Bayram Bilge Tokel’den yapımcı Mustafa Uslu’ya tepki

Sanatçı Bayram Bilge Tokel, kendisini hedef alan yapımcı Mustafa Uslu’ya tepki gösterdi. Tokel, ailesinin karşı çıkması ve Neşet Ertaş’ın vasiyetine rağmen filmini yapmanın ahlaki olmayacağını söyledi.

Bayram Bilge Tokel’den yapımcı Mustafa Uslu’ya tepki
Yayınlama: 05.02.2023
A+
A-

Neşet Ertaş’ın, “Anne-baba ayrı kardeşim” diye hitap ettiği Gazi Üniversitesi öğretim görevlisi, müzisyen, yazar, şair Bayram Bilge Tokel, davalık olan film süreciyle ilgili yeni açıklama yaptı. 

Ayla ve Naim gibi filmlerin yapımcısı Mustafa Uslu, Neşet Ertaş’ın hayatını filmleştirmek istemiş, Ertaş’ın ailesi ve Tokel bu projeye karşı çıkmıştı. Tokel, geçtiğimiz yıl yaptığı açıklamada, Neşet Ertaş’ın hayatı boyunca böyle bir projeye sıcak bakmadığını belirtmişti. 

Ertaş’ın, “Hayatımla ilgili bir film yapılmasını istemem” diyerek ailesine vasiyet bıraktığını anlatan Tokel, “Vasiyete hıyanet kimsenin hakkı değil. Büyük bir halk ozanının vasiyetini yok saymaya değer mi? Son sözü umarım hukuk söyleyecek” açıklamasını yapmıştı.

Geçtiğimiz günlerde, yapımcı Mustafa Uslu’nun bir YouTube programında kendisini hedef alan ifadeler kullandığını belirten Tokel, “Gerçekleri vicdanlara emanet etmek istiyorum” diyerek şu açıklamayı yaptı:

“Film yapımcısı kişinin şahsımla ilgili söylediklerinin tamamı yalan ve iftiradan ibarettir. Olay, geçen yılki açıklamamda da açıkça ifade ettiğim gibi aynen şöyle cereyan etmiştir: Hem bizzat kendisi arayarak, hem de filmi yönetecek olan sanatçı Özhan Eren’i devreye sokarak benimle görüşmek için rica minnet beni İstanbul’a davet etmiştir. THY’nin RUF8EG PNR No’lu aynı gün gidiş dönüşü olan 10 Nisan 2019 tarihli bileti kendisi aldırmış ve şirketin aracıyla havaalanından transferimi sağlamıştır. Üçlü görüşmede benim yazdığım Neşet Ertaş kitabını kendisinin ve senaryo ekibinin çok beğendiğini söyleyerek telif hakkını satın almak istemiştir. Ayrıca Kalan Müzik’ten Neşet Ertaş’ın eserlerinin telif hakkının kendisine devri karşılığında ne istenirse vermeye hazır olduğunu söylemiştir. Neşet Ertaş’ın Türkiye’ye gelmesindeki rolüm, kendisiyle yakınlığım ve hakkındaki çalışmalarım nedeniyle Usta’nın hayatında önemli bir yerimin olduğunu vurgulayarak filmde mutlaka benim de bizatihi oyuncu olarak rol almamın çok önemli olduğunu ısrarla belirtmiştir.

Bütün bu söylediklerime, çok sevilen Kara Tren türküsünün bestecisi ve benimle aynı gerekçelerle projede yer almaktan vaz geçen değerli sanatçı Özhan Eren de doğrudan şahittir. Gerçek böyle iken, benim görüşmek için iki üç kere ayağına geldiğimi ve hatta kendisiyle pazarlık yaptığımı söylemek yalancılığın ve ahlaksızlığın zirvesidir.

“NEŞET ERTAŞ’IN VE AİLESİNİN İSTEMEDİĞİ BU İŞİ YAPMAK AHLAKİ OLMAZ”

En başta, Neşet Ertaş’ın kendi filminin çekilmesini istemediğini, bunu gerek Bozkırın Tezenesi gerekse Garip belgeselinin çekim sürecinde çok kez ifade ettiğini, özellikle ailenin rızası olmadan bu işi yapmanın kesinlikle ahlaki olmayacağını sayısız kere ifade ettim. Bütün bunlara rağmen yine de bu konudaki son kararın ailesine ait olduğu düşüncesiyle aile adına Hüseyin Ertaş ile görüştüm ve ailesine vasiyetinin olduğunu öğrendim. Yapımcıyı ilk ve son kez telefonla kendim arayarak o andan itibaren benim için film konusunun kapandığını söyledim. Gerçek budur, gerisi kurgu, yalan ve iftiradır.

Kendisine dikte edildiği çok açık olan yalanları söyleme görevi dışında hangi sıfatla ve hangi yeteneğiyle programa katıldığı bilinmeyen Berat adındaki şahıs ve ayrıca moderatör rolündeki müfteri ile de aynı şekilde hukuk önünde hesaplaşacağım.

Neşet Ertaş’ın zirveye taşıdığı ‘Türkü Bayrağı’nı gönüllerinde dalgalandıran halkımıza ve kamuoyuna saygıyla arz ederim.”

Kaynak : İHA

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.