HÜDA PAR Van İl Başkanı Rasim Sayğın, partisinin her hafta düzenleyeceği basın açıklamalarıyla Van’ın mevcut sorunlarını gündeme taşımayı sürdüreceklerini açıkladı.
Seçim sonrası süreci değerlendirip şehrin temel problemlerini güncellediklerini belirten Sayğın, bu sorunlara yönelik çözüm önerilerini de kamuoyuyla paylaşacaklarını ifade etti.
HÜDA PAR olarak yıllardır yaşanan trafik sorununu çözüm önerileri ile birlikte gündeme taşıdıklarını anımsatan Sayğın, “Bizler hem seçim öncesi yapmış olduğumuz çalışmalar hem bu son seçim sonrası yapmış olduğumuz çalışmalarda ilimizin temel sorunlarından bir tanesi olan ve bizim defalarca dile getirmiş olduğumuz bu sorunun hem hükümeti ilgilendiren kısımlar itibariyle bir çözüm ortaya konulmadığını hem de Büyükşehir Belediyesi’ni ilgilendiren kısımlar itibariyle bir çözüm ortaya konulmadığını ve bu böyle bir niyet de ortaya konulmadığını gördük. Yani şimdi çıkıp da bizim şu şu projelerimiz var. İlimizin şu şu sorunları var. Biz bu sorunlarla ilgili kısa vadede bunları yapacağız, orta vadede bunları yapacağız, uzun vadede de şunları yapacağız şeklinde bir niyet açıklaması dahi yok. Belediyecilik anlamında çok vahim bir durum. Şehre ilgisiz kalmak anlamına çok vahim bir durum. Gerek HDP olsun, gerek AK Parti cenahında olsun milletvekillerinin şehrin sorunlarına sessiz kalması hakikaten şehir açısından çok vahamet arz eden bir durumdur.” şeklinde konuştu.
Çevre yolunun Van açısından önemli olmakla birlikte, trafiğin asıl çözümünün şehir içinde yapılacak köprülü kavşaklar, alt geçitler ve düzenlemelerle sağlanabileceğini belirten Sayğın, şu ifadelere yer verdi:
“Van trafiğinin umudu yıllardır çevre yoluna bağlanmış durumda. Yani dikkatler çevre yoluna çekiliyor. Ama şehir içindeki trafik görmezden geliniyor. Ve işte çevre yolu yapılmadı, trafik bundan dolayı var… Arkadaşlar size çok çarpıcı bir şey söyleyeyim; Çevre yolunun Van’ın trafiğine çözümü yalnızca yüzde 10’dur. Yani bugün çevre yolu yüzde yüz tamamlanmış olursa bizim trafik sorunumuzun yalnızca yüzde onu çözülecek. Yani çevre yolu öyle Van açısından hayat memat meselesi gibi bir durum değil. Trafik açısından diyorum. Hani çevre yolu yapılır, şehir taşınır, farklı kurumlar oraya taşınır, o ayrı. Ama trafiğimiz bizim şehir içindeki trafiğimizdir. Van neredeyse en son şehir gibi bir şey. Yani çevre yolları açısından ili transit geçecek olanlar işte şehirlerarası otobüs taşımacılığı vesaire açısından çevre yolları diğer illere geçiş açısından araçların ile girmeksizin çevreden akıp gitmesi açısından önemli. Fakat bizim ilimizde bulunduğu konum itibariyle çevresinden dolaşıp başka bir ile gitme gibi bir durum çok azdır. Dolayısıyla gelen sabit kalıyor. Edremit’ten Van’a gelenler çevre yolunu kullanma durumunda değiller. Merkezin burada olması hesabıyla yine İpekyolu kullanılacaktır. Yine mevcut yollar kullanılacaktır. Veya Erciş tarafından, Tuşba tarafından gelenler yine çevre yolunu kullanmayacaklardır. Yine şehrin merkezine gelecekler, yine İpekyolu’nu, yine İskele Caddesi’ni, yine Maraş Caddesi’ni, Sıhke Caddesi’ni kullanacaklardır. Dolayısıyla bizim sorunumuz çevre yoluyla ilgili, onun yerine getirilmesiyle ilgili bir sorun değil. Bunu halkımızın bilmesi gerekiyor”
2025’te açılacağı belirtilen Van Çevre Yolu’nun yine tamamlanmayacağına vurgu yapan Sayğın, “Çevre yoluyla ilgili olarak Ulaştırma Bakanlığı bir söz verdi. Dedi ki biz işte 2025 planlanması içerisinde bu çevre yolunu tamamlayacağız dediler. Fakat biz gerek karayollarıyla yapmış olduğumuz görüşmelerde bu sorununla ilgili neler yapıldı diye gerekse de yapılan açıklamaların ayrıntılarına baktığımızda şimdi bizim çevre yolu üç aşamalı bir çevre yoludur. Bir Edremit etabı var, işte Bostaniçi tarafına denk gelen İpekyolu etabı var, Özalp yolu tarafına düşen tarafı var. Şu anda Van için verilen söz sadece Edremit kısmı zaten hiç yapılmıyor. Yani Edremit’ten İpekyolu’na kadar olan kısımda bir çevre yoluyla ilgili, karayollarıyla yapmış olduğumuz görüşmelerde zaten önümüzdeki süre içerisinde herhangi bir programlama daha yok. Geriye kalıyor iki kısım. İşte İpekyolu kısmı ve Özalp tarafındaki Tuşba’ya doğru devam eden kısım. Buralarda da kısmi açılışlar yapılacak. Edremit yolu üzerinden bağlantı yolu sağlanacak. Bir de Özalp tarafından bir bağlantı yolu sağlanacak. Ve millete biz çevre yolunu açtık diye bir yerde hava atacaklar. Ama maalesef çevre yolu aslında açılmamış olacak ve yapılacak olan onca masraf da yani çevre yolu bütün olarak açılmadığı için maalesef şehrimize hiçbir katkı sağlamayacak. Yani Edremit’ten İpekyolu’nun oraya Kılıçlar İnşaat var, oradan bir bağlantı yoluyla verecekler. Oraya kadar gelen bir insan bir de gidip de çevre yolunu dolaşıp tekrardan şehre gireyim demez. Ne olur? Belli sadece araçlar o yolu kullanabileceklerdir. Veya işte Özalp tarafından Erciş’ten gelenler Özalp yolu üzerine bir bağlantıyı tercih etmeyeceklerdir. Belli araçlar dışında. Özel kullanımla ilgili insanların günlük hayatındaki trafik kullanımıyla ilgili. Dolayısıyla şu anda bizim derdimize deva olacak bir durum söz konusu değildir” dedi.
Şehir içi trafikte yaşanan sorunların çözümü için yapılması gerekenleri sıralayan Sayğın, “Bizim dikkatleri şehir içine çekmemiz lazım. Şehir içindeki trafikle ilgili çok ciddi olarak düşünmemiz gerekiyor. Özellikle bizim İpekyolu üzerindeki trafik, Karayollarını ilgilendiren bir trafiktir. Biz bunu Karayollarıyla görüştük. Yani sorunlarımızın neler olduğu özellikle bizim eski Karayolları Kavşağı şu andaki emniyetin yapıldığı alanda, mobil diye ifade ettiğimiz terminalin olduğu kavşak dahil olduğu bir köprülü kavşak yapılması gerekiyor. Biz bunu Karayollarıyla görüştük. Bunun proje aşamasında ve maliyetinin çok yüksek olduğundan bahsettiler. Bu yüksek maliyet nedeniyle bunu yerine getirmekte zorlandıklarını beyan ettiler. Aynı zamanda yer altından bir geçişten ziyade köprülü bir üst geçiş şeklinde bir projelendirme söz konusudur. Bunun da işte görselliği açısından, imar açısından, şehircilik açısından planlamaları yapılmakta. Ama şu anda en temel sorun bunun bütçeleştirilmesi meselesi. Yani buna bir ödenek ayrılması meselesi. Bunun yanında İpekyolu üzerinde birkaç farklı noktada trafiğin kilitlenmekte olduğu, örneğin Şabaniye Caddesi’nin olduğu kesimde de köprülü alt geçit yapılması noktasında projelendirmeler yapılmış. Fakat maalesef genel merkez düzeyinde Van sahipsiz kaldığı için buradan giden projeler sadece proje olarak kalıyor.” diye konuştu.
Sayğın, milletvekillerinin ve yerel yöneticilerin şehrin sorunlarına ilgisiz kaldığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Dolayısıyla hep diyoruz ya sahipsiz bir kent. Bu konuda kim baskınsa ödenekler oraya gidiyor. Dolayısıyla Karadeniz işte iç Anadolu, batı ödenekler daha çok oralara doğru akmakta. Bunun sebebi de işte oraların hem bürokrasinin çok daha güçlü olması hem de milletvekillerinin bu konuda aktif bir şekilde bakanlık üzerinde bir baskı oluşturması. Maalesef Van’ımızın böyle bir şansı yok. Milletvekillerimiz bu konuda çok pasif bir durumdadırlar. Bitlis’e baktığınızda mesela çevre yolunun da çevre yolu yapıldı. Yani biz bir çevre yolunun yapılmasından bahsederken orada bir çevre yolu yapıldı, yetmedi, çevre yolunun da çevre yolunu yaptılar. Yani sahipsizlikten kaynaklı bir durum bu. Haliyle biz burada bu bürokrasiyi harekete geçirecek bir takım eylemler ve aktiviteler içerisinde bulunmak durumundayız. Sivil toplum kuruluşları olarak, halk olarak, siyaset partiler olarak bizim bu konuda çok ciddi bir baskı oluşturmamız gerekiyor ki bu noktada adımlar atılsın.”
Seçim sonrası geçen bunca zamana rağmen şehir içi trafik sorununa dair bir adım atılmadığına dikkati çeken Sayğın, “Büyükşehir Belediye Başkanlarının işe başladığından bu yana maalesef trafikle ilgili hiçbir adım atmadıklarını görüyoruz. Yani bizim İskele yolu üzerinde, Maraş Caddesi üzerinde, Sıhke Caddesi üzerinde, Şabaniye Caddesi üzerinde, AVM’nin olduğu ışıklarda, Hacıbekir Caddesi üzerinde muhakkak bir şekilde köprülü kavşaklar ve alt geçitler yapmamız gerekiyor. Bunu yapacak kurum da Büyükşehir Belediyesi’dir. Ve Büyükşehir Belediyesinin muazzam bir bütçesi var. Ve bu bütçeyle çok rahat her yıl birkaç tane alt geçit, köprülü kavşaklar yapılabilir. Bu zor bir iş değildir. Sadece gelen ödeneklerle bunlar halledilebilecek işlerdir. Ama maalesef sahipsiz kalmış olmanın bir diğer yönü de belediyedir. Belediye aslında kimdir? Şehrin sorunlarına sahip çıkan temel kurumdur. Şehre temel hizmetleri getirmekle mükellef olan kurumdur. Halka hesap veren, bilinci elden halka hesap veren kurumdur. Ancak maalesef bu konuda herhangi bir irade açıklaması dahi yok. Yani ille ilgili şu sorunu çözeceğim şeklinde, trafikle ilgili burada bu sorunum var, bunu ben çözeceğim, çözümüm de budur. Kesinlikle, sanki Van’da yaşamıyorlar, Van’ın sorunlarından bir haberler ve bu konuda da çok ketum davranıyorlar. Hiçbir şey olmamış gibi davranıyorlar.” ifadelerini kullandı.
Hizmet üretmeyen yöneticilerin sandıkta cezalandırılması gerektiğinin altını çizen Sayğın, “Görevini yerine getirmeyen belediyeleri bizim şikayet edeceğimiz temel kurum halktır. Hakikaten nereye gidersek, nereye dokunursak, şehrin sorunlarıyla ilgili olarak insanlardan şikayet alıyoruz. Çok ciddi problemler olduğunu söylüyorlar ama iş seçime geldiğinde maalesef siyasi bir takım etkenlerle oy kullanılıyor. Bizim artık hizmet üretmeyen, şehrimize bir şey katmayan yöneticileri, siyasetçileri, belediye başkan adaylarını sandıkta cezalandırmamız gerekiyor. Bu noktada ya ciddi olarak bu soruna eğileceğiz, sorumluluk alacağız, cezalandıracağız veyahut da şehrimiz bu şekilde büyüyen bir köy olmaya devam edecektir. Bu konuda yapılması gerekenler öncelikle budur. Çünkü hesap vermeyeceğini, ne olursa olsun seçileceğini bilen bir belediye başkanı seçildi mi bu şekilde halka, millete, şehre maalesef hiçbir şey vermiyorlar.” dedi.
Şehir içi trafik sorununa yönelik İskele, Sıhke ve Maraş Caddelerinde ve Van AVM önünde köprülü kavşak projelerinin hayata geçirilmesi, şehirde katlı otoparkların yapılması ve sokaklardaki araç parkının düzenlenmesi, Beşyol Meydanı’nda yer altı trafik akışı ve üstte yayalaştırma projelerinin uygulanması gibi çözüm önerilerini sıralayan Sayğın, Van’ın büyükşehir statüsüne rağmen köy görünümünden kurtulamadığını ifade etti.
Sayğın, şu sözlerle konuşmasını sonlandırdı:
“Arabaların mümkün olduğunca şehir içerisinde Beşyol’a gelmeye ihtiyacı ortadan kaldıracak bir şehirleşme planını oluşturmamız lazım. Üç tane merkez ilçemiz var. Bu üç ilçemizin de maalesef bir çarşısı yok. Yani insanlar ihtiyaçlarını giderebilmek için halen işte çarşı merkezine gelmesi gerekiyor. Bizim aslında bu çarşı merkezi ifadesini de kaldırmamız lazım. Çünkü eğer gerçekten Büyükşehirseniz Tuşba’da sizin ayrı bir şehrinizin olması lazım. İpekyolu zaten çarşı merkezi, Erdemit’te de yine orada yaşayan insanların özel bir sebep olmadıkça buralara gelmeye ihtiyacın ortadan kaldırmak gerekiyor. Bunlarla ilgili şehir planlamasının yapılması lazım. Hem Çevre ve Şehircilik açısından hem belediye açısından yapılması lazım. Yani birbirine geçen girift bir problem aslında bu. Tek başına işte şunu kaldır değil ama hani kısa vadede, orta vadede, uzun vadede diyorum ya hani kısa vadede bu alt geçitler, üst geçitler nefes aldıracaktır. Ama uzun vadede şehir merkezinin farklı noktalara taşınması gerekiyor ki gerçek anlamda bir Büyükşehir, gelişmiş bir şehir görüntüsü verebilelim. Bugün Diyarbakır’a gittiğimizde bu bunu görüyoruz. Antep’e gittiğimizde bunu görüyoruz. Urfa’ya gittiğimizde bunu görüyoruz. Mardin’e gittiğimizde bunu görüyoruz. Ama maalesef bizim Van’ımız aynı köy merkezi gibi bir yere toplanmışız. İşte yavaş yavaş içeriden dışarı doğru bir yapılanma. Diğer yerlerde bir şehircilik anlayışı yok. Bizim bunları ciddi bir belediyecilik anlayışıyla, çevre ve şehircilik anlayışıyla çözmemiz gerekiyor.”