Siyonist işgal çetesi İsrail’in, Filistin’de yaptığı zulmü ve soykırımı lanetlemek amacıyla Van SDİ tarafından miting düzenlendi
İsrail işgal çetesinin Filistin’in Gazze kentinde yaptığı zulme ve soykırıma tepkiler gelemeye devam ediyor. Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi (Van SDİ) tarafından Sıhke Caddesi, Hazreti Ömer Camii yanında düzenlenen mitinge genç, yaşlı, çocuk birçok Müslüman katıldı.
Sık sık tekbirlerin getirildiği ve Siyonist İsrail’in lanetlendiği miting Kur’an-ı kerim tilaveti ile başladı.
“Sözün bittiği yerdeyiz”
Mitingde basın metnini okuyan Van SDİ Dönem Başkanı Mehmet Ali Uca, “Bugün Türkiye genelinde Siyonist İsrail’in yaptığı soykırımı lanetlemek, Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu göstermek için alanlardayız. İkiyüzlülük, suskunluğa karşı insanlık onurunu haykırmak için buradayız. Bizler de Van’dan Siyonist katliamı lanetliyor, Siyonizme karşı onurluca direnen kardeşlerimize omuz vermek, kutlu direnişi selamlamak için ve dünyanın tüm iyi insanlarına ‘zulmün ateşi insanlığı kuşatıyor’ uyarısında bulunmak için buradayız.” dedi.
Uca, “Sözün bittiği yerdeyiz. İkiyüzlülüklerin zulmü azdırdığı zamandayız. Soykırımcı Siyonistler Filistin’de katliam yaparken, Susanların kıyameti zorladığı zamandayız. Evet, bugün Filistin’de mazlumların kanı üzerine kurulmuş bir rejim var. O şebekeye kimileri devlet diyor maalesef. Hayır, İsrail bir devlet değildir, İsrail, emperyalizm tarafından kurulmuş ve desteklenen bir terör örgütüdür. İsrail, bütün dünyaya kötülük yayan, soykırımcı bir organizasyondur. İşte bu rejime karşı direnen bir avuç insan… Bugün, bütün dünyanın onurunu tutmaya çalışan o halk katlediliyor, İnsanlık nerede? Onur nerede? Bugün Filistin’de can pazarı kurulmuş… Gazze’de çocuklar ölüyor! Gazze’de kadınlar ölüyor! Gazze’de ihtiyarlar ölüyor! Gazze’de insanlık ölüyor! Kan üzerine yükselmiş Batı Medeniyeti katille aynı safta Biz biliyoruz, Filistin’de kardeşlerimiz onurlarıyla şehit oluyor. Dünyanın kötülüğü ise geride kalanların yakasına yapışıyor.” ifadelerini kullandı.
“Her savaşın bir hukuku var”
Siyonistlerin Filistinliler hakkındaki konuşmalarını hatırlatarak tepki gösteren Uca, şunları söyledi:
“Şu vahşetin ortasında kan ve irinden beslenen siyonistlerin söylediklerine bakın, nasıl bir kötülükle karşı karşıya olduğumuzu daha iyi anlarsınız… İsrail savunma bakanı çıkıyor, Filistinliler hakkında, ‘onlar insan değil, hayvanlarla savaşıyoruz’ diyor. Kötülüğün görüntüsü Netanyahu ‘Gazze’yi dümdüz edeceğiz’ diyor. Sözde sağlık bakanı, ‘hastanelere başvuran Filistinlileri tedavi etmeyeceğiz’ diyor. Hatta ‘hastanede yatan Filistinliler infaz edilebilir’ diyerek kutsal bir mesleği terör aracına dönüştürüyor. Sözde Cumhurbaşkanları, ‘Elektrik, su, yiyecek verilmeyecek. Ulaştırmaya çalışan araçlar vurulacak’ derken, sözde bir milletvekili, ‘nükleer silah kullanmalıyız’ diyebiliyor.
Her savaşın bir hukuku vardır. Bütün mahlûkatta bir denge vardır. Fakat bu kandan, irinden beslenen örgüt, vahşetini sınırlayacak hiçbir değere, hukuka sahip değil. Bakın, insanlıktan çıkmış sözde savunma bakanları ne diyor… ‘Askerler her şeyi yapabilir. Hiçbir yaptığı için sorumlu değiller, yargılanmayacaklar…’ ABD’li bir senatör ise ‘Bu bir din savaşı. Her yeri bombalamalıyız…’ diyerek kötülük rejimine dini bir kılıf geçiriyor.
İsrail’e giden ABD dışişleri bakanı, ‘Ben buraya ABD dışişleri bakanı olarak değil bir Yahudi olarak geldim’ diyerek bu din savaşı sözüne de destek vermiş oluyor ve kendisi de bir katliam üzerine kurulmuş ABD ve İngiltere bu kanlı rejime destek olması için uçak gemileri gönderiyor. Fransa, Almanya başta olmak üzere AB başkentlerinden de soykırıma destek açıklamaları geliyor peş peşe… Kendisi de soykırımlar üzerine kurulmuş Fransa gibi bazı ülkeler Filistin’i destekleyen eylemleri bile yasakladılar. Bütün bu zeminde kim tanır uluslararası hukuku, Kim tanır insanı, insanlığı… Evet… Onun için sözün bittiği yerdeyiz. Onun için dünyanın iyi insanlarına çağrıda bulunuyoruz. “Bu zulüm bütün dünyayı saracak!” diye… O uçak gemilerinin bölgeye sadece İsrail’e destek için gelmediğini hepimiz gayet iyi biliyoruz. Bütün hesaplar İsrail’in bölgesel planları ve güvenliği için. Güvenlik güçlerimizin Suriye’deki haklı operasyonlarından rahatsız olmaları da bundan. Emperyalistlere güçlü bir sesle altını çizerek ifade etmek isteriz ki; daha çok rahatsız olacaksınız!”
“Bizim tarafımız belli”
Kirli bir propaganda çarkı altında yaşandığına dikkat çeken, Uca “Kitlesel ölümleri gerçekleştirenler suçsuz, kendini savunanlar suçlu. Kimse başını kuma gömmesin… Bir ekran görüntüsüne kapılıp, kendini kurtaracağını da zannetmesin. Sırtını emperyalistlere dayamış bir terör örgütü aralıksız yetmiş beş-seksen yıldır katliam yapıyor Filistin topraklarında. Katil belli iken kimse güce yaslanıp maktulü taşlamasın. Bu köhne dünya yıkılır! Ancak adaletle yoğrulmuş insanlık ayakta kalır. Bizim tarafımız belli: Biz postallarıyla adaleti ezenlerin değil… Filistinli kardeşlerimizin yanındayız. Biz, Filistin’in haklı davasının yanındayız. Çünkü biz, insanız… Ve insanlık, adaleti tutup kaldıracak… Zalimden hesap soracak. Onun için zulümden korkmayacağız. Onun için bir kere daha haykırıyoruz: İsrail soykırımcı bir terör örgütüdür. İsrail, -kan ve irinden beslenen bu terör şebekesi- elbette yerle yeksan olacak.” şeklinde konuştu.
“Ülkemizi İsrail’e karşı gerekli adımları atmaya davet ediyoruz”
İslam ülkelerinin yöneticilerine çağrıda bulunan Uca “Bir önemli nokta da İslam ülkelerinin yöneticilerinin bu konuya daha fazla eğilmeleri ve Filistin Halkına cesaret, güven ve umut verici girişimlerde bulunmalıdırlar. Bu anlamda ülkemiz de gerekli adımları atmaya başladı ve insani yardım malzemelerini Gazze’ye gönderimini sağlamaya başladı ancak bu adımların dışında devletimiz, İsrail’le olan anlaşmaları iptal etmeli, Büyükelçi geri çağrılmalı, buradaki elçileri gönderilmeli, ticari ürünler boykot kapsamına alınmalıdır. Kahrolsun İsrail… Kahrolsun İsrail’i destekleyen emperyalizm… Yaşasın adalet… Yaşasın insanlık… Yaşasın özgür Filistin.” diye konuştu.
“Salihlerin tembelliği fasıkların hakimiyetini sağlar”
Mitingde bir konuşma yapan Van İl Müftüsü Dr. Mehmet Sırrı Şık, “Gazze’ye atılan her bir bombanın ıstırabını yaşıyoruz. Oradaki her bir çocuğun ölümü yüreğimizi dağlıyor. Oradaki her bir annenin feryadı bizim annelerimizin feryadıyla karışıyor. Dolayısıyla ümmetin bir parçası olduğumuzu hissediyoruz elhamdülillah. Allah, Müslümanlar zalimlerin zulmü altında inleyince bile hiçbir şekilde duyarlılık ortaya koymayanlardan bizi eylemesin inşallah. Zalimlerin şanındandır, onlar bozarlar, onlar ifsat ederler. Onlar cinayet işlerler. Salihlerin tembelliği fasıkların hâkimiyetini sağlar. Dolayısıyla eğer onlar bütün Müslümanların göz önünde bu cürmü işliyorlarsa bu fasıklığı, bu zulmü icra etmekten çekinmiyorlarsa onların gücünden değil, bizim kendi hassasiyetimizi kaybetmiş olmamızdan kaynaklanıyor.” şeklinde konuştu.
“Onlardan aldığımız mallar kurşun olup mazlum Filistin halkının üzerine yağar”
Kâfirlerin birbirinin destekçileri olduğunu hatırlatan Şık, “Onlar birbirleri içerisinde dayanışma halindedirler. Dolayısıyla onlar sizi ezmek için sizi yok etmek için asla ve asla geri durmazlar. Unutmayınız ki sizin kalbinizin yumuşaklığı, onlara karşı herhangi bir ürpertinin meydana gelmesi onlara cesaret verir. Sizin zihninizde eğer zalimlere karşı bir bilinç, bir şuur olmadıysa bu onlara cesaret verir. Sizin onların mallarından almış olduğu her hangi bir mal kurşuna dönüşür, bombaya dönüşür ve o mazlum Filistin halkının üzerine yağar. Onun için bu günlük bir mesele değil, bunun bir politika haline gelmesi lazım. İslami bir şuura nail olması lazımdır ki onlar artık Müslümanların kolay bir lokma olmayacağını bilsinler.” dedi.
Hamas ve diğer Filistin örgütlerinin ortaya koymuş oldukları bu direniş ve mücadele meşru bir mücadeledir.
Dünya Müslüman Âlimler Birliği Genel Sekreteri Ali Muhyiddin El-Karadaği de İsrail’in son 2 ayda bütün dünya Müslümanlarını kışkırtmaya çalıştığına dikkat çekerek, “Filistin direnişinin göstermiş olduğu u tepki ve ortaya koymuş olduğu bu karşılık İslami açıdan bakılırsa bir farizaydı. Meşru bir savunma hakkıdır. Aynı şekilde uluslararası hukukunda onayladığı nefsi müdafaa çerçevesine girmektedir. Özellikle Hamas ve diğer Filistin örgütlerinin ortaya koymuş oldukları bu direniş ve mücadele meşru bir mücadeledir. Dolayısıyla Filistin topraklarını İsrail işgalinden kurtarmaya yönelik bu cesurca girişimlerin kutlanması gerekir. İsrail’İn buna vermiş olduğu tepki ise korkakça bir tepkidir, herhangi bir meşru dayanağı söz konusu değildir. Şeref ve onurdan yoksun bir tepkidir.” ifadelerini kullandı.
“Müslüman yöneticilerin mesuliyeti çok büyüktür”
Siyonist rejimin bugün Gazze’yi toprağıyla, mescitleriyle, evleriyle, kadın, erkek ve çocuklarıyla soykırıma uğratmak istediğini söyleyen Karadaği, “Onları yok etmek istemektedir. Bu saldırılar sonucunda çok sayıda erkek, kadın ve çocuk şehid olmuştur. Resmi verilere göre, 600’e yakın çocuk bu savaşta şehid edilmiştir. Dünya ülkelerinin çoğu Siyonist İsrail’i desteklemektedir. Ve maalesef birçok Arap ülkesi de yine bu zalim icraatleri benimseyen israil’İn yanında yer almaktadır. Buradan tüm dünyaya seslenmek ve bir mesaj vermek istiyorum. Ey dünya ülkeleri, nerede insanlık kanunları, nerede çocuk hakları bunu size sormak istiyorum. İslam ümmetine yönelik mesajım ise, Filistin halkına bilhassa Gazze halkına her türlü destek, yardım ve koruma şer-i naslara dayanmaktadır. Hiçbir şekilde imkanları onlara sarfetmemek, destek çıkmamak günahkarlıktır. Müslüman yöneticilerinin, özellikle Müslüman hükümetlerinin bu konuda mesuliyeti daha büyüktür. Zira onların sahip olduğu imkanlar daha çoktur. Maddi, manevi, lojistik ve medya açısından onlara destek olmamız farzdır.”diye konuştu.
Miting, yapılan duanın ardından son buldu.