüğü ve birlikte dayanışma içinde olmaları, içimi sevgiyle ve ümitle doldurdu. Acının ve yıkımın ortasında bile, insanların birbirlerine sımsıkı sarılarak destek olmaları, insanlığın en dokunaklı yönlerinden birini yansıtıyordu. Her bir yardım eli, her bir teselli sözü, umudu yeniden yeşertiyordu. İnsanlık, en karanlık anlarda bile, birbirine kenetlenip aydınlığı bulmak için çabalıyordu. Bu manzara, insanlığın en güzel ve en dokunaklı yüzünü sergiliyordu” dedi.
“Elimden geldiğince oradaki insanlara faydalı olmaya çalıştım”
Oğuz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Deprem olduğu zaman yani 6 Şubat 2023’te arama kurtarma ekibindeki 4 arkadaşımız deprem bölgesine gitmişlerdi. Bir gözüm televizyondaydı bir gözüm de gelecek olan telefondaydı. Oradaki ekibimizi her fırsatta aradım ve takviye ekip ne zaman çıkacak? Sürekli bunu sordum. Sadece orada olmak istedim. Evet, engel durumundan dolayı belki çok fazla bir şey yapamayabilirim ama orada olmam gerektiğini düşünüyordum. Daha sonrasında deprem bölgesine, Hatay’a gittim, bir haftaya yakın orada kaldım. Çadır kentleri, mahalleleri dolaştık, erzak dağıtımında yardımcı olduk. Elimden geldiğince oradaki insanlara faydalı olmaya çalıştım. Beni deprem bölgesinde en çok etkileyen durum şuydu: Bir aileye yardım ve çocuklarına oyuncak götürmek için yola çıktık, çadıra vardığım zaman abla dışarıda bekliyordu, abladan izin aldım dedim ki: izniniz olursa kardeşlerime ben oyuncakları verebilir miyim? Diye içeri girdim. 2 tane engelli kardeşim vardı, yüzlerindeki gülümseme beni çok etkilemişti. Daha sonra tam çıkacakken annesi şu cümleyi kullandı: Ağabey, buraya gelmekle beni çok mutlu ettin, ailemi çok mutlu ettin.”
“Halkımıza yardımcı olmak, benim için büyük bir gurur ve onur”
Gazipaşa Gönüllü Arama Kurtarma ekibinin bir neferi olmaktan dolayı gurur duyduğunu dile getiren Oğuz, “Ekibin desteği sayesinde ben de bir nebze olsun insanlara yardım edebilmenin mutluluğunu yaşadım. Bu deneyim bana engel durumuna rağmen birçok şey yapabileceğimi ve topluma mutlaka bir katkıda bulunabileceğimi gösterdi. Ekimizle beraber birçok eğitime katıldık. Ayrıca kayıp şahıs araması, yangın, deprem ve sel felaketi gibi operasyonlara katıldım. Tüm bu çalışmalarımızda özellikle psikososyal destek elemanı olarak halkımıza yardımcı olmak benim için büyük bir gurur ve onur” ifadelerine yer verdi.
“Umut ve merhamet dolu hikâyeler yüreklerimizi ısıttı”
Oğuz, deprem bölgesine yardım için giden herkesin birlik, sevgi ve saygı içerisinde hareket ettiğini de belirterek, “Yaşanan bu büyük felaketin ardından ortaya çıkan manzara karşısında, insanlığın en güzel yönlerini de görme şansı yakaladık. Arama kurtarma ekipleri, enkaz altında kalan canları kurtarmak için canla başla çalıştılar. Doktorlar, hemşireler ve sağlık çalışanları, yaralıların tedavisi için gece gündüz demeden emek verdiler. Gönüllüler, yardımseverler, ihtiyaç sahiplerine ulaşmak için seferber oldular. Herkes elinden gelen her şeyi yapmaya çalıştı, yardım elini uzattı. Deprem bölgesinde yaşanan dayanışma, umut ve merhamet dolu hikâyeler yüreklerimizi ısıttı. Birbirine destek olan insanlar, zorluklar karşısında yılmadan mücadele eden kahramanlar, bize millet olma ruhumuzun ne kadar güçlü olduğunu gösterdi. Bu zor zamanlarda gösterilen dayanışma, birbirimize ne kadar bağlı olduğumuzu ve zorlukların üstesinden ancak birlikte gelebileceğimizi hatırlattı. Her bir kahramana, her bir yardımsever insana minnettarlığımı sunuyorum” diye konuştu.
*İHA*