Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi ve Kültür ve Turizm Bakanlığının ortak girişimiyle başlatılan ve büyük bir titizlikle sürdürülen “Eski Van Şehri’ni Ayağa Kaldırma Projesi”, bölgenin derin tarihî köklerine ışık tutmayı amaçlayan önemli bir çalışma.
Bölgenin tarihi ve kültürel dokusunu koruma ve gelecek nesillere aktarma açısından büyük bir değer taşıyan bu proje, Van Kalesi’nin güneyinde 2 bin metrekarelik bir alanda yürütülmektedir.
Sayısız medeniyetin izlerini taşıyan Eski Van Şehri’nde, Rektör Prof. Dr. Hamdullah Şevli’nin katkılarıyla Üniversite Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülsen Baş Terzioğlu’nun öncülüğünde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle yürütülen kapsamlı çalışmalar hızla devam ediyor. Farklı üniversitelerden gelen bilim insanlarının da katılımıyla oluşturulan 36 kişilik uzman ekip, bu projede önemli görevler üstlenerek şehrin tarihi dokusunu ve kültürel mirasını gün yüzüne çıkarmak için titizlikle çalışıyor.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, Urartulardan Ahlatşahlara, Eyyubilerden Osmanlı İmparatorluğu’na kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Van Kalesi’nin güneyindeki “Eski Van Şehri”nde yürütülen kapsamlı yeniden keşif sürecini yerinde değerlendirmek üzere alana ziyarette bulundu. Bu tarihi yerleşimin yeniden canlandırılması için büyük bir hızla sürdürülen çalışmaları titizlikle inceleyen Rektör Şevli, projenin önemine dikkat çekmek, bölgenin tarihi mirasına sahip çıkmak adına alanda incelemelerde bulundu.
Bu kapsamda yapılan çalışmaları değerlendiren Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, 1915-1918 yılları arasında bazı Ermeni çetelerinin ayaklanmaları sonucunda kentin Ruslar tarafından işgal edildiğini ve 2 Nisan 1918 tarihinde Osmanlı ordusunun şehri kurtardığını bir kez daha hatırlattı. Rektör Şevli, o dönemde Van’ın yakılıp yıkıldığını vurgulayarak, yapılan kazılarda da bu savaşın izlerine rastlandığını belirtti. Kazılarda bulunan yanmış kalıntılar ve hasar görmüş yapılar, şehrin tarihindeki bu zorlu dönemi gözler önüne seriyor.
Yapılan çalışmalarda yanmış evraklar, kumaş parçaları, cam bilezik kırıkları, boncuklar, bronz sikkeler, seramik tabaklar ve tütün lüleleri gibi önemli buluntuların keşfedildiğini; ayrıca, Osmanlı dönemine ait bir pazar yerinin kalıntıları da ortaya çıkarılarak şehrin ticari hayatına dair değerli ipuçları elde edildiğini ifade eden Rektör Şevli, bu kazıların Osmanlı arkeolojisi açısından taşıdığı öneme dikkat çekti. Disiplinler arası bir ekiple Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin öncülüğünde ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle sürdürülen kazılara ilişkin şu sözleri kaydetti, “Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy da geçtiğimiz günlerde alanı ziyaret ederek çalışmalarımıza destek verdiler. Bu bölge, ‘Geleceğe Miras Projesi’ kapsamına alındı. Çalışmalarımıza katkıda bulunan Sayın Bakanımıza, milletvekillerimize ve Valimize içten teşekkürlerimi sunuyorum.”
Rektör Şevli, alandaki kazılar sonucunda burasının bir Osmanlı pazar yeri olduğunun kesinleştiğini dile getirerek, “Zemin döşemesini oluşturan taşlar dahi büyük bir değer taşıyor. Pazara açılan dükkânlar, aralarındaki koridorlar, merdivenler ve su kanalları ortaya çıkarıldı. Her biri, bu tarihi alanın önemini bir kez daha kanıtlar nitelikte.” ifadelerini kullandı.
Urartu döneminden Osmanlı’nın son dönemlerine kadar kesintisiz bir yerleşim alanı olan Eski Van Şehri, bölgenin tarihi açısından büyük bir öneme sahiptir. Kazı Başkanı Prof. Dr. Gülsen Baş Terzioğlu, bu alanın sadece bir ören yeri değil, aynı zamanda farklı kültür ve devletlere ait mimari dokuların ve kültürel tarihe ışık tutacak önemli ipuçlarının bulunduğu bir tarihi kent olduğunu vurguladı. Arkeolojik kazıların derinleştikçe yeni keşiflere yol açtığını belirten Prof. Dr. Gülsen Baş Terzioğlu, son çalışmalarında bir ticaret alanının gün yüzüne çıkarıldığını vurguladı. Ayrıca, Terzioğlu, bu bulguların Eski Van Şehri’nin yalnızca bir yerleşim yeri değil, aynı zamanda tarih boyunca ticaretin kalbi olan önemli bir merkez olarak da rol oynadığını ortaya koyduğunu da ifade etti.
Prof. Dr. Gülsen Baş Terzioğlu, özellikle 19. yüzyıla ait mimari dokunun tamamıyla gün yüzüne çıkarıldığını, Osmanlı süvari kılıçları ve hançerler gibi önemli buluntularla kentin sosyal yaşamının renkliliğini de belgelediklerini belirtti. Van’ın stratejik konumu itibarıyla, doğu ile batı arasında bir geçiş noktası olarak büyük önem taşıdığını vurgulayan Terzioğlu, bu bulguların kazılarla somut olarak kanıtlanmasının heyecan verici olduğunu dile getirdi.
Kaynak: HABER MERKEZİ