FETÖ iltisaklı Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu’nun çocukları hipnotize ettiği olay kamuoyunda infiale neden oldu. Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı, FETÖ’nün yeniden ayağa kalktığını söyleyerek uyarılarda bulundu.
Haber7 – ÖZEL
Psikolojik sorunlar yaşayan zeki çocukları uyuşturucu madde ile ‘hipnotize’ ederek ailelerden koparmaya çalıştığı iddiasıyla gündeme gelen Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu’nun FETÖ iltisaklı olduğu ortaya çıktı.
ÇOCUKLARI HİPNOZLA AİLELERİNİN TECAVÜZ ETTİĞİNE İNANDIRDI
Zoroğlu’nun zeki olduğu belirtilen çocukların uyuşturucu madde ‘ketamin’ enjekte ederek hipnotize ettiği ve aileleri tarafından istismar edildiğine inandırılarak tecavüzle suçlattığı öne sürüldü.
SÖZDE ‘TEDAVİ’ AMACIYLA AİLELERİNDEN KOPARILDI
Kamuoyunda infiale neden olan olayda, İstanbul Bakırköy’de açtığı klinikte Zoroğlu’nun, sahte teşhis koyduğu çocukların tedavi edilmedikleri takdirde intihar edeceklerini söyleyerek aileler üzerinde baskı kurduğu öne sürüldü.
‘Hipnozcu’ Zoroğlu’nun zehiri tam bir FETÖ taktiği! Sağlık sektöründe büyük tehlike
Ailelerden koparılan çocukların, Zoroğlu tarafından sözde “terapi/tedavi evi” olarak tanımlanan bazı evlere götürüldüğü ve uyuşturucu ilaç verildiği belirtildi.
CİHAT YAYCI’DAN KRİTİK UYARI!
Dava dosyasına yansıyan tüyler ürperten iddialarla tutuklanan Prof. Zoroğlu, FETÖ’nün toplum üzerindeki sinsi ve yıkıcı hamlelerini bir kez daha gündeme getirdi.
Mavi Vatan Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi (TÜRK DEGS) Başkanı Müstafi Tümamiral ve Topkapı Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cihat Yaycı, konuyla ilgili Haber7’ye açıklamalarda bulundu.
BUGÜNE KADAR SÖYLEDİKLERİMİN TEYİDİDİR
FETÖ’nün yeniden ayağa kalktığını kaydeden Cihat Yaycı, Zoroğlu olayını da şu sözlerle değerlendirdi:
“Şimdi öncelikle şunu söyleyelim. Bu son olay, benim senelerdir söylediğim şeylerin bir kez daha görünmesi ve teyididir. Bunu görmezden gelmek, devleti ve milleti tehlikeye atmak ve hatta yok olmasına neden olmaktır.”
ÖRGÜTÜN ÖNCELİKLİ HAMLESİ AİLEDEN KOPARMAK
FETÖ’nün sıradan bir örgütü gibi değerlendirilemeyeceğini kaydeden Yaycı, FETÖ’nün milleti ve devleti parçalama amacı taşıdığına dikkat çekti. Yaycı, şöyle konuştu:
“FETÖ başından beri söylüyorum sadece bir terör örgütü değil. Bir casusluk örgütüdür, bir milleti ve devleti parçalama örgütüdür. FETÖ’nün en önemli hareket basamağı hamlesi şudur: FETÖ öncelikle eleman yapacağı kişileri ailelerinden kopartır. Yani bu klasik bir FETÖ yöntemidir.”
ANNE BABA ROLÜNÜ ÜSTLENİR VE KUMANDA EDER
FETÖ’nün devşirdiği çocukları anne baba rolünü üstlenerek kumanda ettiğini belirten Yaycı, “Askeri öğrenci olacakları veya diğer her kendi elemanı yapacakları ailelerinden uzaklaştırır. Mesela kamp yapar, hafta sonları zamanlarını kendi örgüte ayırmalarını ister. Örgütle birlikte örgütün istediği şekilde tatil yapmalarını ister. Ve örgüt anne babadan elemanı kopartır, anne baba rolünü örgüt üstlenir. Anne-baba rolünü üstlenen örgüt bir çocuğu anne-baba nasıl kumanda ederse o şekilde kumanda etmeye başlar. Çocukluğundan beri, örgütü anne-baba olarak gören birisi büyüdüğünde hatta yaşlılığında dahi örgüte anne babaya gösterdiği sadakat ve itaati gösterir. Şimdi burada da örgütün bir dönüşü çıkmıştır. Örgüt, anne-baba rolüne bürünüyor. Dolayısıyla gerçek anne babayı kenara atıyor, kendisi anne-baba rolünü üstleniyor.” diye konuştu.
ENGEL GÖRÜLEN HERKESE İFTİRA SİLAHI
Terör örgütünün önündeki engelleri kaldırmak için her yolu mübah gördüğünü kaydeden Yaycı, “FETÖ’de ahlak ve vicdan yoktur. Bu olay, onun göstergesidir. Örgüt en adi iftiraları dahi kendisinden olmayanlara ve kazanmak istediği elemanların kazanılmasına engel olanlara atabilir, atar, atmıştır da. Olay bir babanın, annenin, ebeveynin çocuğuna taciz ettiği iftirasına kadar rahatlıkla gidebilir ve gitmiştir de.” dedi.
BU UNVANLARIN KULLANILMASI ENGELLENMELİ
FETÖ mensuplarının unvanlarının ellerinden alınması çağrısı yapan Cihat Yaycı, şu ifadelerde bulundu:
“Şimdi burada devletin çıkarması gereken en önemli sonuçlardan bir tanesi şudur; FETÖ’den ihraç edilmiş, kamu görevinden çıkartılmış, hüküm giymiş kişilerin özel sektörde dahi bu unvanlarını kullanmaması gerekir, kullandırılmaması gerekir. Ve bu unvanların ellerinden alınması lazımdır. Bunu sakın şu şekilde düşünmeyin: ‘Efendim, bu kazanılmış bir haktır.’ Bu kazanılmış bir hak değil. Gasp edilmiş bir haktır. Çünkü FETÖ bu eğitimi, bu eğitim fırsatlarını hak edenlerin elinden alıp elemanlarını sınav yolsuzluğu ve hırsızlığı yoluyla kazandırmıştır. Hak edenden gasp etmiş, hak etmeyen elemanına hırsızlık yoluyla vermiştir, kazandırmıştır. Daha sonra FETÖ okullarda yine okutmuş, bunları mezun etmiş, sonra akademik kariyer yaptırmıştır. Tavşan adayları kullanmıştır. Üniversitelerde tez danışmanlığını ve jüri üyelerini kendilerinden seçtirmiştir ve amiyane tabiriyle hepsi birbirini kollayarak bir yerlere gelmişler, getirilmişlerdir, hatta evlendirilmişlerdir. Dolayısıyla örgüt mensuplarının örgüt pişmanlığı kesinlikle söz konusu değildir, olamaz. Çünkü örgüt onları yetiştirmiş, okutmuş, büyütmüş, iş sahibi yapmış, meslek sahibi yapmış, mesleğini de yükseltmiş, evlendirmiş, çocuklarına dahi isim vermiştir. O nedenle bu örgütün başka örgütlerle aynı şekilde değerlendirilmesi mümkün değildir.”
ACİLEN UYARIYORUM: FETÖ İLE MÜCADELE KURUMU KURULSUN!
Kritik uyarılarda bulunan Cihat Yaycı, FETÖ üyelerine yönelik yapılan bir zaafiyetin ağır sonuçlarının olacağını belirterek şunları söyledi:
“Bir kez daha acilen uyarıyorum. Mutlaka FETÖ’yle mücadele kurumu kurulsun. Kurumlar FETÖ’yle mücadele etsinler. Sadece emniyete, MİT’e ve birkaç kahraman savcıya bu mücadele bırakılmasın. Toplum elden içten içe gidiyor. Ve kurumlardan FETÖ’den ihraç edilenlerin kurumun genel mevcuduna oranı ve ihraç edilenlerin statüsünün de kurumlarca açıklanması gerekmektedir. Sayı yeterli değildir. Oran önemlidir. Bu örgüt, devleti sadece silahla yıkmak üzere değil, devletin bürokrasisini ele geçirerek devleti elde etmek ve devleti yıkmaya kalkan bir örgüttür. İçeriye sızan bir örgüttür. Dolayısıyla bu sızıntıların, sızıntı değil artık neredeyse 15 Temmuz’da şunu gördük ki, devlet ele geçirilmişti. Hala devlette, akademide kadrolarını muhafaza etmektedirler. Bu son ahlaksız olaysa bunlara gösterilen müsamahanın bumerang gibi milletimize, devletimize geri döndüğünün göstergesidir. Altını tekrar kalın kalın çiziyorum; idari tasarrufla adli yargılamayı birbirine karıştırmamak lazımdır.”
AK PARTİLİ VEKİLE SUİKAST
FETÖ’den hüküm giymiş bir doktor tarafından yanlış ilaç verilerek kalbi durdurulan AK Parti Balıkesir Milletvekili İsmail Ok’un başına gelenleri hatırlatan Cihat Yaycı, şu ifadelerde bulundu:
“Her kurumda ama özellikle sağlıkta bunlara çok dikkat etmek lazımdır. Hatırlarsanız bir milletvekilini kalbini durdurucu ilaç vermişlerdi. Şimdi bunlar, bunlar insan sağlığı, çocuk sağlığı, aile mevhumu, ahlak, namus… Bu kavramlar, örgütte yoktur. Bu örgütte siz eğer örgütten değilseniz yok edilmesi gereken bir varlık olarak görülür. Ve her türlü bu tamamen siyonist masonik bir yapılanmaya eş değerdir. FETÖ kendinden olanlara dost, kendinden olmayanları düşman ve yok edilmesi gereken varlıklar olarak görür. FETÖ, her türlü yalan, iftira, hırsızlık, cinayetin mübah görüldüğü bir anlayışın ürünüdür. Onun için haine merhamet, vatana ihanettir. Bunun altını tekrar tekrar çiziyorum.”
BU BİREYSEL BİR VAKA DEĞİL
Gerçekleşen olayın bireysel değil örgüt işi olduğunu kaydeden Yaycı, “Bu bireysel vaka değil. Bunlar örgüte hem eleman kazandırmak hem maddi kaynak sağlamak hem de sindirme. Bunların hepsi bu bireysel bir olay değil adam zaten bunu bireysel olarak yapmıyor. Adam örgüte eleman devşiriyor. Ve aynı zamanda attığı iftiraya karşılık şantajla da para sızdırmaya çalışıyorlar. Yani bu hem maddi hem manevi hem de insan kaynağı açısından örgüte çalışmak demektir.” dedi.
ZEKİ ÇOCUKLAR HEDEFTE
Mağdur olan çocukların zeki olduğunu da vurgulayan Cihat Yaycı, FETÖ’nün güç kazanmak için genç nesilleri devşirmeye çalıştığına dikkat çekti. Yaycı, özellikle zeki çocukların hedefte olduğunu dile getirerek, “Son derece çok önemli bir ayrıntıdır. Sebebi de şudur; örgüt şu anda genç nesil devşirmeye çalışıyor. Kaybettiği nesli, kaybettiği zamanı bir şekilde her türlü yöntemi kullanarak genç nesil elde ederek örgütün devamını sağlamak ve güçlendirmek istiyor. Onu da özellikle zeki çocuklar üzerinden yapmaya çalışıyor. Ama dediğim gibi ana fikir şu; örgüt, anneden, babadan, aileden kopartıyor ve anne baba rolünü üstleniyor.” ifadelerinde bulundu.
AİLELERE ÖNEMLİ UYARI: ÇOCUKLARINIZA SAHİP ÇIKIN
Cihat Yaycı, ailelere çocuklarına sahip çıkması için uyarılarda bunarak sözlerini şöyle tamamladı:
“Onun için benim Türk milletine, anne babalara tavsiyem şudur; aman çocuklarınıza sahip çıkın, aman çocuklarınızla yakından ilgilenin. Çocuklarınız sizden uzaklaşıyorsa mutlaka takip edin. Bu ve benzeri örgütler bu yöntemle çocuklarınızı size kaybettirir, vatanına, millete, kaybettirir ve vatana, millete de düşman ettirir.”
Kaynak : İHA