Elektronik cihazların normal şartlarda uzaktan patlatılmasının mümkün olmayacağını savunan Karagüdekoğlu, “Herhangi bir elektronik cihazın uzaktan patlatılması mümkün değil.
Bunlar o bölgede cihazlar kullanıldığı için İsrail ajanları tarafından özel yaptırılmış modifiyeli cihazlar olabilir. Elektronik cihazın patlaması kesinlikle mümkün değil. Pager çağrı cihazları cep telefondan önce çokça kullanılan teknolojidir. Bunlar radyo sinyalleri ile çalışır. Karasal yayın olduğu için uzun mesafelere kadar baz istasyonlara veya uyduya ihtiyaç duymazlar. Bu da bunları güvenli kılıyor. Çünkü bulunduğunuz konumu kestiremezsiniz. En fazla hangi şehirden sinyal aldığı çıkar ortaya. Cihazın nerede aktif olduğu adım adım takip edilemez. Ancak cep telefonları ve uydu telefonları nokta atışı bulunduğunuz konumu size gösterebilir” ifadelerini kullandı.
“Saldırı MOSSAD’ın imajını tekrar düzeltmek için büyük bir fırsat oldu”
Saldırının etkisinin büyük olduğunu vurgulayan Küçük, Hizbullah’ın otonom hareket edebilme kabiliyetinin zarar görmesinin İran’a olan bağımlılığını artırdığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Bu tarz idari ve lojistik taraftaki beyin takımı adamlarını yok ettiğiniz zaman Hizbullah, İran’a daha bağımlı oluyor. Bu aslında görece bakımından İran’ın da işine gelebilecek bir durum. Dolayısıyla İran’dan cihazlar geldi, İran’ın içinde istihbarat zafiyetleri var ya da yok ayrı bir tartışma konusu. MOSSAD’ın 7 Ekim’de ciddi bir yara aldığını biliyoruz. MOSSAD imaj olarak yara aldı. Çünkü yıllarca MOSSAD propagandası yapıldı, ‘MOSSAD düşmanı dünyanın neresinde olursa bulup öldürür, her türlü bilgiyi önceden ele geçirir’ gibi ama burnunun dibindeki saldırıyı görememişti. Bu da büyük bir imaj kaybıydı. Bu saldırı MOSSAD’ın imajını tekrar düzeltmek için büyük bir fırsat oldu.”
Sivil kullanımdaki iletişim cihazlarında böyle bir durumun görülme ihtimalinin düşük olduğunu dile getiren Küçük, “Marketten alınan bir üründe böyle bir patlama olması, devasa markaların çok büyük para kaybetmesine, ekonomide yıkıcı etkilere sebep olabilir. Buna da kimsenin kolay kolay cesaret edebileceğini zannetmiyorum” dedi.
Saldırıda patlayan cihazlarda aşırı ısınma yaşanması durumunda güvenlik hattı bulunan lityum bataryalar kullanıldığını dile getiren Küçük, “Batarya ısındığı zaman işlemcinin frekansını kesmek, elektrik akımını kontrol etmek gibi bir önlem oluyor. Bu önlemi kaldırırsanız bataryanın ısınmasını sağlayıp patlayıcıyı da harekete geçirebilirsiniz. Ürünün sağlam halini görmediğimiz için şu an bir yorum yapamıyoruz” dedi. Saldırıda Hizbullah üyelerinin yanı sıra sivil kaybının da yaşandığını belirten Küçük, İsrail doğrudan hastaneyi vurduğunda bile uluslararası kamuoyunun harekete geçildiğini görülmediğini hatırlattı.
Kaynak: İHA