Hattatların Reisi” olarak anılan ve dünyanın birçok camisinde imzası bulunan ünlü hattat Hasan Çelebi, 88 yaşında İstanbul’da hayatını kaybetti.
Bir süredir rahatsızlığı nedeniyle Koşuyolu İstanbul Medipol Hastanesi’nde tedavi gören Çelebi’nin vefatını, eski Sağlık Bakanı Fahrettin Koca sosyal medya hesabından duyurdu.
Koca, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
“Hasan Çelebi üstadımız ebediyete irtihal etti. Sanatıyla medeniyetimize eşsiz katkılar sunan üstadımızın her eseri, kültürel mirasımızın kıymetli bir parçasıydı. Hat sanatını asli özelliklerini koruyarak geleceğe taşıyan büyük ustamız, Necip Fazıl Saygı Ödülü ve Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibiydi. Son döneminde tedavi sürecinde ilgilenme fırsatım oldu, bu benim için büyük bir onurdu. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. Gönüllerimizde ve sanat dünyasında yeri daima baki kalacaktır.”
Taziyelerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Hat sanatının büyük ustalarından, ömrünü Kur’an-ı Kerim’i gönüllere nakşetmeye adayan, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibi Hasan Çelebi Beyefendi’nin vefatından büyük üzüntü duydum.
Hattatların Reisi merhum Hasan Çelebi’ye Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine, yakınlarına ve talebelerine başsağlığı diliyorum. Mekânı cennet olsun” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı da X sosyal medya hesabından taziye mesajı paylaşarak, “Dünyanın dört bir yanındaki camilere nakşettiği eşsiz hat sanatıyla iz bırakan, ‘Hattatların Reisi’ Hasan Çelebi’yi kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Sultanahmet Camii’nden Büyük Çamlıca Camii’ne, Malezya’daki Sri Sendayan Camii’ne kadar pek çok eserde imzası bulunan Çelebi, yetiştirdiği öğrencilerle sanatını nesilden nesile aktardı. 2010 yılında ‘Yaşayan İnsan Hazinesi’ ilan edilen, 2011’de Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Ödülü’ne, son olarak da Necip Fazıl Saygı Ödülü’ne layık görülen kıymetli sanatçımıza Allah’tan rahmet, ailesine ve sanat camiamıza başsağlığı diliyoruz.” ifadelerine yer verdi.
Hattat Hasan Çelebi Hoca’dan ders alma imkanı bulan Vanlı Hattat Ahmet Hüsrev Koyuncu, Hasan Çelebi’nin hocadan ziyade bir baba olduğuna dikkat çekerek şunları anlattı:
“Herkesi kabul eder, görüşür, dinler ve tavsiyelerde bulunurdu. Ben 80’li yıllarda Hasan Çelebi Hoca’yı görmek için İstanbul’a gittim. Hat sanatını öğrenmek için gittim. Kuruçeşme’de bir camide görevliydi. Salı günüydü camisine gittim. Camisinde yoktu, bana evini gösterdiler. Evine gittim kapıyı çaldım kendisi dışarı çıktı. Neden gittiğimi sordu. Van’dan geldiğimi söyleyince beni eve davet etti. Ancak ben daha sonra geleceğimi Hat sanatını öğrenmek için yanına gittiğimi söyledim. ‘Beni kabul ederseniz sizden Hüsnü Hat öğrenmek istiyorum’ dedim. O da bana ‘ Çarşamba günleri ders veriyorum. Çarşamba günü buraya gel sana ders vereyim’ dedi. Böyle bir anımız oldu. Ben birkaç derse gittim fakat devam edemedim. Ondan sonraki süreçte yaklaşık 10 yıldır hemen hemen her yıl gidip ziyaret ediyordum. Elini öpüp yazdıklarımı kendisine gösteriyordum. O da bana tavsiyelerde bulunuyordu. En son geçen yaz İstanbul’a gittim. Kendisini ziyaret ettim. Yeni yapılan Çamlıca Camisi’nde Cuma namazından sonra ziyaret ettim. Sürekli eli titriyordu. Ona yine yazdıklarımı gösterdim bana ‘Elimi tut’ dedi. Elini tuttum daha yazdıklarımı kurşun kalemle bir iki yerinden işaretleyerek bana tavsiyelerde bulundu. Tekrar ziyaret etmeyi düşünüyordum. Ancak nasip olmadı ve Rahmeti Rahman’a kavuştu. Allah onu Peygamber Efendimize, bütün peygamberlere, sahabelere ve şehitlere komşu eylesin.”
HASAN ÇELEBİ KİMDİR?
Erzurum’un Oltu ilçesine bağlı İnci köyünde 1937 yılında dünyaya gelen hat sanatının yaşayan büyük ustası Hasan Çelebi, 24 yaşında başladığı hat sanatında kendisini geliştirmek için dönemin en ünlü ustalarından dersler aldı.
Hattat Hamid Aytaç’tan sülüs-nesih, Kemal Batanay’dan Ta’lik-rik’a meşk edip icazet alan Hasan Çelebi’nin ustalığı, cami yazıları, özel hat koleksiyonu ve sergileri ile ülke sınırlarını aştı.
Dünyanın farklı coğrafyalarında 100’e yakın icazetli talebesi bulunan Hasan Çelebi, Hamid Aytaç’tan sonra en çok öğrenci yetiştiren hat ustası oldu.