Avustralya’da 4 çocuğunun ölümü nedeniyle 20 yıl hapis cezasına çarptırılan Kathleen Folbigg’in mahkumiyet kararı, Yeni Güney Galler eyaleti tarafından bozuldu. Folbigg’in tarihin en yüksek tazminatını alması bekleniyor.
Kathleen Folbigg 2003’te yılında çıkarıldığı mahkemece üç çocuğunu öldürmekten, dördüncü çocuğunu da “kasıt olmadan ölümüne neden olmaktan” suçlu bulunmuştu. Folbigg masum olduğunu söylemiş ve çocuklarının 1989-1999 arasında doğal nedenlerle öldüğünü savunmuştu. Ancak mahkeme Folbigg’i suçlu buldu ve 20 yıl hapiste kaldı. Folbigg, o günden sonra “Avustralya’nın en nefret edilen kadını” olarak anılmaya başlandı.
ORTAYA ÇIKAN BİR KANIT TÜM SÜRECİ DEĞİŞTİRDİ
2019’da tekrar başlatılan ilk soruşturmada mahkemece suçlu olduğu yeniden teyit edildi.
Ancak 2022’de, eski bir başyargıç tarafından yürütülen ikinci bir soruşturmada iki çocuğun, ölümlerine neden olabilecek genetik bir mutasyona sahip olduğunu gösteren kanıtlar tespit edilenince işler bir anda farklı bir boyut kazandı.
Gelişme üzerine Folbigg Haziran ayında affedilerek cezaevinden tahliye edildi.
TARİHİN EN BÜYÜK TAZMİNATI OLABİLİR
56 yaşındaki Folbigg’in avukatı Rhanee Rego “daha önce görülmemiş bir miktarda” tazminat talep etmeyi planladığını söyledi.
Dün Sydney’deki ceza temyiz mahkemesi önünde gazetecilere konuşan Folbigg, genetik alanındaki bilimsel gelişmelerin çocuklarının nasıl öldüğüne dair yeni cevaplar verdiği için minnettar olduğunu söyledi. Ancak yargının adaleti yerine getirme konusunda yetersiz kaldığını dile getiren Folbigg, şöyle konuştu:
“GERÇEĞİ KABUL ETMEK YERİNE BENİ SUÇLADILAR”
“Çünkü 1999 yılında bile masumiyetimi kanıtlayacak yasal cevaplarımız vardı. Bunlar göz ardı edildi. Ve reddedildiler. Bazen çocukların aniden, beklenmedik bir şekilde ve yürek parçalayıcı bir şekilde ölebileceğini ve öldüğünü kabul etmek yerine beni suçlamayı tercih ettiler.”
“TÜM TAZMİNATLARDAN YÜKSEK OLACAK”
Avukatı Rhanee Rego, Folbigg’in haksız yere hapsedilmesi nedeniyle yüksek miktarda bir tazminat talebinde bulunmaya hazırlandığını söyledi. Tazminatın büyüklüğü konusunda fikir beyan etmeye hazır olmadığını söyleyen Rego, “Ancak daha önce kayda geçen belli başlı tüm tazminatlardan daha yüksek olacak” demekle yetindi.
Ağırlıklı olarak ikinci derece kanıtlara dayanan dava, bir bölümü Folbigg’in serbest bırakılmasını sağlamak için yürütülen kampanyada görev alan bilim insanları ve istatistikçiler arasında tartışmalara neden olmuştu.
“YARGILARKEN BİLİMSEL İLKELERE UYMADILAR”
Avustralya Bilim Akademisi İcra Kurulu Başkanı Anna-Maria Arabia, “2019’da yeni bilimsel kanıtlar olmasına rağmen yargılama sırasında temel bilimsel ilkelere uyulmamıştı” dedi. “Hukuk reformu yapılmadığı sürece, yargılamada bu tür yanlışlar devam edeceğinden hiç kuşkunuz olmasın” dedi.
1989’den 1999’a dört ölüm
Kathleen Folbigg’in 1989’da doğurduğu ilk çocuğu Calep’e laringomalazi (bebeğin anne karnındayken gırtlak bölgesindeki yapıların gelişmemesinden kaynaklanan hastalık) teşhisi konmuştu.
Calep henüz 19 günlükken, karyolasında ölü bulundu. 1990’da doğan ikinci çocuğu Patrick’e beş aylıkken epilepsi ve kortikal körlük (görme kaybı) teşhisi konuldu. Patrick bu teşhisten dört ay sonra (13 Şubat 1991) yine yatağında ölü bulundu.
1992’de doğan üçüncü çocuğu Sarah 10 aylık ve 1997’de doğan dördüncü çocuğu Laura ise 18 ay yaşadı.
Folbigg’in ilk kez 1999 yılında kocası tarafından suçlandı ve 2001’de tutuklandı. 2003’te yedi hafta süren dava sonunda New South Wales Yüksek Mahkemesi, Folbigg’in üç cinayet, bir adam öldürme ve bir kasten ağır bedensel zarar verme suçlarını işlediğine kanaat getirdi ve otuz yılı şartlı tahliye olmak üzere kırk yıl hapis cezasına hükmetti.