Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Adaletin reyting ve etkileşim avcılığına kurban edilmesine göz yummamalıyız. Bu konuda herkesin, başta medyamız olmak üzere, tüm sorumluluk sahiplerinin azami hassasiyet göstermesi gerektiğine inanıyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen 1. Dönem Hakim ve Savcı Yardımcıları Eğitimi Açılış Töreni’nde konuştu. Törenin hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yargı faaliyetlerinin gücünü ve itibarını hukukçunun ehliyetinden, adalete bağlılık gibi üstün ahlaki değerlerinden aldığını kaydetti. Bu hakikat temelinde güven veren adalet için etkin eğitim anlayışıyla adalet akademisini yenilediklerini, güçlendirdiklerini, imkanlarını genişlettiklerini aktaran Erdoğan, “Yargı sistemimizin bel kemiğini oluşturan hakim ve savcılarımızın en iyi şekilde yetişmeleri, görevlerini layıkıyla yapabilmeleri noktasında hiçbir fedakarlıktan kaçınmadık, kaçınmıyoruz. Hakim ve savcı yardımcılığı müessesesi bu inançla sürdürülen bir fikri takibin ve arayışın ürünüdür. Bakınız; bugün ülkemizde hukuk öğrenimi görmüş önemli sayıda insan, hukuk eğitimi veren önemli sayı ve çeşitlilikte kurumlarımız, fakültelerimiz var. Son 22 yılda avukat, noter, hukuk eğitimi görmüş personel ve hakim savcı sayılarında kayda değer bir artış sağladık. 2002 yılında 9 bin civarında olan hakim, savcı sayımız neredeyse 3 kata yakın bir artışla bugün 25 bine yaklaştı. Hiç şüphesiz bu sayısal büyümeye, kalitenin de eşlik etmesi, niceliğin, nitelikle desteklenmesi önemlidir. Bu bakımdan adaletin tecellisine, nezaret edenlerin eğitimi yetiştirilmesi ayrı ve başlı başına mühim bir meseledir” değerlendirmesini yaptı.
Hukukun belli ölçüde kurumsallaştığını, artık gelenekselleşmiş bir eğitimden, bu eğitimin bir metodolojisinden söz edebileceğini belirten Erdoğan, “Ancak bu eğitimin iyi bir hakim, iyi bir savcı veya iyi bir avukat olarak temayüz etmesinin garantisi olmadığını yine hepimiz biriz. Şu ayrımı evvel emirde çok iyi yapmamız şarttır. Hukuk fakülteleri, ideal ve mevzu hukuku öğretir. Mesleki bilgi, beceri ve yeterlilik ise fakülte eğitimini aşan bir çabayı gerektirir. Mesleki olgunluk ve yeterlilik bizzat o mesleği icra ederek gelişen melekelerdir. Bilgiyi hikmet ve irfanla buluşturan değerlerdir” dedi.
Değerler ile arasında bağ kurmayı sağlayan köprünün tecrübe olduğunu söyleyen Erdoğan, “Hazreti Mevlana’ya atfedilen bir sözde bu ayrım şöyle anlatılıyor. Gençlerin aynada göremediklerini yaşlılar bir tuğla parçasında okurlar. Evet, artık bilgiye erişmek çok kolay. Cep telefonu veya bilgisayardan istediğiniz bilgiye süratle ulaşabiliyoruz. Ama tecrübe ve bilgelik insanı malumat yığını arasında yolunu kaybetmekten koruyan bir rehber olma vasfını halen koruyor. Hakim ve savcı yardımcılığı mekanizmasıyla biz işte bu dengeyi tutturmaya, bilgiyle tecrübeyi harmanlamaya çalışıyoruz” diye konuştu.
“Yeni yetiştirme modelimizle sizlerin ve sizden sonra geleceklerin mesleğe en iyi şekilde hazırlanmasını amaçlıyoruz”
“Yeni yetiştirme modelimizle sizlerin ve sizden sonra geleceklerin mesleğe en iyi şekilde hazırlanmasını amaçlıyoruz” diyen Erdoğan, “Buna göre adaylıkta süre 2 yılken yardımcılıkla süreyi 3 yıla çıkardık. Akademideki eğitim sürecini 7 aydan 10 aya yükselttik. Böylece yardımcıların 300 saat daha fazla eğitim almalarını sağlayacağız. Ayrıca yardımcıların sınav ve değerlendirme süreçlerinin yoğunlaştırdık. Araştırma, analitik düşünme, muhakeme ve yazım kabiliyetinin geliştirilmesi amacıyla hakim ve savcı yardımcılarımıza tez hazırlama yükümlülüğü getirdik. Böylece yardımcılar, 10 ay sürecek akademi eğitimleri ve usta çırak ilişkisi içerisinde 26 ay sürecek eğitici hakim ve savcı yanındaki eğitimleriyle birlikte 3 yıllık yoğun, teorik ve pratik yönü güçlü dolu dolu bir eğitimden geçeceklerdir” dedi.
Türk hukukunun baş ucu kitaplarından mecellede hakimin tanımının çok veciz bir şekilde şöyle yapıldığını belirten Erdoğan, ”Yürürlüğe girişinden 150 yıl sonra bile güncel arayışlara ilham kaynağı olan bu tanıma göre hakim, hakim, fehim, müstakim, emin, mekin ve metindir. Günümüz Türkçesiyle ifade edecek olursak hakimin bilge, feraset sahibi, dosdoğru, güvenilir, saygın ve zorluklar karşısında yılmayan metin bir karaktere sahip olması beklenir.
Bu değer ve meziyetler bir ölçüde bilgi ve eğitimle ancak hepsinden daha ziyade tecrübeyle kazanılır. Usta çırak ilişkisi içinde geçecek iki yıllık süre sonunda hakim ve savcı yardımcılarımızın kürsü görevlerine tam manasıyla hazır hale geleceklerine inanıyorum. Geçen hafta eğitimlerine başlayan bin 76 hakim savcı yardımcımızı tebrik ediyor, kendilerine Mevla’dan üstün başarılar niyaz ediyorum” açıklamasını yaptı.
“İyi tesis edilmiş bir yargı, ekonomik gelişme ve kalkınmanın da güvencesidir”
Sistemin fikri hazırlığından hayata geçirilmesine kadar tüm safhalarında emeği ve katkısı olan bakanları, milletvekillerini, uzmanları tebrik ettiğini belirten Erdoğan, “Adalete dair hemen her başlıkta çok kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz. Burada öncelikle şu gerçeği açık ve net söylemek isterim. Toplum halinde bir arada yaşamanın şartlarından biri bu birlikteliğin hukukunu oluşturmak, uygulamak ve gözetmektir. Ancak insanın olduğu her yerde çatışma ve çelişkiler de kaçınılmazdır. Arzu edilmese dahi suç işlenir, hukuki ihtiyaçlar baş gösterir. Hukuk devleti, bu ihtilaf ve çatışmalara hızlı, doğru ve kesin cevaplar vermeyi gerektirir. Adil ve etkili işleyen bir yargı sistemi bunun kurumsal çerçevesidir. İyi tesis edilmiş, nesnel, bağımsız ve tarafsız işleyen bir yargı, özellikle bu sistemin varlığı ekonomik gelişme ve kalkınmanın da güvencesidir” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Adalet ve Kalkınma kavramlarını birbirine bağlayarak çıktığımız siyaset yolculuğunda bağımsız, tarafsız, adil ve etkili bir adalet sisteminin kökleşmesi için büyük emek verdik. Reform irademizi hep bu istikamette canlı tuttuk. Hükümet konaklarının bir katına sıkışmış unutmayın adliyeler vardı. Artık bu tarih oldu. Modern adliye binalarıyla adaletin çehresini değiştirdik. Dijital dönüşümle hizmete hız ve kolaylık getirdik. Çağın ve ihtiyaçların gerisinde kalan mevzuatı yeniledik. Artan bütçe payıyla daha kaliteli, hizmet içi imkan sağladık. Yeni mahkemeler kurarak milletimizin adalete erişimini güçlendirdik” ifadelerini kullandı.
Arabuluculuk ve uyuşmazlık yöntemlerinin kapsamını genişlettiklerini bildiren Erdoğan, tüm bunlarla birlikte güçlünün hakkı olduğu değil haklının güçlü olduğu bir adalet sisteminin tesis etmek için çok ciddi mücadeleler yürüttüklerini söyledi. Erdoğan, “Adalet hizmetlerinde fark oluşturan tüm yatırımlara rağmen başından beri insan dedik. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın dedik. Bugün de önce insan diyoruz, her şey insan içindir diyoruz. Adaletin konusu da sermayesi de unutmayalım insandır. Diğer yatırımlar ne kadar anlamlı olursa olsun adalet hizmetlerinin kalitesinde sağladığımız iyileşmeyi en büyük eserimiz olarak görüyoruz. Bunu daha da geliştireceğiz” dedi.
Toplumdan yükselen taleplere beklentilere ve serzenişlere göre yeni adımlar atacak kendilerine yeni hedefler belirleyerek yola devam edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Şu hakikati bir an olsun aklımızdan çıkarmıyoruz. Adliyenin kapısını adaletin kapısı haline getirmek sürekli çalışmayı toplumu takip etmeyi ve reform iradesini diri tutmayı gerektirir. Hak ve adalet sancağını yere düşürmeden taşımak mücadele etmeyi kendi yenilemeyi gerektirir. Biz işte bunun derdindeyiz bunun peşindeyiz” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA