Bakan Bayraktar tarih verdi: Enerjide dışa bağımlılık azalacak!

Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar Türkiye’nin en büyük keşfinin Gabar Dağı’nda 100 bin varillik petrol olduğunu söyledi. Bakan Bayraktar “Abdulhamid Han Gemisi’nin Akdeniz’deki sondajı var, Kato Dağı’ndaki sondaj var. Kato’dan yılbaşına doğru sonuç alma ihtimali var” dedi.

Bakan Bayraktar’ın açıklamaları şöyle:

Kesintisiz ve kaliteli enerji deyince arz güvenliğini tanımlıyorsunuz. Türkiye’nin dışa bağımlılığıyla attığı stratejilerden bahsetmek gerekir. Türkiye’nin talebi artıyor. Son 20 yıla baktığımızda doğal gaz ve elektrik talebinin 2,5-3 kat arttığını görüyoruz. Sadece 7 tane OSB’de doğal gaz varken bugün 214 tanesinde kullanılıyor. Dolayısıyla artan talebi karşılayacak politikalar geliştirmemiz gerekiyor. 20 yılda Türkiye petrol ve petrol ürünleri talebi 2 katına çıktı. Temel önceliğimiz bu artan talebi arz güvenliğini sağlayacak tedbirler var. Karadeniz, Gabar keşfini anlamlı hale getiren en önemli unsurlardan biri dışa bağımlılık. Yüzde 70 dışa bağımlılık var. 50 milyon ton petrol ve petrol ürünü ithal ediyoruz. 40 milyar Dolar 2022 yılında para karşılığı, 55 milyar metreküp doğal gaz alındı 38 milyar dolar karşılığı var. Büyük bir ithalat kalemiyle başa çıkmanın bizim enerji politikamızın en temellerinden birisi.

“GABAR’DAKİ KEŞİF CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK KEŞFİDİR”

Yenilenebilir kaynaklara uyumlu olması açısından önem veriyoruz. Bunun ötesinde petrol ve doğal gazda dışa bağımlılığı düşürmek için değişik politika geliştirmeye karar verdik. Kendi denizlerimizde kendi imkan ve kabiliyetlerimizle arama ve üretim yapmaktı. Çok ciddi filo geliştirdik, dünyanın en gelişmiş filolarından birine sahip Türkiye. Dolayısıyla en önemli stratejilerden biri kendi filomuzla yapabilmekti. Özellikle Türkiye’de gidilmedik coğrafyalarda arama ve üretim imkanlarına yoğunlaşmaktı. 2020’den itibaren sonuçlarını görmeye başladık. Cumhurbaşkanımızı milletimizle büyük bir müjdeyi paylaştı. Karadeniz gaz keşfini açıkladı. Tedricen üretimi artırıyoruz. 15-18 milyar metreküplük üretime çıkacağız. Şu an doğal gazda 55 milyar metreküp tüketim var. Terörle anılan coğrafyada keşif yaptık. Orada üretim petrol ve kara sahası olduğu için hızlı ilerliyor. Bugün itibarıyla 20 bin varile çıktık. 100 bin varil hedefimiz var. Gabar’daki keşif 100 bin varillik Cumhuriyet tarihinin en büyük keşfidir. Türkiye’nin birkaç Gabar’a ihtiyacı var.

“VAN’DA SONDAJ YAPACAĞIZ”

Farklı deniz yetki alanları karalarda lokasyonlarda Hakkari, Eylül’de Van’da sondaj yapacağız. Müjdelerle oluşacak değerlerle dışa bağımlılığı azaltacağız. Türkiye’nin çok önemli coğrafyada. Dünyadaki petrol ve doğal gaz rezervlerinin 3’te 2’si Türkiye’nin komşuları ya da civar ülkelerde yer alıyor. Bir ürünün sizin coğrafyanızda üretim yapmak isteriz ama bu şart değil. Dolayısıyla buralarda Libya’da Irak’ta farklı alanlarda mutlaka bizim daha yoğun şekilde enerji diplomasisini devreye almak üzere TPAO, BOTAŞ’ı buralarda daha aktif şekilde kullanacağımız döneme doğru gidiyoruz. Oralardaki keşifler ülkemizin hanesine yazılacak.

“KATO’DAN YILBAŞINA DOĞRU SONUÇ ALMA İHTİMALİ VAR”

Millietimize bizim iyi anlatmamız gereken hadise var. Petrol, doğal gaz aramacılığı çok teknik bir alandır. Sakarya Gaz Sahası’nda Karadeniz’in o noktadaki derinliği 2100 metre. Deniz tabanına ulaştıktan sonra 1000-1500-2000-3000 metrelik sondaj yapıyorsunuz, o noktadaki doğal gazı oradan yukarı çıkarıp 170 km boru hattıyla karaya taşıyorsunuz. İşin bu tarafını anlatmamız lazım. Böyle hemen müjde gelecek , temel hedefimiz şu. Aranmadık hiçbir yer kalmasın. Alanın röntgenini çekeriz. Uzmanlarımızın gözüne çarpan bir şey olduğu zaman daha derin analiz yapılır, aylar alan faaliyetlerdir, analizi haftalarca süren çalışmalardır. Sonra da sondaja karar verilir. Sondaj sonunda ekonomik değeri olmayan bir şey de bulabilirsiniz. Önümüzdeki dönemde sondaj yapabileceğimiz Ordu, Rize açıklarında alanlar var. Yeni müjde iki şekilde gelir, daha önce sondaj yapılmamış alanlar ya da sondaj alanlarındaki farklı noktalardaki rezerv miktarının artması şeklinde olabilir. En önemli kuyulardan biri Abdulhamid Han Gemisi’nin Akdeniz’deki sondajı var, Kato Dağı’ndaki sondaj var. Kato’dan yılbaşına doğru sonuç alma ihtimali var.

Suudi Arabistan ve BAE’yle enerji alanında önemli anlaşmaları imza altına aldık. BAE ile enerjideki işbirliğini stratejik ortaklık çerçevesi anlaşması imzaladık. Yeşil hidrojen ve rüzgar, güneş projelerine olan ilgisini gördük. 5 bin megawattlık kurulu güç hedefi var. Bunu önümüzdeki günlerde somut proje bazlı, deniz üstü rüzgarda olabilir.

“SIKINTILI OLAN YERLERDEKİ BAKIM FAALİYETİNİ BİTİRDİK”

Türkiye aslında doğal gazda belki biraz Macaristan konusunu konuşmamız lazım. Çok dile getirmesek de dünya Petrol piyasaları için önemli rolü var. 2 milyon varil petrol akışı boğazlar üzerinden geçiyor, dünyadaki tüketimin yüzde 2’si demek. 3-3,5 milyon varillik petrol arzından bahsediyoruz. Burada dünya petrolünün yüzde 3,5’inden bahsediyoruz. Türkiye çok güvenilir tedarik ülke olmuştur. Irak petrol bakanı bizi ziyaret ettiler. Hedefimiz en kısa sürede Irak Türkiye petrol boru hattını faaliyete almak. Bu boru hattı 90’lar, 2003’teki harpler, terörün getirdiği sıkıntılardan dolayı Irak tarafındaki hat şu anda çalışmıyor. Bizim taraf 650 km’lik boru hattı var. Burası 47 yıldır petrol akıtmaya devam ediyor. Biz bu Irak-Türkiye petrol boru hattı 6 deprem ilinden geçiyor, hatta ciddi kontrol sürecine girdik. Sıkıntılı olan yerlerdeki bakım faaliyetini bitirdik.

“BULGARİSTAN’IN İHTİYACININ YÜZDE 50’SİNİ TÜRKİYE KARŞILAYACAK”

Geçen hafta Macaristan’daydık, doğal gaz satış anlaşmasını imzaladık. Türkiye tedarik eden bir ülkeye dönüşüyor. Türkiye’nin böyle bir anlaşmanın tarafı olmasının en önemli unsurlarından birisi güçlü altyapı. 2016’dan sonra önemli altyapı hamlesi yaptık 155 milyon metreküp doğal gaz tankerle gelir, boru hattı üzerinden tüketicilere dağıtılır. Türkiye’ye muazzam talep var. Rus gazına alternatif bulmaya çalışıyor. Bulgaristan’da Türkiye ihtiyacının yüzde 50’sini uzun dönemli 13 yıllık anlaşma imzaladık.

NÜKLEER ENERJİ

Nükleer Türkiye’nin enerji portföyünde olması gereken bir kaynak. Sebebi, artan talebin karşılanması için, 2053 yılında karbon nötr ekonomi olması demek daha çevreci üretiliyor demek. Bizim baz yükte 7/24 kaynak sağlayacak.20 bin megawattlık nükleer kapasiteye ihtiyaç çıkıyor. Akkuyu’nun yanında Sinop, Trakya ve bunlara ilaveten modüler reaktörleri işin içine katmamız lazım. Önümüzdeki süreçte Türkiye’nin 5 bin megawattlık denizde rüzgara ihtiyacımız var. Akkuyu’da çok ciddi insan kaynağının gelişimine ihtiyaç var. Bu sektörde çok büyüyecek bir alandan bahsediyoruz. Türkiye 70 yıllık nükleer rüyasına Akkuyu’da ete kemiğe büründürmüş durumda. 30 bin civarında çalışan var sahada. Sinop için Rusya, Güney Kore, Trakya için Çin’le görüşmeler devam ediyor.

Kaynak : İHA