Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ‘Gazze’de yaşayan toplumun izole edilmesi, en temel haklarından, sudan, gıdadan, elektrikten mahrum bırakılması uluslararası hukuka da temel hak ve özgürlükler anlayışına da demokratik ve ahlaki değerlere de her türlü insani değere de aykırıdır.
VAN’da konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Gazze’de yaşayan toplumun izole edilmesi, en temel haklarından; sudan, gıdadan, elektrikten mahrum bırakılması uluslararası hukuka aykırıdır. Buna sessiz kalanları da ibretle takip ediyoruz. 2,5 milyonluk Gazze halkının göçe zorlanıyor olmasının da insan haklarında yeri yoktur”dedi.
Bir dizi ziyarette bulunmak ve bazı açılış programlarına katılmak için Van’a gelen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin Prof. Dr. Cengiz Andiç Kültür Merkezi’nde düzenlenen Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi 2023-2024 Akademik Yılı Açılış Programı ve Fahri Doktora Tevdi Töreni’ne katıldı. Van Valisi Ozan Balcı, Ak Parti milletvekilleri Kayhan Türkmenoğlu, Burhan Kayatürk, YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, kaymakamlar, kurum amirleri ve akademik kadronun katıldığı törende Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, yaptığı konuşmada yeni akademik yılın öğrenciler, akademik kadro ve idari personel için hayırlı olmasını dilerken, kendisine tevdi edilen kamu yönetimi alanındaki fahri doktora unvanı için üniversite senatosuna teşekkür etti. Üniversitelerin, ekonomik ve sosyal kalkınmanın itici gücü olarak toplumun ve hayatın tam merkezinde yer aldığını belirten Yılmaz, “Her alanda toplumsal seviyeyi yükseltme işlevi görürken aynı zamanda fikri inşa zemini oluşturur. Nitelikli beşeri sermaye yetiştirerek dinamik, üretken ve gelişmeye açık şekilde bilgiyi raftan indirir ve insanlığa kazandırır. Üniversitelerin önemli bir misyonu da öğrencileri geleceğe ve iş gücü piyasasına hazırlayan kurumlar olmalarıdır. Bizler de üniversitelerimizi; kaliteli beşeri sermayenin ve toplumsal refahın kaynağı olarak görüyoruz. Her bir yükseköğretim kurumumuza bilimin toplum için faydalı bir ürüne dönüşmesine imkan veren, öncü kurum olarak yaklaşıyoruz. Yükseköğretim, Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde üzerinde hassasiyetle durduğumuz ve en çok yatırım yaptığımız alanların başında geliyor. Üniversiteleri, doğu- batı ayırmadan ülkemizin dört bir yanında yaygınlaştırırken yükseköğretimde ihtisaslaşma ve güçlü akademik performansı destekledik” dedi.
‘BÜTÇE, 10 MİLYAR LİRADAN 720 MİLYAR LİRAYA YÜKSELTİLDİ’
Üniversitelere ayrılan kaynaklara ve yeni açılan üniversitelerle ilgili bilgi veren Yılmaz, “Yükseköğrenim dahil eğitim-öğretim bütçesi 2002 yılındaki 10 milyar lira seviyesinden 720 milyar liranın üzerine çıkmış durumda. Üniversite sayımızı 76’dan, 208’e, öğretim personeli sayımız 70 binden 184 bine, öğrenci sayımızın ise 1,6 milyondan 8 milyona yükselmiştir. Üniversiteye girişte yaşanan katsayı adaletsizliklerini ortadan kaldırılarak her öğrencimizin yarışa eşit şartlarda başlamasını sağladık. Bir dönem gençlerimiz kıyafetlerinden dolayı üniversite kapısından geri çevrilirken bugün herkes için demokratik, özgür ve bilim odaklı yükseköğrenim yapısına kavuşmuş durumdayız. Bununla birlikte kontenjanları artırarak yığılmanın da önüne geçtik. Üniversitelerimizi yaygınlaştırırken öğrencilerimizin barınma ihtiyaçlarını da unutmadık. Türkiye çapında yurtlarımızın yatak kapasitesini 954 bine çıkarttık ve bu sayıyı yakın zamanda 1 milyona kadar yükselteceğiz. Van’da yurt kapasitesi ise 8 bin 847’dir. Yükseköğretimde harçları kaldırdık ve bunun yanında, kredi veya burs olarak lisans öğrencilerimize aylık 1250 lira, yüksek lisans öğrencilerimize 2500 lira ve doktora öğrencilerimize 3750 lira destek veriyoruz. Bu imkandan faydalanan öğrenci sayımız şu anda 1 milyon 444 bindir. Üniversiteli gençlerimize cep telefonu ve bilgisayar için teknolojik cihaz desteği ve ücretsiz internet desteklerini başlatıyoruz. Diğer taraftan bilim insanı desteklerini artırdık ve akademisyenlerimizin özlük haklarında iyileştirmeler yaptık. Yükseköğretim kurumlarımızda araştırma kapasitesinin ve akademik üretimin artmasına yönelik çalışmalara da hız vermiş durumdayız. Üniversitelerimize Ar-Ge ve TEKNOKENT yatırımları için 10 milyar liranın üzerinde teşvik verildi. Akademisyenlerimizce üretilen makaleler bugün dünyanın önde gelen bilimsel dergilerinde yayınlanmakta, önemli bilim organizasyonlarında Türk akademisyenlerin bildirilerine yer verilmektedir. Yükseköğrenimde ülkemizin yakaladığı başarıyı uluslararası raporlar da teyit ediyor. Uluslararası yükseköğretim derecelendirme kuruluşu Times Higher Education’ın 2024 Dünya Üniversiteler sıralamasında ilk 400’e 3, ilk 1000’e 11 üniversitemiz girmeyi başardı. İlk kez 3 üniversitemizin birden ilk 400’de yer almış olması çok kıymetli. Türkiye’den toplam 75 üniversite listeye girdi ve Türkiye dünyada en fazla temsil edilen 7’nci ülke oldu. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin sıralamada yer alan 75 üniversitemizden biri olması takdire şayandır. Stanford Üniversitesi tarafından yayımlanan En Etkili Bilim İnsanları Listesi’nde Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden 9 Akademisyenin yer alması da hocalarımızın gayretini ortaya koyuyor. Bu vesileyle yükseköğretimde ilerlemenin taşıyıcısı olan kıymetli akademisyenlerimize özellikle teşekkür ediyorum” diye konuştu.
‘EĞİTİMİN BEŞERİ VE FİZİKİ KALİTE GÖSTERGELERİNİ DAHA DA YÜKSELTECEĞİZ’
Türkiye Yüzyılı’nda, kalkınmanın en önemli unsuru olan eğitimin en temel öncelikleri olacağını da vurgulayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Yüksek öğretimde vizyonumuz; bütün üniversitelerimizin üretkenlik, inovasyon ve sürdürülebilir ilerlemenin markalaşmış birer merkezi haline gelmesidir. Bu çerçevede, eğitim sistemimizin beşeri ve fiziki kalite göstergelerini daha da yükselteceğiz. Üniversitelerimizin küresel rekabet gücünü artırıp ilk 500’e giren Türk üniversitesi sayısını en az 10’a çıkarmayı hedefliyoruz. Özellikle depremde zarar gören üniversite kampüslerimizi eskisinden daha iyi hale getirmek için çalışmaya devam edeceğiz. Üniversite-sanayi iş birliğini geliştirmek için ortak proje sayısını artırarak karşılıklı insan kaynağı değişimini destekleyeceğiz. Yükseköğretim kurumlarımızın bulundukları şehrin ve bölgenin ihtiyacına göre farklı alanlarda bölgesel kalkınmaya katkı sunduğunun bilincindeyiz. Özellikle Bölgesel ihtiyaçları dikkate alarak üniversitelerin kapasitelerini güçlendireceğiz. Günümüzde özellikle Ar-Ge faaliyetleri, birçok birim ve kurum arasında entegre bir çalışma, iş birliği ve koordinasyona açık olmayı gerektirmektedir. Bu çerçevede, üniversite-özel sektör iş birliğini desteklemeye devam edeceğiz. Ön lisans ve lisans programlarının içeriklerini meslek ve istihdam odaklı yenilemeye devam edecek, programları geleceğin mesleklerine uyumlu hale getireceğiz. Öğrencilerimize sosyal adalet ve fırsat eşitliği temelinde yükseköğretim hizmeti sunmayı sürdüreceğiz. İnsana yapılan yatırımın en kalıcı, en değerli yatırım olduğunun bilincindeyiz. 1 yıl sonrasını düşünüyorsan tohum ek, 10 yıl sonrası için ağaç dik, 100 yıl sonrayı düşünüyorsan insan yetiştirme ölçüsüyle Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa edeceğiz” dedi.
‘TÜRKİYE OLARAK BİZE YAKIŞANI YAPTIK’
Yılmaz, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin akademik yılı açılışında İsrail ile Filistin arasındaki çatışmalara değindi. Akademik başarı kadar ahlaki ve insani değerleri içselleştirmenin, bu değerleri özümsemenin önemli olduğu belirten Yılmaz, şöyle konuştu:
“Dünyanın dört bir yanında çatışmaların yaşandığı, küresel adaletin olmadığı günümüz dünyasında bu değerler her türlü kıymetin üzerindedir. İsrail ve Filistin bağlamında yaşanan insani dramın sonuçları ortada. Biz Türkiye olarak tek bir masumun burnunun kanamasını dahi istemeyiz. İsrail’in süre giden işgali, Gazze’deki yaşam koşullarını her geçen gün daha da ağır hale getirdi. Son saldırılar durumun vahametini artırmıştır. Camilerin ve sivil yerleşim yerlerinin bombalanması kabul edilemez. Gazze’de yaşayan toplumun izole edilmesi, en temel haklarından; sudan, gıdadan, elektrikten mahrum bırakılması uluslararası hukuka aykırıdır. 2,5 milyonluk Gazze halkının göçe zorlanıyor olmasının da insan haklarında yeri yoktur. Milyonlarca sivil, kadınıyla çocuğuyla açlık tehlikesiyle karşı karşıyayken bölgeye insani yardımların kesilmesi sözün bittiği yerde olduğumuzu gösteriyor. Yardımların kesilmesi gibi adımlar, mevcut çatışmaların zaten mağdur ettiği sivillerin daha fazla acı çekmesine yol açacaktır. Orantısız saldılar durumu daha da çıkmaza sürükleyecektir. Tırmanmanın yayılmadan kontrol altına alınması samimi temennimizdir. Tarafların itidalle hareket ederek fevri adımlardan uzak durmaları çok önemli. Çatışmaların durmasını teminen temaslarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız, başta Filistin Devlet Başkanı Sayın Abbas ve İsrail Cumhurbaşkanı Sayın Herzog olmak üzere, liderlerle yaptığı görüşmelerde bu ilkeli tutumuzu ve itidal çağrımızı ifade ediyor. Türkiye olarak, tarafların talep etmesi halinde esir takası dahil her türlü arabuluculuğa hazır olduğumuzu da açıkladık. 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip, bağımsız, egemen bir Filistin devleti kurulmadan, bölgeye huzur gelmeyeceğine inanıyoruz. Bu süreçte Filistinli mülteciler başta olmak üzere Filistin halkına yönelik yardımların devam etmesi kritiktir. Gazze halkının ihtiyaç duyacağı insani yardım malzemelerini; ilaçtan dayanıklı gıdaya; konserveden çocuk bezine kadar gönderdik. Bazı ülkeler bölgede tansiyonu daha da yükseltecek agresif hamleler peşindeyken biz Türkiye olarak yine bize yakışanı yaptık. Çatışmaların ve acıların sonlandırılması için elimizden geleni yapmaya hazır olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum. ”
‘VAN YÜZÜNCÜYIL ÜNİVERSİTESİ GELECEĞE GÜVENLE BAKIYOR’
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin 41 yıllık sürede geldiği noktaya da değinen Yılmaz, “Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin Kıymetli Mensupları, 41 yıllık köklü geçmişe sahip olan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, bugün bünyesinde 19 Fakültesi, 11 meslek yüksekokulu ve 51 araştırma merkeziyle geleceğe güvenle bakmaktadır. Tüm fakülteleriyle evrensel bilgiye katkı sunarken, Eski Van Şehrini Canlandırma Projesi’nden, arıcılık uygulamalarına, tarım teknolojilerinden, hayvancılık araştırmalarına bölge bazında da kalkınmaya katkı vermektedir. Fiziki imkanları, köklü kurumsal yapısı ve nitelikli akademik kadrosuyla önde gelen üniversitelerimizin birinde yeni bir akademik yıla başlangıç yapıyorsunuz. Bazılarınızın üniversitede ilk günleri, bazılarınız ise mezuniyetten önce son akademik yılına başlangıç yapıyor. Hepiniz üniversiteli olmanın anlamını kavrayarak, kendi alanlarınızda hayallerinizi gerçekleştirecek; başarıdan başarıya koşacaksınız. Sizlerden, üniversitede bulunduğunuz her anı bilimi, araştırmayı ve kendinizi geliştirmeyi önceleyerek vaktinizi en verimli şekilde geçirmenizi bekliyoruz” ifadelerini kullandı.