Büluğ çağına ermiş her Müslüman’ın tutmakla mükellef olduğu oruçla ilgili bilim adamları çok konuşulacak bir keşifte bulundu. Yapılan araştırmalar, vücudumuzdaki kritik bir molekülün oruç sayesinde artabileceğini ortaya koyuyor.
Haber 7 – ÖZEL
Kalp damar sağlığı, kolesterol ve hafıza üzerindeki olumlu etkisi defalarca kanıtlanan orucun az bilinen bir faydası bilim adamları tarafınca ortaya çıkarıldı.
ABD’den Avrupa’ya, Asya’dan Afrika’ya varıncaya dek onlarca araştırmacı, vücudumuzdaki kritik NAD molekülünün artışında oruç tutmanın etkili olabileceğini öne sürüyor.
Yaşlılıkla bağlantısı olduğu düşünülen bu molekül aracılığıyla kişinin daha geç veya daha enerjik bir şekilde yaşlanabileceği düşünülüyor.
NAD SEVİYENİZ AZSA DAHA KÖTÜ YAŞLANABİLİRSİNİZ
Harvard Üniversitesi’nin genetik alanındaki çalışmalarıyla ün yapmış ismi Doktor David Sinclair, NAD molekülünün öneminden bahsederken şu ifadeleri kullanmıştı:
“NAD seviyeleriniz yetersiz ve çok düşükse genetik yapınız ne olursa olsun daha hızlı ve kötü yaşlanırsınız. Bilelim ki iyi yaşlanmanın temel sırrı genetik mirasımızdan ziyade yaşam tarzı seçimlerimizde gizlidir. Yaşlılık dönemindeki sağlık gücü ve kalitemizin en az yüzde 80’i yaşam tarzı seçimlerimiz ve nasıl yaşadığımızla ilişkilidir.”
Haber 7, NAD molekülüne dair merak edilenleri Üsküdar Üniversitesi’nden Bağımlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü Biyogüvenlik Anabilim Dalı Başkanı Doçent Doktor Kaan Yılancıoğlu’na sordu. Yılancıoğlu da molekülü tüm yönleriyle anlattı. İşte, Doçent Doktor Kaan Yılancıoğlu’nun açıklamaları:
ATLETİK PERFORMANSI İYİLEŞTİRİYOR
Molekülün genel tanımı üzerinden girizgah yapan Doçent Doktor Kaan Yılancıoğlu, NAD sayesinde kişideki fiziksel ve zihinsel dayanıklılığın artabileceğini, atletik performansın iyileşebileceğini belirtti:
“NAD (Nikotinamid Adenin Dinükleotid), hücrelerdeki enerji üretiminde ve metabolizmada önemli bir rol oynayan bir moleküldür. NAD, hücrelerin enerji üretimini arttırarak, fiziksel ve zihinsel dayanıklılığı yükseltir ve atletik performansı iyileştirir. Bunun yanı sıra, mutluluk hormonu olan serotonin salgılanmasını da arttırır. NAD, hücreleri koruyan ve yenileyen doğal koenzimlerden birisidir. NAD+ ayrıca, sağlıklı bir metabolizma oluşmasını ve kilo yönetiminde faydalı olmasını sağlar. NAD+ vücudumuzdaki tüm hücrelerde bulunur, ancak özellikle mitokondrilerde hayati öneme sahiptir. Mitokondriler, hücrelerin enerji merkezidir ve NAD+ burada şeker ve yağ kaynaklı enerjinin hücresel enerjiye dönüştürülmesinde kilit bir rol üstlenir. Sonuç olarak, NAD, hücrelerdeki enerji üretimini ve metabolizmayı iyileştirmek için önemli bir molekül olarak kabul edilir. Bu nedenle, NAD takviyesi olarak alımı, fiziksel ve zihinsel sağlık, kilo yönetimi ve hücre yenilenmesi gibi birçok faydayı sağlayabilir.”
YAŞLANDIKÇA NAD DÜZEYLERİ AZALIYOR
NAD molekülünün enerji üretiminde ve metabolizmada önemli bir rol üstlendiğini belirten Doç. Dr. Yılancıoğlu, yaşlandıkça NAD düzeylerinde azalma yaşandığını aktardı:
“NAD vücudumuzdaki hücrelerde enerji üretimini arttıran ve metabolizmada rol oynayan önemli bir moleküldür. Yaşlandıkça NAD düzeyleri azalır ve bazı araştırmalar NAD takviyesi almanın yaşlanma ile mücadelede hücrelerdeki enerji üretimini arttırarak ve genel olarak sağlık yönünden faydalı olabileceği önerilmektedir. Ancak NAD ‘in yaşlanmayı doğrudan ya da belirgin bir şekilde etkileyip etkilemediği hakkında yeterli kanıt yoktur. Bunun yanı sıra NAD, hücreleri koruyan ve yenileyen doğal koenzimlerden birisidir ve hücre yenilenmesinde de rol oynar. NAD, hücrelerin DNA’sını koruyan ve onarımını sağlar. NAD düzeyleri düştükçe, hücrelerin DNA hasarına maruz kalma riski artar ve bunun sonucunda hücrelerde ölüm oranı artar.”
NAD DÜZEYLERİ NASIL YÜKSELTİLİR?
Akademisyen Kaan Yılancıoğlu, açıklamasının devamında NAD düzeylerini artırabilmek için uygulanacak yöntemleri sıraladı. İşte, Yılancıoğlu’nun vatandaşa tavsiyede bulunduğu 5 madde:
“Araştırmalar NAD takviyesi almanın yaşlanma ile mücadelede hücrelerdeki enerji üretimini arttırarak ve genel olarak sağlık yönünden faydalı olabileceğini önermektedir. NAD takviyesi almak, hücrelerin DNA hasarına karşı daha dirençli hale gelerek hücre ölüm oranını azaltabilir. NAD takviyesi almak, ayrıca mitokondri fonksiyonlarını arttırarak hücrelerdeki enerji üretimini arttırabilir. Fakat bu konuda mutlaka hekiminize danışmanı önerilir.
Vücutta NAD düzeylerini arttırmak için birkaç yol bulunmaktadır. Bunlar arasında en yaygın olanlar şunlardır:
NAD takviyeleri: NAD takviyeleri, NAD precursors (öncülleri) içeren tablet, kapsül ya da intravenöz infüzyon şeklinde alınabilir. NAD öncülleri, vücudun NAD yapmasına yardımcı olur.
NAD yapımını arttıran diyetler: NAD yapımını arttıran diyetler, NAD öcülleri içeren yiyecekler içermektedir. Örneğin, NAD yapımını arttıran diyetlerde yüksek miktarda protein, B vitamini, folat, niasin, riboflavin, piridoksal 5-fosfat (P5P) ve nikotinamid ribozid (NR) bulunur.
Düzenli egzersiz: Düzenli egzersiz NAD düzeylerini arttırmak için hücrelerin enerji üretimini arttırarak NAD yapımını destekler.
Uyku: yeterli uyku, NAD düzeylerini arttırmak için hücre yenilenmesini ve hücre enerji üretimini arttırarak NAD yapımını destekler.
Meditasyon, Yoga ve Yoga Nidra: Meditasyon, Yoga, Yoga Nidra NAD düzeylerini arttırmak için stres düzeylerini azaltarak ve hücrelerin enerji üretimini arttırarak NAD yapımını destekler.
Herkes için en uygun olan yol farklıdır. NAD düzeylerini arttırmak için en iyi yolu belirlemek için bir sağlık profesyoneli ile konuşmanız tavsiye edilir.”
ORUÇ TUTMANIN NAD ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
Kişinin akranlarına kıyasla daha iyi bir yaşlılık geçirmesine ön ayak olan NAD molekülünün oruçla bir bağlantısının olup olmadığı merak edilen başlıklar arasındaydı. Nitekim yapılan çalışmalar orucun fayda sağlayabileceğini gözler önüne seriyordu. Doçent Doktor Kaan Yılancıoğlu, oruçla NAD arasındaki bağdan şöyle bahsetti:
“Araştırmalarda orucun veya aralıklı oruç diyetinin NAD düzeylerini arttırıp arttırmadığı konusunda fikir ayrılığı vardır. Bazı araştırmalar orucun NAD düzeylerini arttırdığını ve hücrelerin DNA hasarını azalttığını ve hücre ölümünü azaltarak yaşlanma belirtilerini azaltabileceğini göstermiştir. Bunun olası nedeni, oruç esnasında hücrelerin enerji üretimini arttırarak NAD yapımını desteklemektir. Diğer araştırmalar ise orucun NAD düzeylerini arttırmada etkili olmadığını veya NAD düzeylerini önemli ölçüde arttırmada etkili olmadığını göstermiştir. Bu durumda araştırmalar arasındaki farklılıkların sebebi, yapılan araştırmaların özellikleri, oruç süresi, oruç esnasında alınan yiyecekler ve diğer faktörlerin etkisi olabilir.”
NAD, TAKVİYE YOLUYLA DIŞARIDAN ALINABİLİR Mİ?
Biyogüvenlik Anabilim Dalı Başkanı Yılancıoğlu, NAD molekülünün dışarıdan takviye yoluyla alınabileceğini ve bu yöntemin sağlıklı olup olmayacağını anlatarak açıklamasını noktaladı:
“NAD takviyeleri, içeren tablet, kapsül veya intravenöz infüzyon şeklinde alınabilir. NAD öncülleri, vücudun NAD yapmasına yardımcı olur. NAD öncülleri arasında nicotinamide riboside (NR) ve nicotinamide mononucleotide (NMN) en yaygın olarak kullanılanlardır. Araştırmalar NAD takviyelerinin NAD düzeylerini arttırdığını ve hücrelerin enerji üretimini arttırdığını, hücrelerin DNA hasarını azaltarak hücre ölüm oranını azaltarak ve hücre yenilenmesini arttırarak yaşlanma belirtilerini azaltabileceğini göstermiştir. Bununla birlikte, NAD takviyelerinin etkileri her kişide farklı olabilir ve NAD takviyelerini kullanmadan önce bir sağlık profesyoneli ile konuşmanız önerilir. Son olarak, NAD takviyelerinin güvenliği ve uzun vadeli etkileri hakkında yeterli bilgi yoktur, bu yüzden NAD takviyelerinin kullanımı hekim kontrolünde ve dikkatli olmalıdır. Ayrıca NAD takviyelerinin etkisi ne kadar uzun sürebilir ve NAD düzeyleri kalıcı olarak arttırılıp arttırılabilir mi gibi konular hala tam olarak bilinmemektedir.”
Kaynak : İHA