Tüm Türkiye’yi yasa boğan terör saldırısına ilişkin konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu, “Türkiye’nin Gazze’ye, Filistinlilere sahip çıkmasından dolayı Türkiye’ye bir cevap verme girişimi olarak görüyoruz” dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu, Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet’in hazırlayıp sunduğu Başkent Kulisi’nde gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Saldırıyı bir darbe girişimi olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirten Emin Akbaşoğlu, “Türkiye’nin Gazze’ye, Filistinlilere sahip çıkmasından dolayı Türkiye’ye bir cevap verme girişimi olarak görüyoruz. Türkiye’nin kuzeyinde bir devlet kurma girişimi olarak görüyoruz” dedi.
Millet İttifakı ve Zafer Partisi arasında imzalanan protokolün 4. maddesine dikkat çeken Akbaşoğlu, “Protokolün 4. maddesinde terör örgütü ile ilişkilendirilenler söz konusu olduğunda soruşturma yapılmayacağı, yetkinin kullanılmayacağı belirtiliyor. CHP hariç Millet İttifakı bileşenlerine soruyorum. Siz bu protokolün neresindesiniz?” ifadelerini kullandı.
Akbaşoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar:
Fedai can eden bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Hava şartlarından dolayı, görüş mesafesinin az olmasından dolayı bir sızma girişimi yapıldı. Bu olayda 12 şehit verdik. Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak. Bu çapulcu sürüsüne millet ve devlet kaynaşmasıyla gerekli cevapları veriyoruz, vermeye de devam ediyoruz.
“SALDIRIYI TÜRKİYE’YE CEVAP VERME GİRİŞİMİ OLARAK GÖRÜYORUZ”
45 yıldır bir terör söz konusu. Alternatif bir devlet oluşturma planlarıyla karşı karşıyayız. Türkiye bir darbe girişimi olarak karşılanmalı. Türkiye’nin Gazze’ye, Filistinlilere sahip çıkmasından dolayı Türkiye’ye bir cevap verme girişimi olarak görüyoruz. Türkiye’nin kuzeyinde bir devlet kurma girişimi olarak görüyoruz.
ABD VE İSRAİL SOYKIRIMA KARŞI DURMADI
Hem Rusya hem de ABD ile önemli protokoller imzalandı. Türkiye, BM kararları doğrultusunda bölgede teröre büyük darbeler vuruldu. Daha önce teröristlerin gezdiği yerler temizlendi. Bu bölgelerde petrol çıkarılmaya başlandı. Türkiye’nin Gazze ve Filistin’e sahip çıkmasından dolayı bu eylemleri yapıyorlar.153 ülke bu soykırıma karşı dururken, ABD ve İsrail karşısında durdu.
“SİYASİ RANT İÇİN CHP VE DEM BİR ARADA”
4 parti terör bildirisine imza atarken, CHP ve DEM bu bildiriye hayır oyu verdi. Hem Kılıçdaroğlu ve Özel aynı çizgiyi devam ettiriyorlar. Bu tür ortak bildirilere CHP katılıyordu. Ama dünkü bildiriye katılmadılar. Bunun sebebi 31 Mart seçimlerinde hezimet yaşayacağını gören CHP’nin DEM ile ittifak yapma istemesidir. Onlara kuyruğunu kaptırmışlar. Kandilin ağzına bakarak kendilerine bir siyaset belirlemişlerdir. CHP bir ulusal güvenlik sorunu haline gelmiştir. Şehit cenazesinde üzüntülerini belirten bir görüntü daha sonra DEM ile bir araya geliyor. Başta CHP seçmeni ve 85 milyon vatandaşımız buna en güzel cevabı verecektir.
DEAŞ VE PKK’YI YÖNETEN AYNI GÜÇTÜR
İsrail büyük bir soykırım yapıyor. ABD, BM’de buna karşı çıkmıyor. İçeride ise bu ülkenin evlatlarını katleden, 40 bin insanımızı şehit eden terör örgütüne karşı durmakta imtina edenler var. PKK bu işin bir kuklasıdır. DAEŞ’i ve PKK’yı yöneten aynı güçtür.
ORTAK BİLDİRİ ÖNERİSİNİN İYİ PARTİ’DEN GELMESİ HAKKINDA
Bu insani ve doğal bir durum. Her parti kendi hedefleri doğrultusunda meşru olarak bir pozisyon alabilir. Mehmetçiğimize yönelik bir saldırıyı kınamak, güvenlik güçlerimizin cevap vermesinde beraber olduğumuzu siyasi olarak belirtmenin ne sakıncası olabilir. 4 parti bu bildiriye imza atmış. 6 partinin imzası olması gerekmez mi? Bu saldırı vatanımızadır. Biz devletin milletin bekası için yemin ederek görevimize başlamadık mı? DEM bu sürece hiçbir zaman ortak olmadı.
“BU SÖZLER TÜRKİYE’YE AÇIK BİR TEHDİTDİR”
CHP ve DEM PKK ve Kandil ile aynı noktada hizalanmaktadır. ‘Tekirdağlı da Trabzonlu da kendini güvende hissetmeyecek’ sözleri açık bir tehdittir. 31 Mart seçimlerinde siyasi bir hedef için birlikte hareket etmek için bu pozisyonu alıyorlar. CHP ve DEM’in bu noktada buluşması milletimizin gözünden kaçmayacaktır ve cevaplarını alacaklardır.
CHP İLE ZAFER PARTİSİ MUTABAKATI
Bu protokolde Millet İttifakı ve Zafer Partisi aynı noktaya gelmiş durumdaydı. Protokolün 4. maddesinde terör örgütü ile ilişkilendirilenler söz konusu olduğunda soruşturma yapılmayacağı, yetkinin kullanılmayacağı belirtiliyor. CHP hariç Millet İttifakı bileşenlerine soruyorum. Siz bu protokolün neresindesiniz? Zafer Partisi kendini kendini terör karşıtı bir siyasi oluşum olarak gösteriyordu halbuki. Siyasi oy ve rant sağlamak için nasıl bir pozisyon aldıkları ortada aslında.
BÜTÇE GÖRÜŞMELERİ HAKKINDA…
Milli Eğitim Bakanlığı bütçeden en fazla payı alan bakanlığımızdır. Gençlerimizi çok iyi imkanlarla geleceğe hazırlamak istiyoruz. Sayın bakanımız üzerinden öğretmenlere, devletimize iftiralar atıldı. Bakanımız hükümet adına bir konuşma yaptı. Bir sivil toplum kuruluşuna tarikat ve cemaat yakıştırması yapıldı, suçlamalarda bulunuldu. Bunlara örnek Yeşilay ve Kızılay verilebilir.. Kamu kuruluşu hüviyetinde bir kuruluş. Bir takım dernek ve vakıflarla suçlamalar yaparak kendi siyasi emellerine hizmet ediyorlar. OSB ile dernekler arasında yapılacak iş birliği ile hem alaylı hem mektepli gençlerin yetiştirilmesi hedefleniyor. 2053 ve 2071 vizyonlarını gerçekleştirecek ve Türkiye’yi şaha kaldıracak bir vizyonu ve misyonu baltalamak için böyle bir suçlama içindeler.