Emekli Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Necmettin Nursaçan Hoca, anne babalar çağrıda bulunarak “Her akşam çocuklarınızla sohbette bulunun” dedi.
Haber7 – Özel
Necmettin Nursaçan Hoca, ailelere önemli tavsiyelerde bulundu.
Anne babalara çağrıda bulunan Necmettin Nursaçan Hoca, “Her akşam çocuklarınızla sohbette bulunun” dedi.
Sahabelerin, Peygamber Efendimiz’in (A.S.M.) sohbetleriyle yetiştiğini ifade eden Nursaçan Hoca, “Sahabeler sohbetten geliyor. En büyük veli, en küçük sahabe derecesinde olmuyor. Demek ki sahabenin mevkisi çok yüksek. Neden? Sevgili Peygamberimiz’i (S.A.V.) mü’min olarak görmüşler. Peygamberimizin sözünü dinlemişler, arkasında namaz kılmışlar. O yüzden sahabelerin dereceleri çok yüksek olmuş.” diye konuştu.
Ailelere çağrıda bulunan Necmettin Nursaşan Hoca, Haşr Suresi, 22. 23. ve 24. Ayetleri konu alarak şunları söyledi:
“Uzun kış günlerindeyiz. Eşimizi, kızımızı, oğlumuzu karşımıza alsak, hatta yatsı namazını cemaatle kılsak, onlarla sohbet etsek…
Peygamberimiz şöyle buyuruyor: ‘Akşam namazından sonra Haşr Suresi’nin son ayetlerini okuyan kişiye Allah, 70 bin melek görevlendirir. O melekler sabaha kadar rahmet okurlar. Eceli gelince o kişi ölürse o kişi şehit olarak ölür. Sabah namazından sonra bu ayetleri okursa, Allah 70 bin melek görevlendirir ve akşama kadar ona rahmet okurlar. Eceli gelir de ölürse, şehit olarak ölür.’
Peki niçin böyle? Çünkü bu ayetler, Allah’ı anlatıyor. Gün Allah ile başlamalı, gece Allah ile başlamalı. Bir gün de gelin kızım, oğlum bu ayetlerin anlamlarını düşünelim.
Huvallahullezi la ilahe illa hu: O Allah ki, ondan başka hak mabud yoktur. Bulutların üzerinde yazılı, kelebek kanadında yazılı, bizim gönlümüzde yazılı…
Alimul gaybi veşşahadeh: Bugünü bilir, yarını bilir, görüneni bilir, görünmeyeni bilir… Ben neyi bilirim; sen de acizliğini bil.
İkinci defa Huvallahullezi la ilahe illa hu: O Allah ki, ondan başka hak mabud yok.
El Melik: Mülkün sahibidir. Benim de sahibimdir.
El Kuddüs: Hak, noksanlardan beri…
Es Selam: Selamet veren, en karanlık olaylardan aydınlığa çıkaran…
El Mü’min: Güven veren…
El Müheymin: Koruyan…
El Aziz: Aciz de değil, azizdir, izzeti var. Azameti ve kudreti var.
El Cebbar: Dilediğini dilediğine zorla da yaptıran… Ya bak ‘Rahman’ diyordun, ‘Rahim’ diyordun, ‘Selam’ diyordun, ‘Mü’min’ diyordun… Şimdi iş biraz sertleşmeye başladı. Nus ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.
Huvallahul Halik: O Allah ki, yoktan var eden…
El Bari: Yarattığını da üsluplu yaratan… Gelişi güzel değil. Kar taneciği yağarken bir prizma şeklinde yağıyor. Yağmur yağarken ırmak akar gibi değil. Bize gelirken biraz frenliyor. Aman Ya Rabbi, her şeyin de bir ahengi var.
Yusebbihu Lehu mafissamavi vel arz: Yerde ve gökte olan her şey Allah’ı tesbih eder. “Kulum benim sana ihtiyacım yok, senin bana ihtiyacın çok.” Cihan bir mabed de eşrefi mahluk, ekmeli mevcut olan ben, ne güne dururum. Ey gafil insan, mabeddir cihan, her şey her an, Hakk’ı zikreyler.
Ve huvel azizul hakim: O Allah, azizdir. İzzeti, azameti, kudreti var. Ama her işinde de bir hikmeti var. Maksatsız, gayesiz, gelişi güzel değil, her işinde bir hikmet var.
Her sabah ve akşam Allah’ı tanıtan bu ayetler okunmalı. İşte o evlat da hayrul halef olur. Tarladaki otu saksıya getirelim çiçek olur, saksıdaki otu tarlaya getirelim ot olur.”
Kaynak : İHA