Eti Bakır, 2018’den beri faaliyet gösteren Ar-Ge Merkezi’ni yeni yerine taşıdı. Ar-Ge Merkezi, inovasyon ve verimlilik alanında gerçekleştireceği çalışmalarla Türkiye’yi madencilik sektörünün merkezi haline getirecek.
İleri teknoloji, Ar-Ge ve sürdürülebilirliği tüm faaliyetlerinin merkezine koyan Cengiz Holding’in grup şirketi Eti Bakır, maden kaynaklarının en verimli şekilde kullanılması ve katma değeri yüksek ürünler üretilmesi amacıyla önemli bir yatırıma imza attı. Samsun’da, Türkiye’nin madencilik alanındaki en büyük Ar-Ge Merkezi’ni kuran Eti Bakır, teknoloji ve inovasyon konusundaki öncü çalışmalarına bir yenisini daha ekledi. İleri teknolojinin sürdürülebilirlik, döngüsel ekonomi ve inovasyonla birleştirildiği merkez, ürün kalitesini iyileştirme, verimliliği artırma ve sıfır atık üretim teknolojilerine yönelik çalışmalarıyla ülke ekonomisine değer katacak.
SIFIR ATIK YOLCULUĞUNDA YENİ DÖNEM
80 bin tonluk katot bakır üretimiyle Türkiye’deki toplam bakır üretiminin yüzde 20’sini tek başına karşılayan Eti Bakır’ın Samsun tesislerinde dünya çapında bir Ar-Ge Merkezi kurmaktan mutluluk duyduklarını belirten Eti Bakır Genel Müdür Yardımcısı Asım Akbaş, “Hayata geçirdiğimiz yeni Ar-Ge Merkezimiz Samsun’u, madencilik alanındaki ileri teknolojiler açısından küresel bir üs olarak konumlamakla kalmayacak; aynı zamanda holdingin tüm grup şirketleri ve iştiraklerindeki üretim süreçlerinde daha iyiye ulaşmamızı sağlayacak” dedi.
Ar-Ge merkezinde yapılacak çalışmalarla ilgili bilgi veren Akbaş, şunları söyledi: “Maden teknolojileri alanında verimli ve yüksek katma değerli üretim için yatırımlara devam ediyoruz. Bizim için inovasyon kadar sürdürülebilirlik de önemli. Samsun’daki yeni Ar-Ge merkezimizde yapılan çalışmalarla bir yandan ürün kalitesini ve verimliliğini artırmanın diğer yandan da maliyetleri ve çevresel etkileri azaltmanın yollarını araştırıyoruz. Madencilikte ‘Sıfır Atık’ anlayışıyla bütün tesislerimizde, atıkların azaltılması, yeniden kullanılması ve geri dönüşümü için Ar-Ge faaliyetlerimizi sürdüreceğiz. Bu doğrultuda, tarihi cürufların ve halen üretilmekte olan cürufların içindeki bakır, kobalt ve çinko gibi metallerin geri kazanılmasına yönelik çalışmalarımız devam ediyor.”
Türk sanayisinin gelişiminde özel sektör-üniversite iş birliklerinin çok büyük öneme sahip olduğunun altını çizen Akbaş, şöyle devam etti: “Maden teknolojileri alanında dünyada bilinen kurumlarla ortak projelere imza atıyoruz. Avrupa, ABD ve Kanada’daki araştırma şirketleri ile çalışıyoruz. Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri ile farklı projelerde iş birliği içindeyiz. Öz sermayemizle hayata geçirdiğimiz ve dünyanın en gelişmiş sistemleriyle donattığımız Ar-Ge Merkezimizdeki araştırmacılarımıza kendilerini geliştirme, ulusal ve uluslararası düzeyde uzmanlarla çalışma fırsatı sunacağız. Merkezimizin yetişmiş insan kaynağı konusunda da sektöre önemli hizmetleri olacağını ümit ediyoruz.”