HÜDA PAR Van İl Başkanlığı, bebek katili israilin Gazze’de uyguladığı soykırımı lanetlemek amacıyla basın açıklaması düzenledi.
Cuma namazından sonra Hazreti Ömer Camisinde yapılan basın açıklamasında sık sık tekbir getirilerek, HAMAS lehine, israilin aleyhine sloganlar atıldı.
HAMAS ile israil arasında esir takasına da değinilen açıklamada, HAMAS’ın esirlere nasıl davranılması gerektiği ile ilgili dünyaya örneklik teşkil edildiği belirtildi.
“Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve ‘Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize katından bir veli (koruyucu sahip) gönder, bize katından bir yardım eden yolla’ diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz?” (Nisa suresi: 75.) ayeti ile başlayan Basın açıklamasını HÜDA PAR İpekyolu İlçe Başkanı Bedri Bor okudu.
Siyonist işgal rejiminin, zulüm ve soykırımını telin etmek ve mazlum Filistin halkının yanında olduklarını göstermek için bir araya geldiklerini belirten Bor, İslam coğrafyasının bağrına paslı bir hançer gibi saplanan bu rejimin, sadece mazlum Filistin halkına değil başta İslam ümmeti olmak üzere tüm insanlığa savaş açtığını söyledi.
“14 BİN 532 MASUM İNSAN ŞEHİT EDİLMİŞTİR.”
On yıllardan bu yana süregelen bu zulmün ve işgal furyası neticesinde sayısı yüzbinleri aşan Müslümanın şehit ediği, topraklarının gasp edildiği ve milyonlarca Filistinlinin vatanlarından tehcir edildiğini hatırlatan Bor, “İşgal çeteleri Gazze’de camileri, okulları, hastaneleri, sivil yerleşim yerlerini bombalamış, hiçbir ölçü, kural ve kaide tanımamıştır. Yapılan bu saldırılar neticesinde 24 Kasım tarihi itibarıyla Gazze’de 6 binden fazla çocuk, 4 bini kadın, 4 bin 532’sinin tamamına yakını silahsız erkeklerden oluşan gönüllü sağlık çalışanı ve gönüllü yardım görevlisi olmak üzere savunmasız 14 bin 532 masum insan şehit edilmiştir. Yine Siyonistlerin saldırılarında yıkılan binaların enkazında veya cenazeleri sokaklarda kalan, 4 bin 700’den fazlası kadın ve çocuk 7 bin insan kayıp durumdadır. Siyonistler Gazze’de 47 günde 205 sağlık çalışanı, 25 sivil savunma görevlisini ve 64 gazeteciyi katlederken, 35 binden fazla savunmasız insanı yaralamıştır. Yaralı insanların yüzde 75’inden fazlasını kadın ve çocuklar oluşturmuştur. Siyonistlerin Gazze’ye saldırılarında 35 hastaneden 25’i hizmet dışı kalmış, bunun neticesinde hastanelerde tedavi göremeyen binlerce Filistinli mazlum şehadete erişmiştir. On binlerce hasta ise ilaçsız ve doktorsuz bırakılarak ölüme terkedilmiştir.” dedi.
“EL KASAM TUGAYLARI ESİR TAKASI SIRASINDA DÜNYAYA BÜYÜK BİR İSLAMİ VE İNSANİ ÖRNEKLİK GÖSTERMİŞLERDİR.”
Bunca zulüm ve vahşete karşın mücahitlerden büyük darbe alan ve çok büyük kayıplar veren siyonistlerin rehine takasına mecbur kaldığını belirten Bor, “Rehine takası sırasında 70 Siyonist işgalciye karşılık 210 Filistinli kardeşimiz özgürlüğüne kavuşmuştur. El Kasam Tugayları esir takası sırasında dünyaya büyük bir islami ve insani örneklik göstermişlerdir. Ellerindeki esirlere çok iyi davranmış ve onların her türlü ihtiyaçlarını gidermiştir. Öyle ki bırakılan Siyonist esirler Hamas üyelerine teşekkür ederek ve el sallayarak ayrılmışlardır. Siyonist esirlerin yüzlerindeki minnet ifadesi tüm dünyaya yansımıştır. Burada bırakılan Siyonist esirlerle ilgili akıllarda kalan iki örneği vermek istiyorum: Lifshitiz adlı bayan esir, Hamas ile ilgili; “Bize kurana inandıklarını ve bize zarar vermeyeceklerini söylediler. Bize yediklerinden yedirdiler. Bize bakan bir doktor vardı ve bir kaç günde bir bize bakmaya geliyordu, yanında mutlaka ilaç getiriyordu. Bize çok iyi davrandılar” dedi. Siyonist esirlerden anne-kız Danielle ve Emilia Hamas’a yazdıkları mektupta şu ifadelere yer verdiler. “ Kızım Emilia ya gösterdiğiniz olağan üstü insaniyet için minnettarım. Hepiniz sadece arkadaş değil, aynı zamanda gerçek, iyi kalpli sevilen kişiler olduğunuzu hissettirdiniz. Kızım sizin sayesinde kendisini Gazze de kraliçe gibi hissetti”. Diyerek kendilerine çok iyi davranıldığını aktardı.” ifadelerini kulalndı.
“TÜM DÜNYA LİDERLERİNE HALKLARINA VE ULUSLARARASI KAMUOYUNA SESLENİYORUZ”
Ehli vicdan sahibi olan yetkililere ve dünya kamuoyunun duyarlı liderlerine seslenen Bor, bu vahşete dur demenin vaktinin çoktan gelip geçtiğini dile getirerek, şu çağrıda bulundu:
“1-Bu katliamlar yeni değil. 75 yıldır devam eden vahşet var. Hatta İngilizlerin işgali ile 1917’den beri devam eden bir zulüm düzeni ve uzun vadeli soykırım çalışması var.
2-7 Ekim operasyonu 75 yıllık işgal, katliam, soykırım ve yayılma politikasına karşı verilen kurtuluş hareketi veya mücadelesidir. Bu kalkışma durup dururken olmuş bir mesele değildir. Bu anlamda Filistinlilerin birikmiş öfke ve işgalden kurtuluş arzularının baş aktörü ve temsilcisi HAMAS olmuştur.
3-Türkiye’nin başını çektiği bir yardım koridoru veya deniz filosu yola çıkarılmalıdır. Sadece İslam ülkeleri değil, duyarlı ve vicdan ehli hangi ülke varsa katılımları sağlanmalıdır. Bu filonun güvenliği de alınarak direk Gazze’ye gidilmelidir.
4-İncirlik ve Kürecik başta olmak üzere tüm Amerikan üsleri en azından bu vahşet bitene kadar kapatılmalı, bütün faaliyetleri saldırılar devam ettiği sürece durdurulmalıdır. En kısa sürede de bunların kalıcı olarak kapatılması gündeme alınmalıdır.
5-Havalimanları ve deniz limanları siyonistlerin her türlü gemi ve uçaklarına kapatılmalıdır. Buradan oraya ticari veya askeri bir mal gidiş veya gelişi durdurulmalı, Gazze’de halkını açlık, susuzluk ve ilaçsızlığa mahkûm eden siyonistlerin erzaklarının ülkemizden gitmesi ayıbından kurtulmalıdır.
6-Türkiye, işgal devam ettiği sürece siyonistlerle bütün ilişkilerini askıya almalıdır. Yaptığı bütün anlaşmalarını da feshetmelidir. Daha sonra ise ilişkileri tamamıyla kesip Siyonist işgalci İsrail’i devlet olarak tanımaktan vazgeçmelidir.
7-Türk vatandaşı olan siyonistlerin işgal edilmiş Filistin topraklarına gidip soykırıma katılmaları engellenmeli, gidenler olursa insanlığa karşı suç işlemekten yargılanmalı, mallarına el konulmalı ve vatandaşlıktan çıkarılmalıdırlar.
8-Halkımıza çağrımız; -Meydanlar boş bırakılmamalıdır. -Bilge Kralın ifadesi ile “Unutulan soykırım tekrar eder” diyerek. Filistinli kardeşlerimiz karşı uygulanan bu soykırıma sesiz kalmayalım ve her platformda en yüksek sesle dile getirip gündemimizde tutalım.
9 -Siyonistlerin ve destekçilerinin mallarına uygulanan boykoy süresiz bir şekilde devam ettirilmeli ve yaygınlaştırılmalıdır. Tüm esnafımız da bundan sonra siyonizme destek veren firmaların mallarını ne almalı ne de satmalıdır. Filistin direnişine maddi desteğe aralıksız devam edilmelidir. Filistin’e sınırı olan ülkelerin halklarına çağrımız; Lübnan, Ürdün, Mısır ve Suriye halklarına çağrımızdır. Bu vahşet devam ettiği müddetçe sınıra yığılmaları, orada nöbet tutmaya devam etmeleri, yardım ve destek ulaştırmak için bütün gayret ve yolları denemeleri gereklidir.
10- Gazze’de sağlık hizmetlerinin yeniden başlaması için başta Türkiye olmak üzere tüm duyarlı ülkelere çağrımız: -Gazze’deki çocukların, kadınların, yaşlıların ve savunmasız insanların feryatları duyulmalı, bu konuda çözüm odaklı çalışmalar derhal başlatılmalıdır. Siyonistlerin işgal ettiği hastanelerden ivedelikle geri çekilmesi sağlanmalıdır. Hastanelerde tedavi olmayı bekleyen; bebek, çocuk, kadın, yaşlı ve savunmasız insanlara tıbbi ve insani yardımların ulaştırılması için acilen insani yardım koridoru açılmalıdır. Hastanelere ve sivil yerleşim yerlerine siyonist saldırıların durdurulması için gerekli adımlar atılmalıdır. Gazze’deki hastanelerin yeniden işlevine kavuşturulması için, elektrik, su, ilaç ve tıbbi cihazlar sağlanmalıdır. Yıkılan hastanelerin inşaatı ve tıbbi alt yapısı yeniden yapılmalıdır. Çocuklar ve savunmasız insanlar; ilaçsız, gıdasız ve doktorsuz bırakılmamalı ve hastaneler için gerekli olan yakıt ikmali ulaştırılmalıdır.”
“MESCİD-İ AKSA’NIN VE MÜSLÜMAN KARDEŞLERİMİZİN YANINDAYIZ”
Bor,HÜDA PAR/Peygamber Sevdalıları olarak bir kez daha en yüksek sesle haykırıyoruz ve diyoruz ki; Filistin’in ve Mescid-i Aksa’nın özgürlüğüne giden her meşru eylemin yanındayız ve destekçisiyiz. Canımızla, kanımızla, malımızla ve evlad u iyalimizle ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın ve Müslüman kardeşlerimizin yanındayız. Bu yolda üzerimize düşen her türlü fedakarlığı yapmaya hazırız. Filistin halkına selam olsun! Aksa Tufanı operasyonuna selam olsun! Kahraman mücahitlere selam olsun! Direnişe ve dirilişe selam olsun! Şehitlere selam olsun! Allah’ın selamı rahmeti ve bereketi hepinizin üzerine olsun.
Basın açıklaması, yapılan duanın ardından son buldu.