Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Merda Erdemir Işık Dünya genelinde yaklaşık 300 milyon kişiyi etkileyen astım hastalığının hamilelik döneminde şiddetlenebileceğini söyleyerek bu süreçte tedavilerin ihmal edilmemesi gerektiğini belirtti.
Günümüz koşullarında efektif olarak yönetilebilen bir hastalık olan astımın risk faktörleri de oldukça çeşitli. Tüm bu faktörlere ek olarak cinsiyet hormonları ve astım arasındaki ilişkinin ise pek bilinmediğini ifade eden Medicana International İzmir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Merda Erdemir Işık, astımın hormonal nedenlerle kadınları daha çok etkilediğini söyledi. Işık, “Bu nedenle erkek ve kadın astım hastalarının tedavi süreçlerinin bu gerçeğin göz önünde bulundurularak planlanması gerekir. Özellikle gebelerde astım, hormon farklılaşması neticesinde şiddetlenebilir. Tedavi süreçlerinin gebelikte ihmal edilmemesi gerekir” dedi.
Astım şikayetlerinde yüzde 45’e varan artış
Solunum sistemi gelişimindeki farklılık nedeniyle astımın ergenlik döneminden önce erkek çocuklarını, ergenlikten sonra ise kadınları daha fazla etkilediğine dair bilimsel veriler olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Merda Erdemir Işık, “Bu veriler bizlere hormonların astım seyri üzerinde belirgin etkileri olduğunu gösteriyor. Nitekim kadınların menstrual döngülerinde ve hamilelik dönemlerinde artan östrojen ve progesteron hormon seviyeleri astım şikayetlerine yol açan değişimleri tetikleyebiliyor. Bu durum bazı kadınlarda oldukça belirgin. Yapılan bilimsel araştırmalarda östrojen ve progesteron hormonlarının artması halinde kadınların yüzde 11’i ila yüzde 45’inin şiddetli astım şikayetlerinden etkilendiği gösteriliyor. Şiddetli astım şikâyeti yaşayan bu kadınlarda eş zamanlı olarak obezite, aspirin duyarlılığı gibi klinik belirtiler de gözleniyor” dedi.
Erkeklik hormonları astıma karşı koruyor
Menopoz dönemindeki kadınlarla ilgili elde edilen verilerin dikkat çekici olduğunu da dile getiren Uzm. Dr. Işık, “Kadınların menopoz dönemine girdikten sonra çok şiddetli astım şikayetleri ile ya da astım başlangıcı karşılaşabildikleri gösteriliyor. Özellikle hormon replasman terapisinin bu sonuçlarda etkili olduğu düşünülüyor. Östrojen ve progesteron hormonları ile tedavi uygulandığında astım riski yükselirken yalnızca progesteron tedavisi uygulandığında riskin düştüğü yönünde çalışma sonuçları mevcut. Yetişkin erkeklerde ise durum oldukça farklı. Nedeni tam olarak bilinmese de testosteron hormonunun astıma neden olan inflamatuar süreçlere karşı koruyucu olabileceği düşünülüyor” şeklinde konuştu.
Gebelik döneminde astım tedavisi
Gebelik döneminde meydana gelen hormonal dalgalanmaların astım şikayetlerini artırabildiğini söyleyen Uzm. Dr. Merda Erdemir Işık, gebelik sürecinde astım tedavisinin dikkatle planlanması gerektiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Gebelik dönemi, kadınlarda astım tedavisinin dikkatle planlanmasını gerektirir. Hasta özelinde planlanan tedavi hem anne adayı hem de bebek için son derece önemlidir. Gebelik astımın kontrolünü ve şiddetini tahmini zor şekilde etkileyebilir. Gebelik döneminde ve sonrasında bebeğe zarar gelmemesi adına kadınların astım ilaçlarını uzmanlara danışmadan azaltması ya da kullanmayı bırakması şikayetlerin artmasına yol açabilir. GINA gebelik döneminde astım tedavisinin sürdürülmesini önermektedir. Astım için optimal bir tedavi planı yapılması, tedavi edilmeyen astımın yol açabileceği sorunları minimize edebilmek adına önemlidir.”
Kaynak : İHA