BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik 101 gündür devam eden saldırıları hakkında açıklamalarda bulundu. İsrail ve Filistin arasındaki çatışmaların 101 gündür devam ettiğini hatırlatan Guterres, “Bir kez daha tüm esirlerin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmasını talep ediyorum. Bu arada onlara insanca muamele edilmeli ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi tarafından ziyaret edilmelerine ve yardım almalarına izin verilmeli” dedi.
Sivillerin kasıtlı olarak öldürülmesini ve yaralanmasını hiçbir şeyin haklı gösteremeyeceğini aktaran Guterres, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarının genel sekreter olarak görev yaptığı süre boyunca eşi benzeri görülmemiş bir yıkıma ve sivil ölümlere neden olduğunu vurgulayarak, “Öldürülenlerin büyük çoğunluğunu kadınlar ve çocuklar oluşturmakta. Hiçbir şey Filistin halkının toplu olarak cezalandırılmasını haklı gösteremez” dedi.
“Tanık olduğumuz uluslararası insancıl hukukun açık ihlali karşısında derin bir endişe duyuyorum”
Gazze’deki insani krizin kelimelerle ifade edilemeyeceğini belirten Guterres, Gazze Şeridi’nde hiçbir yerin ve hiç kimsenin güvende olmadığını ifade etti. İsrail saldırılarından kaçan Filistinlilerin Gazze Şeridi’nin güneyine sıkıştığını aktaran Guterres, güneydeki alanın giderek daraldığını ve yaşam şartlarının her geçen gün daha da kötüleştiğini ifade etti. Gazze Şeridi’ne giren insani yardımın yetersiz olduğunu belirten Guterres, Filistinlilerin açlık ve hastalık tehdidiyle karşı karşıya olduğunu aktararak, “Tanık olduğumuz uluslararası insancıl hukukun açık ihlali karşısında derin bir endişe duyuyorum” dedi.
Hollanda’nın eski Başbakan Yardımcısı Sigrid Kaag’ın geçtiğimiz hafta Gazze için Kıdemli İnsani Yardım ve Yeniden Yapılandırma Koordinatörü olarak göreve başladığını hatırlatan Guterres, Kaag’ın BM Güvenlik Konseyi üyeleri ve bölgesel aktörlerle birlikte çalıştığını belirterek, tüm devletlerden ve çatışmanın taraflarından Kaag ile tam bir işbirliği yapması çağrısında bulundu.
“BM ve ortaklarımız Gazze böylesine bir bombardıman altındayken insani yardımları etkin bir şekilde ulaştıramaz”
Gazze Şeridi’ne yapılacak insani yardımların önündeki engellerin gayet net olduğunu ve sadece BM tarafından değil, durumu bizzat gören dünyanın dört bir yanından yetkililer tarafından da bunun tespit edildiğini belirten Guterres, “Birincisi, BM ve ortaklarımız Gazze böylesine bir bombardıman altındayken insani yardımları etkin bir şekilde ulaştıramaz. Bu durum, yardım alanların ve yardım ulaştıranların hayatlarını tehlikeye atmakta. Gazze’deki Filistinli personelimizin büyük çoğunluğu evlerini terk etmek zorunda kaldı” dedi.
“Bu, kuruluşumuzun tarihindeki en büyük can kaybı”
İsrail’in Gazze Şeridi’ne geçtiğimiz sene 7 Ekim’den bu yana devam eden saldırılarında 152 BM personelinin hayatını kaybettiğini açıklayan Guterres, “Bu, kuruluşumuzun tarihindeki en büyük can kaybı. Yine de yardım çalışanları büyük bir baskı altında ve hiçbir güvenlik garantisi olmadan Gazze’ye yardım ulaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Gazze’ye hızlı, güvenli, engelsiz, genişletilmiş ve sürekli insani erişim çağrısında bulunmaya devam ediyoruz” dedi.
“Hayati önem taşıyan malzemeler, çok az açıklama yapılarak ya da hiçbir açıklama yapılmadan reddedilmekte”
Gazze Şeridi’ne hayati öneme sahip malzeme ve ekipmanların girişine izin verilmediğini belirten Guterres, “Tıbbi ekipmanlar ile su tesislerinin ve altyapının onarımı için kritik öneme sahip parçalar da dahil olmak üzere hayati önem taşıyan malzemeler, çok az açıklama yapılarak ya da hiçbir açıklama yapılmadan reddedilmekte, bu da kritik malzemelerin akışını ve temel hizmetlerin yeniden başlatılmasını sekteye uğratmaktadır. Bir malzeme reddedildiğinde zaman alan onay süreci tüm yardım sevkiyatı için sıfırdan başlıyor” dedi.
“Yılbaşından bu yana kuzeye yardım ulaştırmak üzere yola çıkan 29 misyondan sadece 7’si başarılı oldu”
Gazze Şeridi’nin kuzeyine insani yardımların defalarca engellendiğini ifade eden Guterres, “Yılbaşından bu yana kuzeye yardım ulaştırmak üzere yola çıkan 29 misyondan sadece 7’si başarılı oldu. Ağır çatışmalar ve enkaz nedeniyle üzerinde mutabık kalınan güzergâhların büyük bölümü kullanılamamakta, patlamamış mühimmatlar da konvoyları tehdit etmekte. Yardım operasyonlarının güvenliğini en üst düzeye çıkaracak insani yardım bildirim sistemlerine uyulmamakta. Buna ek olarak, sık sık yaşanan telekomünikasyon kesintileri nedeniyle insani yardım çalışanları en güvenli yolları bulamıyor, yardım dağıtımını koordine edemiyor ya da yardıma ihtiyacı olan yerinden edilmiş kişilerin hareketlerini takip edemiyor. Müdahaleyi hızlandırmaya çalışıyoruz ancak temel şartların yerine getirilmesine ihtiyacımız var” dedi.
Guterres, çatışmanın taraflarının sivillere saygı göstermeleri, onları korumaları ve temel ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlamaları gerektiğini açıkladı.
“Mavi Hat boyunca ateşle oynamayı bırakın”
Kızıldeniz ve ötesinde de tansiyonun çok yüksek olduğunu ve yakında kontrol altına alınmasının imkansız hale gelebileceği uyarısında bulunan Guterres, İsrail-Lübnan sınırını temsil eden “Mavi Hat” boyunca her gün ateş açılmasından endişeli olduğunu aktararak, “Bu durum İsrail ve Lübnan arasında daha geniş çaplı bir gerilimi tetikleme ve bölgesel istikrarı derinden etkileme riski taşımaktadır. İsrail’in kuzeyi ve Lübnan’ın güneyinden on binlerce insan çatışmalar nedeniyle yerlerinden edilmiş durumda ve Lübnan’a insani yardım erişimi kısıtlanmaya devam ediyor. Yaşananlar karşısında son derece endişeliyim. Tüm taraflara şu basit ve doğrudan mesajı iletmek benim görevimdir. Mavi Hat boyunca ateşle oynamayı bırakın, gerilimi düşürün ve Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı kararı uyarınca çatışmaları sona erdirin” dedi.
“Gazze’de gördüklerimizi Lübnan’da göremeyiz ve Gazze’de yaşananların devam etmesine izin veremeyiz”
Bölgedeki tüm gerilimi düşürmenin tek çözümünün acil bir insani ateşkes olduğunu vurgulayan Guterres, “Yeterli yardımın ihtiyaç duyulan yerlere ulaşmasını sağlamak için, esirlerin serbest bırakılmasını kolaylaştırmak için, daha geniş çaplı bir savaşın alevlerini söndürmek için. Çünkü Gazze’deki çatışma ne kadar uzun sürerse, bölgedeki gerilimin yükselmesi de o kadar artar. Gazze’de gördüklerimizi Lübnan’da göremeyiz ve Gazze’de yaşananların devam etmesine izin veremeyiz” dedi.
*İHA*