ROKETSAN tarafından test atışı yapılan LUMTAS-GM tanksavar füzesi atışı aslında harp sahasının değişen yapısına bir cevap olarak da değerlendiriliyor. Tanksavar füzelerin tank dışındaki hedeflere de ateşlendiğine uzmanlar değindi.
Yılın sonuna doğru Türk savunma sanayii firmalarından güzel haberler gelmeye devam ediyor… Bunun son örneklerinden biri de LUMTAS-GM Tanksavar Füzesi’nin uzun menzilli test atışının gerçekleştirilmesi oldu.
Bu test atışının basit bir tanksavar füzesinden çok daha öte anlamlar taşıdığı konusunda sektörde hemen herkes hemfikir. LUMTAS-GM atışının neden önemli olduğunu ve gelecek dönem için ne ifade ettiğini Savunma Sanayii Araştırmacısı Fatih Mehmet Küçük ile konuştuk.
Günümüzde çok farklı amaçlar için de kullanılıyor
Küçük, halihazırda UMTAS, OMTAS, LUMTAS füzelerinin Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından aktif olarak kullanıldığını belirtiyor. Mühimmatın güdüm sistemleri ve tandem harp başlıkları ile son derece kritik tanksavar füzeler olduğunu da ekliyor.
Son yıllarda harp sahasındaki değişimlerin tanksavarlara da yansıdığını söylüyor Küçük ve “Bunlara güdümlü tanksavar füzeleri desek de günümüzde bu sistemler yüksek infilaklı parçacık etkili ve termobarik harp başlıkları sayesinde farklı görevler için de kullanılıyor. Özellikle son yirmi yılda gerçekleşen nizami ve gayrinizami savaşlarda bunları çok sık gördük” diyor.
Türkiye çok değerli bir ‘ara füze’ kazandı
Tanksavar füzelerinin genelde 5-8 km mesafelerde etkin olduğu biliniyor. Ancak, Fatih Mehmet Küçük’ün yukarıda bahsettiği değişim burayı da etkilemiş. Gelinen noktada tanksavar füzelerin görev profilinin genişlemesi daha uzun menzilden angajman ihtiyacını beraberinde getirmiş.
Azerbaycan’ın İsrail’den aldığı SPIKE NLOS füzeleriyle yaklaşık 15-20 km mesafelerden Ermeni hedefleri vurabilmesi gibi örneklere getiriyor sözü Küçük ve devam ediyor:
“Kısa ve öz bir şekilde söylemek gerekirse tanksavar füzeleri günümüzde ‘çok rollü’ bir ürün halini aldı. Bu süreçte sensör kabiliyetleri ve füze teknolojileri de gelişti. Haliyle menziller de uzadı.
LUMTAS-GM de böyle bir ürün. Yerden atıldığında 16, havadan atıldığında 20 kilometreye kadar etkili. Böylece Türkiye, tanksavar füzeleri ile seyir füzeleri arasında kalan alandaki ihtiyacını karşılamış olacak. Bu sayede hasım kuvvetin, radar, tank, füze aracı gibi her türlü kara hedefi için milli, maliyet etkin, etkili bir çözüm oluştu.”
Bu tür atışlarda ‘hedefin aydınlatılması’ da ayrı bir mesele
Her ne kadar atış ve sonuca odaklanılsa da biz geri planda kalan kimi detayların da izini sürmek istiyoruz. Belli ki LUMTAS-GM füzesi gelecek dönemde Türkiye’nin insansız kara araçlarında da kullanılacak.
Bu noktada bir başka zorluk daha karşımıza çıkıyor çünkü füzenin menzili artırmak hedefi vurabilmek adına tek başına yeterli olmuyor. Bir de o füzeyi hedefe son ana kadar doğru bir şekilde yönlendirebilmeniz gerekiyor.
ROKETSAN’ın test atışında lazer güdümlü bir füze kullanıldı. Lazer güdümlü füze ateşlediğinizde füzenin gideceği hedefi ‘aydınlatmanız’ da gerekiyor. Füze o lazer izini takip ederek hedefini vuruyor.
Fatih Mehmet Küçük, “Ne kadar uzağı hedeflerseniz o kadar güçlü aydınlatıcıya ihtiyacınız var. Aydınlatabilmek için de o mesafeyi çok iyi gören bir kameranız olmalı. Görüldüğü gibi bir füze atışı aslında kendi içinde teknolojik zorlukları olan bir iş” diyerek süreci özetliyor.
Türk S/İHA’larının hedefi aydınlatma ve başarıyla vurma konusundaki yeteneği dünyanın malumu. Kara araçları için de yerli/milli imkanlara geliştirilen sistemler olduğundan söz ediyor Küçük. Somut bir örnek veriyor ve ASELFLIR-410 isimli görüntüleme-işaretleme sisteminin FNSS tarafından geliştirilen zırhlı muharebe aracı KAPLAN’a entegre edileceğini söylüyor.
Hava ve deniz araçlarına da entegre edilebilir
Savunma sanayiinde milli imkanlarla ortaya konan bir ürünün çok hızlı şekilde farklı rollere bürünebildiğini daha önce sıkça gördük. UMTAS füze ailesi için de benzer bir senaryo olup olamayacağını soruyoruz Fatih Mehmet Küçük’e…
“Elbette LUMTAS deniz ve hava araçlarında da kullanılabilir. Biz halihazırda daha uygun maliyetli olduğu için havadan daha çok süzülerek hedefine giden mühimmat kullanıyoruz.
Ancak kimi durumlarda helikopter gibi çok yükseğe çıkmayan ve görece yavaş olan platformdan füze atmak gerekiyor. Özellikle taarruz helikopterlerimizin güvenli mesafelerden hedefleri imha etmesi için LUMTAS gibi bir füze biçim için önemli.
ROKETSAN UMTAS-GM’nin Blok-II versiyonunu da çalışıyor. UMTAS GM Blok-II ailesi karadan 32 havadan ise 50 km mesafeye kadar gidebilen daha büyük, daha etkin bir füze olacak. Bu da Türkiye gibi çok farklı alanlarda operasyon icra eden ülkenin kritik bir kabiliyet daha kazanmasına anlamına geliyor.”