Türk sinemasının duayen senaristi Ayşe Şasa’ya vefatının 9. yılında vefa programı!

Yaşamı boyunca hakikati bulmaya çalışan, arayış ve anlam bulma yolunda ilerlerken yazın dünyasına eserler veren ve Türk sinema dünyasında senarist olarak tanınan Ayşe Şasa’nın vefatının ardından 9 yıl geçti.

Türk sinemasının duayen senaristi Ayşe Şasa’ya vefatının 9. yılında vefa programı!
Yayınlama: 17.02.2023
A+
A-

Yaşamı boyunca hakikati bulmaya çalışan, arayış ve anlam bulma yolunda ilerlerken yazın dünyasına eserler veren ve Türk sinema dünyasında senarist olarak tanınan Ayşe Şasa’nın vefatının ardından 9 yıl geçti.

Türk sinema camiasının duayen senaristlerinden Ayşe Şasa için İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün öncülüğünde, Uluslararası Sinema Derneği’nin katkılarıyla 16 Haziran 2023 Cuma günü saat 15.00’da Gülhane Parkı’nın içerisinde yer alan Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat ve Müze Kütüphanesi’nde “Türk Sinemasında İrfan Arayışı” adında anma programı gerçekleştirilecek.

AYŞE ŞASE KİMDİR?

1941 yılında İstanbul ‘ da doğmuştur.

Çerkez bir anne ve yarı Çerkez yarı Kürt[2] bir babadan dünyaya gelen Ayşe Şasa, 1941 yılında İstanbul’da doğdu. Şimdiki adı Robert Kolej olan Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’nde okudu, 1960 yılında mezun oldu. Robert Kolej’in İdari Bilimleri Bölümü’ne devam etti(1963-1965). 1963 yılından itibaren senaristlik yaptı. Bu yıllarda kendisini Marksist olarak tanımlıyordu. Kemal Tahir ile güçlü bir dostluk kurdu ve bu dostluğun onun üzerinden derin etkileri oldu. Son Kuşlar, Ah Güzel İstanbul, Utanç ve Gramofon Avrat gibi filmlere imza attı. 1993 yılında sinemayla ilgili Yeşilçam Günlüğü adlı denemeleri yayınlandı.

Başından üç evlilik geçti. İkinci evliliğini Ünlü Yönetmen Atıf Yılmaz ile yaptı.

1980’li yıllarda ağır bir psikolojik rahatsızlık geçirdi. Doktorlar şifozren tehşisi koydu. On yıllık inziva dönemi sırasında sinema piyasasından tamamen çekildi. Bu süreçte yanında 3. eşi olan Bülent Oran vardı. Bu dönemden sonra, düşünsel anlamda kendisini değiştirdi, daha bilimsel/sezgici bir hayat sürmeye başladı. Bu yeni yaşam tarzı, eserlerine de yansıdı. İbn Arabi ve Andrei Tarkovsky üzerinde derin düşüncelere sahiptir.

16 Haziran 2014 tarihinde bir süre tedavi gördüğü zatürre rahatsızlığı sebebiyle hayatını kaybetmiş ve Sahrayıcedid Mezarlığı’na defnedilmiştir.

Kaynak : İHA

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.