Kassam Tugayları’nın İsrail işgalindeki bölgelere başlattığı Aksa Tufanı operasyonunu “gaz” iddiasıyla yorumlanmaya başladı. Bölgenin doğalgaz yatakları yeniden gündeme geldi. Haber7, Gazze’deki doğalgaz gerçeğini araştırdı.
Haber7 – ÖZEL
Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugayları’nın 7 Ekim’de düzenlediği Aksa Tufanı operasyonunun yansımaları 10’uncu günde devam ediyor. İsrail’in Gazze’deki sivillere yönelik hava saldırılarıyla karşılık vermeye çalıştığı operasyonun ardından farklı iddialar da gündeme taşınıyor.
Gazze’deki doğalgaz yataklarına vurgu yapılan ifadelerde, çatışmaların bu sebeple yaşandığı öne sürülüyor.
Öyle ki, “Gazze yönetiminin gazın çıkarılması için Çinli bir petrol şirketiyle anlaştığı, buradaki gazın Filistin’i Katar kadar zengin yapabileceği, İran’ın 7 Ekim’deki operasyonu tertipleyerek bu anlaşmayı bozduğu” iddiası dahi ortaya atıldı.
Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Avrupa’da yaşanan enerji krizi dolayısıyla oldukça önem kazanan yer altı madenlerinin Gazze’deki hacmi merak konusu oldu.
Peki bu iddialar ne kadar gerçekçi?
Gazze’nin deniz açıklarındaki gaz yatakları var mı?
Bu yatakların rezervi hangi ölçüde?
Hamas’ın Gazze’ye kıyısı olan Akdeniz’de doğalgaz anlaşması yapma yetkisi var mı?
Merkezi Filistin Hükümeti doğalgaz hususunda hangi konumda?
İsrail’in Aksa Tufanı operasyonu sonrasında faaliyetini durdurduğu doğalgaz sahası Gazze yakınında mı?
HABER7, Gazze ve doğalgaz gerçeğini araştırdı…
BÖLGEDE 6 GAZ SAHASI VAR… 1’İ GAZZE AÇIKLARINDA
İsrail’in 1967 yılında işgal ettiği Gazze, 2005 yılında Hamas’ın kontrolüne geçti. Gazze’deki seçimlerle zafer elde eden Hamas, Gazze’nin siyasi yönetiminde söz sahibi. Gazze’nin silahlı kuvvetlerini Hamas ile ilişkili İzzettin Kassam Tugayları üstleniyor. İsrail, 2005 yılından bu yana Gazze’ye kara, deniz ve hava ablukası uyguluyor. Gazze Şeridi, 18 yıldır adeta açık hava hapishanesine dönüştürülmüş durumda.
Gazze’yi Filistin’in işgal altındaki diğer topraklarından ayıran en mühim özelliği, Akdeniz’le kıyısı olması. Akdeniz’de balıkçılık başta olmak üzere birçok denizcilik faaliyetinin yürütüldüğü bölgede, İsrail ablukası altında imkansızlıklar içerisinde boğuşuluyor. İsrail, deniz yoluyla Gazze’ye hiçbir şeyin girmesine müsaade etmiyor. Balıkçılık faaliyetlerini bile zaman zaman yasaklayan İsrail, uluslararası kanunların izin verdiği alanlarda avlanma yapılmasına geçit vermiyor.
Akdeniz’deki yeraltı zenginliklerinden İsrail 6 noktada nasibini alıyor. İsrail’in işgal ettiği topraklardaki Hayfa, Hadera ve Tel Aviv şehirlerinin deniz açıklarında Leviathan, Tamar, Dalit, Mira, Sarah ve Mari-B gaz sahaları bulunuyor.
GAZZE AÇIKLARINDAKİ GAZ KEŞFİ 23 YIL ÖNCE
Gazze açıklarında ise milenyumun başında heyecanlandıran bir gelişme yaşanmıştı.
2000 yılında İngiltere merkezli enerji şirketi British Gas (BG) ve ortakları Gazze şehrinin 36 kilometre (22 mii) batısında gaz sahası keşfetti.
Aynı yılın sonlarında BG burada “Gaza Marine 1” ve “Gaza Marine 2” olmak üzere iki kuyu açtı. Potansiyel gaz rezervlerinin yaklaşık 1,4 trilyon fit küp olduğu tahmin edildi.
Filistinli yetkililer bu miktarların “Gazze Şeridi ve Batı Şeria’ya 15 yıl yetecek enerjiyi sağlayacağını” ancak bir kısmının ihracata yönelik olmasının da mümkün olduğunu dile getirdi.
KEŞFİ İNGİLİZLER YAPTI
Projenin ortakları arasında yer alan Lübnan merkezli CC Energy’nin resmi internet sitesinde, Gaza Marine gaz sahasıyla ilgili şu bilgiler paylaşılıyor:
Gazze Denizcilik lisansı, Gazze açıklarındaki deniz alanının tamamını kapsamaktadır. Lisans, Filistin Ulusal Otoritesi tarafından 1999 yılında British Gas (BG) ve CC Oil & Gas’a verildi. BG ruhsat sahasının işletmecisi olarak atandı.
3 boyutlu sismik kullanılarak Gazze Deniz sahası Doğu Akdeniz’de, Gazze’den yaklaşık 35 km açıkta, açık denizdeki Levant Havzası’nda tespit edildi.
Gazze Marine-1 (GM-1) arama kuyusu Eylül 2000’de Gazze Şehri’nin 36 km batısında, 603 metre su derinliğinde açılmıştır. Bu iyi keşfedilmiş gaz ticari miktarlarda ve 37 mmscf/d’ye kadar boru kısıtlamalı oranlarında test edildi. Keşif, GM-1’in yaklaşık 5 km güneybatısında, 535 metre su derinliğinde bulunan Gaza Marine-2 (GM-2) kuyusu tarafından değerlendirildi. Rezervlerin 1 trilyon kübik feet’i aştığı tahmin ediliyor.
Shell’in BG’yi satın almasının ardından, CC Oil & Gas ve Filistin Yatırım Fonu, Shell’in varlıktaki işletme hisselerini satın aldı ve her iki taraf da %50’ye sahip oldu. Taraflar şu anda potansiyel geliştirme seçeneklerini tartışıyor.
Lübnan şirketi CC Energy’nin ortakları ise Amerikan petrol şirketi Occidental ile Hong Kong merkezli Nexen (CNOOC Limited)
BARAK-ARAFAT DÖNEMİNDEN BERİ…
Ancak bu gazın çıkarılması siyasi ve güvenlik nedenlerinin yanı sıra işgalci İsrail ile Filistin Yönetimi arasında gazın mülkiyeti ve gelir paylaşımı konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle erteleniyor.
İsrail merkezli Globes gazetesine göre, 2000 yılında dönemin İsrail Başbakanı Ehud Barak, Filistin Yönetimi Başkanı Yaser Arafat’a doğalgaz sondajı yapma ve elde edilen gelirleri kullanma hakkını verdi. Ancak sürecin ilerlemesi için ilgili bütün taraflar arasında, sahanın statüsünü ve güvenliğini kanuni olarak güvence altına alacak bir anlaşmaya ihtiyaç duyulacağı vurgulandı. İşte o anlaşma günümüze kadar resmiyet kazanmadı.
İSRAİL ENGELLİYOR
Deniz hukuku ve İsrail’in Filistin topraklarını işgali, Gaza Marine gaz sahasının kime ait olduğu sorusunu karmaşık hale getiriyor.
Filistin Araştırmaları Enstitüsü’ne göre; Oslo Anlaşmaları sonucunda yasal olarak Filistin Yönetimi’nin yetkisi altında olmasına rağmen İsrail güçleri, Filistinlilerin açık deniz bölgesine ve buradaki kaynaklara fiziki erişimini engelliyor.
MISIR DEVREDE
Keşfin 21’inci yılında Mısır’ın devreye girmesiyle somut adımlar atılmaya başladı.
Şubat 2021’de Filistin Yönetimi ve Mısır, açık deniz sahasının geliştirilmesi için bir mutabakat zaptı imzaladı. Anlaşmanın bir parçası olarak, Mısır Doğal Gaz Holding A.Ş. (Egyptian Natural Gas Holding Co) ve Filistin Yönetimi, gaz sahasının geliştirilmesi ve Gazze Şeridi’ne ve Mısır’daki sıvılaştırma tesislerine giden bir boru hattının geliştirilmesi konusunda işbirliği yapmaya karar verdi.
İsrail’de yayınlanan finans gazetesi Globes’in konuya dair 20 Ekim 2022’de yayımladığı haberde, “İsrail yönetiminin süreci olumlu gördüğünü ve Gaza Marine’in Gazze elektrik santraline doğal gaz tedarik edilmesine ve Filistin Yönetimi için gelir elde edilmesine yardımcı olabileceği görüşünü paylaştığı” aktarıldı.
Globes’e göre bu deniz sahasının 30 milyar metreküp (BCM) doğal gaz içerdiği ve bunun da on milyarlarca dolarlık potansiyel gelir sağlayacağı yönünde. Alanı geliştirmenin maliyetinin 1 milyar dolardan fazla olduğu tahmin ediliyor.
GAZIN BÜYÜK BÖLÜMÜ YUNANİSTAN ÜZERİNDEN AVRUPA’YA GİDECEKTİ
ABD merkezli Arapça haber sitesi Al-Monitor, konuya ilişkin 6 Ekim 2022 tarihli haberinde şu bilgileri aktarıyor:
21 Şubat 2021’de Filistin Yönetimi ve Mısır, Gazze Marine gaz sahasının geliştirilmesine ilişkin bir mutabakat zaptı imzaladı. Anlaşmaya göre, Mısır Doğal Gaz Holding Şirketi ve Filistin Yönetimi gaz sahasını geliştirmek, gazı Filistin bölgelerine aktarmak ve muhtemelen Mısır’a satmak için işbirliği yapacak. Mısırlı yetkili, İsrail’in kendi güvenliğini sağlamak için Gazze sahalarından gaz çıkarmaya yönelik pratik önlemlerin 2024 yılı başında başlatılması gerektiğini açıkladı.
Batı Şeria’daki Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) yetkilisi, anlaşma kapsamında Mısır ve İsrail’in çıkarma sürecini denetleyeceğini, gazın bir kısmının Mısır’a ihraç edileceğini, büyük kısmının ise İsrail tarafından Yunanistan ve Kıbrıs üzerinden Avrupa’ya ihraç edileceğini söyledi. Filistin’e ise gaz ihracatı evrelerinde elde edilen mali gelirler kalacak.
Plana göre Filistin gazının ihraç edilmesi sürecinden elde edilen mali gelirler Filistin Yönetimi hazinesine dönecek ve bu gelirlerin bir kısmı Gazze ekonomisini desteklemek için tahsis edilecek.
Yani Gazze’nin bu gaz dolayısıyla ekonomik refaha kavuşacağı iddiası gerçeği yansıtmıyor. Gazın işlevselliğini kazandıktan sonra dahi ancak ihracattan elde edilen küçük bir gelir Gazze’ye ayrılacak.
13 Eylül’de Gazze limanında düzenlenen halka açık bir etkinlikte Filistinli gruplar, üzerinde “Gazımız bizim hakkımızdır” yazılı bir duvar resminin açılışını yaptı.
HAMAS KABUL ETTİ
Londra merkezli yayın yapan Arapça haber sitesi The New Arab’da (TNA) 20 Haziran 2023 tarihinde yayınlanan habere göre Hamas, gelirden pay karşılığında Filistin Yönetimi’nin Gazze’nin doğal gaz sahasını geliştirmesine izin vermeyi kabul etti.
Gazze Şeridi’ni yöneten Hamas, El Fetih liderliğindeki Filistin Yönetimi’nin kıyı bölgesi açıklarında doğal gaz sahası geliştirmesine izin vereceğini açıkladı.
İsmi açıklanmayan Hamas’a yakın bir kaynağın TNA’ya şu bilgileri verdiği aktarıldı: “Hamas, Gazze deniz sahasını geliştirmek ve doğal gaz çıkarmak için uygulama planlarını başlatmak üzere Filistin Yönetimi, Mısır ve ortak şirketler tarafından kabul edilecek nihai prosedürleri bekliyor. Mısırlılarla yapılan müzakerelere göre, Filistin Yönetimi uluslararası alanda tanınan tek Filistinli varlıktır ve Gazze’deki gaz denizinden gelir elde edecektir. Bu nedenle Gazze’deki durumun iyileştirilmesi adına deniz taşımacılığının geliştirilmesine izin vermeyi kabul etmeye karar verdik.”
Hamas yetkilisi İsmail Radwan ise şunları söyledi: “Gazze’nin gazı Gazze’deki bütün Filistinlilerin mülkiyetindedir ve yalnızca onların yatırım yapma hakkı vardır (…) İsrail işgali, kendi gerekliliklerini ve kısıtlamalarını bizim yeteneklerimize ve doğal zenginliklerimize dayatamaz.”
İsrail, Mısır ve ortak şirketlerin dahil olduğu ABD aracılı müzakerelerin başarıyla sonuçlanması üzerine prensip olarak ABD’nin aracılık ettiği İsrail, Mısır ve ortak şirketlerle yapılan müzakereler böylelikle son safhaya geldi.
Aynı dönemde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisinden de açıklama yapıldı. Gazze kıyısı açıklarında deniz doğal gaz sahasının geliştirilmesine onay verildiği duyuruldu. Gaza Marine projesine ilişkin hamleyi duyuran Netanyahu’nun ofisi, ilerlemenin “İsrail Devleti’nin güvenlik ve diplomatik ihtiyaçlarının korunmasına” bağlı olacağını belirtti.
İsrailli basın kuruluşları, İsrail’in yeni kararının İsrail, Mısır ve Filistin Yönetimi arasındaki yoğun ve karmaşık müzakerelerin ardından, Hamas’ın gaz gelirlerinden kendi silahlarını geliştirmek için kullanmayacağına dair iddia edilen garantileri aldıktan sonra geldiğini söyledi. Hamas’a yakın bir kaynak bunu yineleyerek TNA’ya şunları söyledi: “İsrail, Hamas’ın İsrail ile uzun vadeli bir ateşkes imzalamaya hazır olduğuna dair Mısır’dan gerçek garantiler aldıktan sonra kararını açıkladı.”
ESİRLERİ BAHANE ETTİLER
Fakat İsrail’in Kanal 13 kanalı ise, 2014 yılından bu yana Gazze’de tutulan 4 İsrailli esir meselesi çözülene kadar Hamas’ın ekonomik kârdan faydalanmasına izin verilmeyeceğini duyurdu.
İSRAİL’İN FAALİYETLERİN DURDURULMASINA KARAR VERDİĞİ TAMAR GAZ SAHASI GAZZE’DE Mİ?
7 Ekim’de Kassam Tugayları’nın İsrail işgalindeki noktalara yönelik operasyonu sonrasında İsrail, Tamar doğal gaz sahasındaki üretimin ‘stop’ düğmesine bastı. Peki bu gelişmenin Gazze ile bir ilgisi var mıydı? Sosyal medyada Tamar sahasasının Gazze’ye yakın olduğu öne sürülmüştü.
Haber7 bu konuyu da araştırdı…
İsrail’in 2009’da keşfettiği Tamar doğal gaz sahası, yıllık 10,5 bcm gaz üretilen bir yer. Burada İsrail’in elektrik üretimine yönelik enerji ihtiyacının %70’i karşılanıyor. Tamar sahasından Mısır ve Ürdün’e de gaz ihraç ediliyor.
Tamar’da üretimi üstlenen konsorsiyumda İsrail şirketlerini yanı sıra, ABD’den Chevron, Everest Infrastructures, Birleşik Arap Emirlikleri’nden Mubadala Yatırım ve ABD-İsrail şirketi Isramco Negev 2 yer alıyor.
Türkiye’nin resmi haber ajansı olan Anadolu Ajansı, 9 Ekim’de ABD’li enerji şirketi Chevron’un İsrail ve Hamas arasındaki çatışmalar nedeniyle İsrail’in talebi üzerine Doğu Akdeniz’deki Tamar doğal gaz sahasında üretimin durdurulduğunu duyurdu. Açıklamada, “Chevron Mediterranean Limited’e, İsrail Enerji Bakanlığı tarafından Tamar üretim platformundaki üretimi durdurma talimatı verildi.” denildi.
İsrail ve Cehvron’dan yapılan açıklamada Tamar’daki üretimin askıya alınmasının nedeni olarak devam eden çatışma ortamı gösterildi. Tamar üretim sahası, cumartesi günü Hamas’ın saldırı düzenlendiği Aşdod’a yaklaşık 25 km uzaklıkta. Dahası saha, Gazze’den atılabilecek bir füzenin de menziline girebilecek uzaklıkta bulunuyor. İsrail ve Chevron bu riski gözeterek üretimi askıya aldı.
Tamar’ın kapatılması nedeniyle küresel gaz piyasası da etkilendi. Küresel göstergede Brent ham petrolün fiyatı varil başına 89,71 dolardan 90,55 dolara yükseldi.
Price Futures Group’tan petrol analisti Phil Flynn, “Piyasa endişeli çünkü bunun ne anlama geldiğini bilmiyoruz” dedi.
GAZZE’DE BALIKÇILIK BİLE ZOR
Filistinliler, 2006’dan bu yana karasularında hareket kısıtlamaları ve deniz kaynaklarının kullanımından mahrum bırakılıyor.
Balıkçılar Sendikası Başkanı Nizar Ayyaş, bu kuşatmanın niteliğine ilişkin olarak “Gazze, dünyadaki en korkunç kısıtlamaları yaşıyor. Gazze’deki deniz kuşatmasının benzeri yok. Modern çağ, hiç bu kadar uzun bir kuşatmaya tanık olmamıştı. Çünkü 17 yıldır toplumun tüm kesimlerini tüketen katı İsrail önlemlerinin acısını çekiyoruz” ifadelerini kullanıyor.
Öyle ki anlaşmalarda 20 mil (32,2 km) öngörülmesine rağmen, yaklaşık 14 mil (22,5 km) kadar yelken açılmasına izin veriliyor.
Independent Türkçe‘nin haberine göre, vatandaşlar başlangıçta 45 km olan plajın 30 km‘sinden de yararlanıyor.
Balıkçı sendikalarının verilerine göre İsrail, bu yıl Gazzelilere denizde 200 kez saldırdı. Su üzerinde 32 kişi tutuklandı, 21 balıkçıya ise doğrudan ateş açıldı.
12 tekneye el konuldu. 60 teknenin ağları imha edildi, 11 tekne ise kısmen imha edildi.