Artan enflasyon, can güvenliği sorunu, memur maaş zammının yetersiz bulunması, ek ödemelerin kök maaşa yansıtılmayacak olmasına tepki gösteren aile hekimleri ve aile sağlığı merkezi çalışanları greve gidiyor. Bu bağlamda 1-2 Ağustos tarihleri arasında hizmet vermeyecekler.
19 sendika ve iki aile hekimliği federasyonu tarafından kurulan Sağlık ve Sosyal Hizmet Birlik ve Mücadele Platformu’nu (SABİM) bünyesindeki sağlıkçılar, iki günlük iş bırakma eylemine hazırlanıyor. Aile hekimleri ve aile sağlığı merkezi çalışanları 1-2 Ağustos tarihlerinde görev yapmayacaklar.
Konuya ilişkin açıklama yapan Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük, gerek özlük hakları, gerek mali kayıplar nedeniyle eylemlilik sürecinin olduklarını anımsatarak, “Bir takım iyileştirmeler yapıldı ama sabun köpüğü gibi zamlar günümüz ekonomik şartlarına dayanmadı” dedi.
Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN) Genel Başkanı Dr. Ahmet Kandemir de “14 Temmuz’da resmî gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren torba yasa kanun değişikliği maddeleri ortaya koydu ki, sağlık hizmeti sürdürülebilir olmaktan çıkartılıyor. Bu duruma gelinmemesi adına yapıcı çözüm önerilerimizi kamuoyunda ve ilgili mercilerde dile getirmemiz, maalesef karşılık bulmadı. Bu nedenle 21 paydaş sivil toplum kuruluşunun bir araya geldiği Sosyal Hizmet, Birlik ve Mücadele Platformu (SABİM) ile çözümsüzlüğün önüne geçmek ve büyük emeklerle inşa edilen aile hekimliği sistemini korumak adına; 1-2 Ağustos tarihlerinde sağlık hizmetlerine ara veriyor, çözüm sağlanması adına mücadelemizi çağrıdan öteye geçiriyoruz” dedi.
Sağlık ile ilgili tüm olağanüstü durumlarda, şiddet de dahil olmak üzere daima ön saflarda yer alan aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının, özellikle son 10 yılda hem sorunlarının hem de iş yüklerinin giderek arttığını vurgulayan AHESEN Genel Başkanı Dr. Ahmet Kandemir, “Artan enflasyon, mantıksız tavan ve teşvik ücretleri, can güvenliği sorunu, memur maaş zammının yüzde 17,5’ta kalması, yapılacak ek ödemelerin kök maaşa yansıtılmayacak olması gibi açık olan ve disiplin yönünden memur gibi değerlendirilirken iş güvencesinin yok edilebileceği gibi net olmayan alt metin detayları ile çözüm beklenen sorunlar çözümsüzlüğe ulaştı. Vatandaşına kamuda hizmet veren hekimler, ebeler, hemşireler bir nevi ceza ile karşı karşıya bırakılarak aile sağlığı merkezleri tercih edilme anlamında cazibesini yitirdi” dedi.
Aile sağlığı merkezlerinin bu şartlar ile hekimsiz, ebesiz ve hemşiresiz kalmaması adına uyarıda bulunan Dr. Kandemir “İstanbul ve İzmir gibi büyük şehirlerimizde dahi boş kalan aile sağlığı merkezleri var. Sistemin sonu getiriliyor ve bu durum da en çok dar gelirli vatandaşlarımızı olumsuz etkileyecek. Bu sebeple daha etkin bir çağrı için, sesimizi duyurmak adına ve emeklerin karşılık bulduğu, sistemin yaşadığı bir yapı için mücadeleden vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.