Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Yaklaşık 30 yıl içerisinde Türkiye’nin karbon nötr bir ekonomi olma hedefi var” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu (BTK) konferans salonunda düzenlenen ‘Enerji Stratejileri Konferansı’na katıldı. Burada yaptığı konuşmada enerji konusunda temelde üç tane odak noktasına baktıklarını ifade eden Bayraktar, “Bunlardan bir tanesi elbette ki arz güvenliği meselesi. Biz vatandaşlarımıza kesintisiz, kaliteli ve ucuz enerjiyi tedarik etmeyi hedefliyoruz. Elbette ki bu çok kolay değil özellikle Türkiye’nin enerjideki açmazlarından bir tanesini de beraberinde odak noktası haline getiriyor. Zira Türkiye enerjide maalesef dışa bağımlı bir ülke. Dolayısıyla arz güvenliğini sağlarken bir taraftan da dışa bağımlılıkta Türkiye’nin mücadele etmesi gerekiyor. Dolayısıyla iki temel odak noktamız var. Fakat bütün bunları belki de bunlardan daha büyük bir hedefle, daha büyük bir zorlukla karşı karşıya olduğumuz 2053 yılında yani yaklaşık 30 yıl içerisinde Türkiye’nin karbon nötr bir ekonomi olma hedefi var” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2021 yılında ortaya koyduğu iklim değişikliği mücadelesine değinen Bayraktar, “Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadele, küresel ısınmayla ilgili uluslararası mücadeleye katkı anlamında ortaya koyduğu çok önemli bir hedef. Bir yeşil dönüşüm hedefi ekonomimizin aslında çok temelden çok köklü birçok alanda değişime uğrayacağı bir sürece Türkiye girmiş durumda” dedi.
Bakan Bayraktar, “Türkiye’nin enerji talebine, özellikle elektrik talebine baktığımız zaman geçmiş 20 yılda olduğu gibi, geçmiş 40 yılda olduğu gibi aslında enerji talebimizin önümüzdeki süreçte de 2035’e kadar ve ondan sonraki süreçte de artacağını görüyoruz. Özellikle elektrik tarafındaki bu talebin daha da fazla artacağını dünyadaki trendlere benzer şekilde görüyoruz. Zira dünyada da büyük bir elektrikleşme söz konusu. Artık ısınmada, binalarda, ulaştırmada nitekim elektrikli araçlar ülkemizde de yollarda. Bugün Türkiye’de yaklaşık 140 binin üzerinde elektrikli araç var. Bu sayının 2030 ve 2035 yıllarında çok daha yüksek seviyelere ulaşacağını öngörüyoruz. Dolayısıyla ulaştırma köklü bir şekilde elektrikleşiyor. Binalarda değişikliler var. Sanayide elektrikleşme artıyor. Dolayısıyla bu artan elektrikleşme aynı zamanda talep artışını da beraberinde getirecektir. Bunun yanı sıra Türkiye’nin kendine özgü özellikle şehirleşme refah seviyesinin artmasından kaynaklı alışkanlıklarımızın, günlük yaşamımızdaki alışkanlıklarımızın değişmesi ve elbette ki ekonomimizin büyümesi de enerji talebimizi arttıracak unsurlardır. Yani Türkiye ürettikçe, ekonomisi, sanayisi büyüdükçe enerji talebi de elektrik talebi de artacak” değerlendirmelerinde bulundu.
Doğalgazın Türkiye için önemli bir yakıt olduğunu ifade eden Bayraktar, “Türkiye elektrik üretiminde doğalgazı geçmişte zaman zaman yüzde 50, yüzde 60 civarında kullandı. Bu rakam zaman içerisinde stratejimize bağlı olarak aşağılara geldi. Hedefimiz bunu yüzde 20 civarında tutabilmek ama tabii bunu yaparken ithal doğalgaz ile değil mümkünse bunu kendi doğalgazımızla, kendi bulacağımız gaz ile üretmek istiyoruz bu elektriği. Onun için de 2016, 2017 yıllarından itibaren önemli bir petrol ve doğalgaz arama programı geliştirdik. Bu sayede de 2020 yılında Karadeniz’de çok büyük bir doğalgaz keşfi yaptık” açıklamalarında bulundu.
Yenilenebilir enerjide, güneş ve rüzgar enerjisinde önemli ilerlemeler yaşandığını ancak yapılacak alanların hala olduğunu söyleyen Bayraktar, “Fakat gelişecek en önemli alanları güneş ve rüzgar enerjisi olarak değerlendirdiğimizde burada şu anda geldiğimiz nokta yaklaşık 30 bin megavatlık bir kurulu güç. Bu sayede Türkiye dünyada 11’nci sırada. Avrupa’ya baktığınız zaman Avrupa’da 5’nci sıradayız. Ama potansiyelimiz bence bunun çok daha üzerinde, ötesinde. Dolayısıyla bizim diğer kaynaklarımızı da çevreyle uyumlu bir şekilde, çevreyi asla göz ardı etmeden devreye almamız lazım” değerlendirmesinde bulundu.
Yatırımcıların izin süreçleri ile ilgili konuşan Bayraktar, “Ben geldiğim gün de söylemiştim. Türkiye enerjide bu 20 yılın sonunda yeni bir reform ve yeni bir yatırım dönemine giriyor. Reformlarımızın başında özellikle bu izin süreçlerini iyileştirme var. Bunu bu yıl içerisinde meclisimizin gündemine getirmeyi düşünüyoruz ve artık bu anlamda yatırımcılarımızın elinde hiçbir bahane kalmayacak” diye konuştu.
Kaynak: İHA