Van’da, sokak aralarında satılan gıda ürünleri insan sağlığına zarar verebiliyor. Piyasanın altında satılan ürünler vatandaşı cezbederken, nerede üretildiği bilinmeyen ve son tüketim tarihleri olmayan ürünler sağlığı tehdit ediyor.
Van’da, yaz kış tezgâhlarda çeşitli gıda ürünleri satılıyor. Genellikle üstü açık, ambalajı olmayan ve hijyen kurallarına uymadan satılan gıdalar, uygun fiyattan satıldığı için tercih ediliyor. Ancak bu ürünler insan sağlığına çok ciddi zararlar verebiliyor.
Van esnafına da zarar veren seyyar satılar; vergi vermeden, kira ödemeden ve herhangi bir istihdam sağlamadan sadece kazanç elde ediyorlar. Yapılan şikâyetlerden dolayı ara sıra uyarılan ve tezgâhları toplatılan seyyar satıcılara yönelik denetimler yetersiz kalıyor.
Seyyar satıcıların açık alanda sattığı ürünlerin insan sağlığına zarar verebildiğine dikkat çeken uzmanlar, son tüketim tarihi olmayan, nerede üretildiği belli olmayan ve ambalajsız ürünlerin kesinlikle satın alınıp tüketilmemesi gerektiği söylüyor.
“DENETİM YAPILIRSA PİYASADAKİ ÜRÜNLERİN BİRÇOĞU TOPLANIR”
Ambalajsız satılan yiyeceklerin büyük tehlike oluşturduğunu söyleyen Gıda Mühendisi Umut Yıldırım, ürünlerin ağzı açık bir şekilde tezgâhlarda satılmasının kesinlikle uygun olmadığını söyledi. Saklanma koşulları, ortam sıcaklığı ve nemin gıdalar üzerinde etkili olduğuna fakat birçok noktada bunlara pek fazla dikkat edilmediğini belirten Yıldırım, “Zabıtalar da işlerinin ehli olmadıkları içinde bu durumu göz ardı ediyorlar. Pek anlamadıkları için bakıp geçiyorlar. İşin ehli birileri olsa elbette bunlara ceza yazılır. Marka değeri olan ürünler maliyetin çok üzerinde satılıyor. Seyyar satıcılar da uygun ürün getirip satıyorlar ve vatandaş da bu ürünlere rağbet ediyor. Bu yüzden vatandaşa söyleyecek pek bir şey yok. Bir denetim yapılırsa piyasadaki ürünlerin birçoğu toplanır. Mesela adam zeytinin üzerindeki tarihi değiştiriyor. Kendi kafasına göre son kullanma tarihi yapıştırıyor. Rağbet görüyor diye küflenmiş kaşarlar satılıyor. Son tüketim tarihi geçmiş bu şekilde birçok ürün var. Vatandaş da pek dikkat etmiyor zaten. Bazı ürünlerde koli bandı üzerinde satılıyor. Normalde koli üzerinde son kullanma tarihi yazıyordur ama onlar paket şeklinde satıldıkları için üstüne son kullanma tarihi de yazılmaz. Vatandaş da ona dikkat etmez nasılsa alır diyorlar. Baya sıkıntıları var açıkçası.” dedi.
“VATANDAŞ KENDİ SAĞLIĞI İLE OYNUYOR”
Tezgahlarda satılan bazı ürünlerin de saklama koşullarından dolayı bozulduğuna dikkat çeken Yıldırım, “Bazı ürünlerde vardır belki son kullanma tarihi geçmemiştir ama saklanma koşulları iyi olmadığı için ürün bozulmuştur. Onu tadından kokusundan anlayabilirsiniz. Renginden anlayabilirsiniz. Yani şekil itibariyle de anlayabilirsiniz. Bu da birazcık kişiye kalmış açıkçası onun o konudaki bilgisine kalmış. Üzerinde son kullanma tarihi yazmıyor, gelen de anlamıyor uygundur diye alıp götürüyor. Bunlar da sıkıntıdır. Ben olsam bu duruma karşı çıkarım en azından. Nerde üretilmiş bu bana bir gösterin. Senin bir vasfın var mı? Üretim iznin var mı? Yâda saklama koşullarına bakmak lazım ne derece uygun bakmak lazım. Maalesef öyle olmuş artık nerde ucuzluk var oraya gidiliyor. Artık hiçbir şey ucuz değil. Vatandaş da pek haksız sayılmaz ama açıkçası bu defa da kendi sağlığıyla oynuyor. Ben belediyenin yerinde olsam işinin ehli kişileri alırım. Belki okumamış insanlar denetim yapıyor. Belediyede kontrol mekanizmasına adam akıllı bir gıda mühendisi yok. Başında bekleyen birileri yok. En büyük sorumluluk zabıtaya düşüyor açıkçası ama denetim konusunda çok eksiğimiz var. İkili ilişkiler iyi olunca her şey hoş görülüyor bu da insan sağlığını zor duruma sokuyor açıkçası.” ifadelerini kullandı.