HÜDA PAR Van İl Başkanlığı tarafından yapılan basına açıklamasında ”Gazze’nin yakılıp yıkılmasına engel olunmalıdır.” çağrısı yapıldı.
HÜDA PAR Van İl Başkanı Rasim Sayğın tarafından yapılan haftalık basın toplantınsın bu haftaki konusu Filistin’e destek oldu. Siyonist rejimin Filistin’e yönelik saldırılarına ilişkin İslam dünyasına çağrıda bulunan Sayğın, şu ifadeleri kullandı:
“Filistin/Gazze için herkese düşen görevler ve hizmetler vardır
1- İslam ülkeleri acilen bir araya gelip Siyonistlerin yetmiş yıldan beri rutin haline getirdiği soykırımın engellenmesi için acilen müdahale etmelidir. Filistin halkının yaşadığı meskûn mahallere havadan ve karadan yaptığı saldırılar ve bombalamalar durdurulmalıdır. Gazze’nin tamamıyla yakılıp yıkılmasına engel olunmalıdır.
2- Gazze’de yaşayan iki buçuk milyona yakın mazlum insanın hayatlarının idamesi için gerekli su, gıda, ilaç, barınma ve temel ihtiyaçların karşılanması için “insani yardım koridoru” acilen açılmalıdır.
3- Filistin’i devlet olarak tanıyan ülkeler, Filistin topraklarından bir parça olan Gazze’ye denizden, karadan ve havadan ulaşmak için Siyonistlerden izin alma zilletinden kurtulmalıdır. Uluslararası hukuka uygun olarak Filistin’i devlet olarak tanıyan ülkeler Filistin yönetimi ile her alanda siyasi, ekonomik ve askeri iş birliği yapmalıdırlar.
4-Filistin halkının yaşadığı topraklarda uydu kentler şeklinde işgalci Siyonistlerin yerleştirilmesinden vazgeçilmeli, “yerleşimciler” adı altında meşru görüntü verdirilen bu silahlı çetelerin işgallerine son verilmelidir.
5-İşgal tamamıyla son bulana kadar Siyonist işgal rejimi ve ticari kurumları ile askeri, siyasi, diplomatik ve ekonomik tüm ilişkilere son verilmeli, asla yeni iş birliği yapılmamalıdır.
6-Tarihe Kudüs fatihi olarak geçen Selahattin Eyyubi, Kudüs’ün işgalden kurtarılması için Ümmetin birliğini sağlayarak aynı zamanda çağının Ümmet önderi ve lideri oldu. Bugün de kim Kudüs’ün kurtarılması için ümmeti bir araya getirir ve buna rehberlik ederse doğal olarak Ümmetin lideri ve önderi olacaktır.
7-Yetmiş yılı aşkın bir süreden beri Siyonist rejimin yaptığı tüm katliamlara ve hukuk tanımaz icraatlarına İslam Ülkeleri “kınama” dışında bir yaptırım uygulamadı. Kınamaların Siyonistleri caydırmadığı açık bir şekilde kendini göstermektedir. Bu nedenle Siyonistlerin her bir saldırı, katliam, cürüm ve hukuk tanımayan uygulamalarına karşı mutlaka caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır. Siyonistler ancak güçten anlar, İslam ümmeti bu gücünü göstermelidir.
8-Siyonistlerin, yeryüzünde iki milyarı aşkın mensubu olan İslam alemine rağmen, İslam ümmetinin üç mukaddes şehrinden birinin bulunduğu Filistin topraklarında bu barbarlığı yapabilmesinin en büyük etkeni Müslümanların dağınık görüntüsü ve yaşadığı ihtilaflardır. Müslümanlar izzetli bir şekilde yaşamak istiyorsa aralarındaki ihtilafları bir kenara bırakıp siyasi, ekonomik ve askeri birliklerini kurmalıdırlar.
9- Siyonistlerin Filistin coğrafyasındaki işgalini, Filistin ile Siyonistlerin sorunu ya da Arap-Yahudi savaşı olarak görmek ya da göstermek meseleyi basitleştirmektir. Bu savaş bir hak ve batıl savaşıdır. Zalim ile mazlumun savaşıdır. İşgale uğramış vatanlarını kurtarmaya çalışan kahramanlar ile dünyanın tüm askeri, ekonomik ve siyasi güçlerini arkalarına alarak bir halkı soykırımla yok etmek isteyen zorbaların savaşıdır. Bu savaşta tarafsız kalmak zulme razı olmaktır. Zulme razı olmak zulümdür.”