Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, Türkiye’nin Uzak Doğu ülkelerinin kalitesiz mallarının pazarı olmaması gerektiğini belirterek, “Ticaret Bakanlığında yaptığımız toplantıda ’CE’ işareti olmayan, bizim standartlarımızın geçerli olduğu alanda dışarıdan gelen ürünlerin standartlara uygunluğunu test ve analiz etme konusunda mutabakata vardık” dedi.
Ankara Sanayi Odası (ASO) ve Türk Standartları Enstitüsü (TSE) işbirliğinde düzenlenen “TSE ile Sektör Buluşmaları” toplantısı, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, ASO Yönetim Kurulu Başkanı ve TSE Yönetim Kurulu Başkan Mahmut Sami Şahin’in katılımları ile ASO 1. Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğünde gerçekleştirildi. Teknoloji ve bilgi transferi, üreticiye pazar şartlarına uyumluluk ve son kullanıcıya kalite güvencesi sağlayan Türk Standartları Enstitüsü, iş dünyasının talepleri ve sanayideki gelişmeler doğrultusunda sektörlere yönelik hizmet çeşitliliğini zenginleştirmeyi hedefliyor. TSE’nin Türkiye’nin birçok şehrinde iş dünyasının farklı sektörlerinden temsilciler ile bir araya gelmek için başlattığı “TSE Sektör Buluşmaları” Ankara’da da düzenlendi.
“Türkiye’nin Uzak Doğu ülkelerinin kalitesiz mallarının pazarı olmaması lazım”
Standardı düşük ve kalitesiz ürünlerin Türkiye’ye girmemesi gerektiğini vurgulayan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, “Sanayicilerimizle birlikte sadece ihracatta değil, ithalatta da uyanık olmamız lazım. İthalatta Türkiye’ye kalitesiz, standart dışı malların girmesini elimizden geldiğince teknik engellerle önlememiz gerekiyor. Türkiye’nin Uzak Doğu ülkelerinin kalitesiz mallarının pazarı olmaması lazım. Tüketiciye yönelik ucuz, kalitesiz ürünler sanayicimizi mahvediyor. Ticaret Bakanlığında yaptığımız toplantıda da gündeme getirdik, ’CE’ işareti olmayan, bizim standartlarımızın geçerli olduğu alanda dışarıdan gelen ürünlerin standartlara uygunluğunu test ve analiz etme konusunda mutabakata vardık” ifadelerini kullandı.
TSE Başkanı Mahmut Sami Şahin ise, “TSE ile Sektör Buluşmaları” toplantısının 6’ncısını gerçekleştirdiklerini belirterek, TSE’nin birçok uluslararası ve bölgesel standardizasyon kuruluşunda aktif rol üstlendiğini ifade etti. Şahin, Türkiye’nin Avrupa Standardizasyon Komitesinde en fazla oy ağırlığına sahip ülke olduğunu da bildirdi.
“Sanayi ve ticarette büyük dönüşüm yaşanıyor”
Sanayi ve ticaretteki gelişmelere dikkat çeken Şahin, şunları söyledi:
“Sanayi ve ticarette büyük dönüşüm yaşanıyor. Bu dönüşümler üretimin ilk aşamasından tüketimin son noktasına kadar tüm süreçleri derinden etkiliyor ve değiştiriyor. Bugün burada bir araya gelmemizin esas sebeplerinden biri de bu kuruluşlardaki oransal ağırlığımızı, standartları belirlemede söz sahibi ülke olma hedefimiz doğrultusunda büyük bir güce dönüştürmektir.”
Şahin, yeni kuralların, regülasyonların, teknik düzenlemelerin tedavüle girmesinin yeni çalışma alanlarını da beraberinde getirdiğini ifade ederek, enstitünün yeni dönemde başlatılan hizmetlerine ilişkin bilgi verdi.
“Sanayide yeşil dönüşümü ve dijital dönüşümü gerçekleştirmemiz gerekiyor”
Geçtiğimiz günlerde yayımlanan 12. Kalkınma Planı’na dikkati çeken Ankara Sanayi Odası (ASO) Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç da, “Cumhurbaşkanlığı 2024 yılı programında orta-yüksek ve yüksek teknolojili, katma değeri yüksek imalata dayalı bir üretim vurgusu olduğunu görüyoruz. Bunu sağlamak için de sanayide yeşil dönüşümü ve dijital dönüşümü gerçekleştirmemiz gerekiyor. AR-GE, inovasyon, tasarım ve markalaşmayla ilgili çalışmalarımızı yoğunlaştırmamız büyük önem taşıyor. Ankaralı sanayiciler küresel trendleri çok yakından takip ediyor ve farkındalıkları oldukça yüksek” diye konuştu.
“Ankara’da sanayinin gündemi artık tamamen değişimdir”
Son yıllarda Ankara’nın üretimin katma değerinin diğer bölgelere göre daha hızlı arttığını ifade eden Ardıç, “Yüksek teknolojili imalatta büyük bir potansiyele sahibiz. Bir başka deyişle Ankara’da sanayinin gündemi artık tamamen değişimdir, yeniyi yakalamak, dönüşümden kaynaklanan yeni uluslararası standartları sağlamaktır. Asıl arzumuz ise uluslararası düzeydeki yenilikleri ve standartları üretecek noktaya ulaşmaktır” dedi.
“Payımızı hedeflediğimiz seviyelere çıkarmak için uluslararası standartlara katkı yapabilmeliyiz”
“Standartlar üretimin ortak dilidir” vurgusu yapan Ardıç, şunları kaydetti:
“Bu dile yabancı bir dil öğrenir gibi yaklaşmakla yetinmeyip, içselleştirmeliyiz ve geliştirmeliyiz. Dünya ihracatındaki payımızı hedeflediğimiz seviyelere çıkarmak için uluslararası standartlara katkı yapabilmeliyiz. Ekonomik üretim, standartlara uygun üretimdir. Küreselleşme ve beraberinde yaşanan teknolojik gelişmelerle sınırlar ortadan kalkmış ve uluslararası ticaret ön plana çıkmıştır. Bugün ülkemiz ihracatçıları dünyanın çok farklı noktalarına ticaret yapıyor, farklı dillerde konuşan pazarlara ürünlerini satıyor. Bu noktada, günümüzde tüm dünyanın ortak dilinin standartlar olduğunu, standartlara uygun, kaliteli üretim yapan sanayicilerimizin çok çeşitli pazarlara rahatlıkla ulaşabildiğini vurgulamak isterim. Standartlar, teknolojinin sorunsuz çalışmasını, piyasaların sağlıklı işlemesini, farklı şirketler tarafından üretilen bileşenlerin birlikte çalışmasını mümkün kılar. Üretim süreçlerini iyileştirir, maliyetleri düşürür, böylece verimliliği artırır ve sürdürülebilirliğe katkıda bulunur. Dolayısıyla ilk etapta firmalarımızın ve sanayi bölgelerimizin uluslararası standartlara ulaştırılması son derece önemlidir. Bunun için orta vadede ikiz dönüşümün bütün üyelerimizde kurum kimliği haline gelmesini arzu ediyoruz.”
“TSE’nin hizmetleri firmalarımıza ve OSB’lerimize yol gösterecek”
Avrupa Birliği’nin standartlarına ve diğer uluslararası mevzuat ve standartlara uyumlu olma konusunda OSB’lerle kapsamlı faaliyetler yürüttüklerini belirten Ardıç, “TSE, bu konuda ulusal yetkili kuruluşumuz ve bizim de yakın işbirliği içinde çalıştığımız çok kıymetli bir müessesemizdir. TSE’nin hizmetleri ve faaliyetleri dönüşüm sürecinin her aşamasında firmalarımıza ve OSB’lerimize yol gösterecek. Sanayimizin daha az maliyetle yüksek kaliteli üretim yapması, inovasyon faaliyetlerini etkin bir şekilde sürdürmesi, uluslararası standartlara uygun ürün ve hizmet sağlayarak uluslararası pazarlara girmesinde, Türk Standartları Enstitüsü anahtar konumda bulunmaktadır. Küresel standartlara katkı sunma sürecinde yine sizlerle birlikte çalışmanın önemini vurguluyorum. Bu tür etkinliklerin sanayi bölgelerinde yapılmasını önemsiyorum” ifadelerini kullandı.
*İHA*