Şınak’ın Cizre ilçe belediyesini 31 Mart yerel seçimlerin ardından kazanan DEM Partili belediye Başkanı Güler Yerbasan ve Abdurrahim Durmuş, geçtiğimiz ay 5 işçiyi gerekçe göstermeden, dün de 29 olmak üzere toplam 34 işçiyi işten çıkardı.
Gerekçe gösterilmeden 34 kişinin işten çıkarılmasına HAK-İŞ Konfederasyonuna bağlı Hizmet İş Sendikası ve Memur Sen Konfederasyonundan tepki geldi.
Cizre Belediyesini kazanan DEM Partinin belediye başkanı hiç bir gerekçe göstermeden geçtiğimiz hafta 3 işçinin iş akdini sonlandırdı. HAK-İŞ Konfederasyonuna bağlı Hizmet İş Sendikası ve Memur-Sen Konfederasyonu tarafından işten çıkarılanların yeniden görevlerine iade edilmesi için girişimler sürerken, dün 29 kişi daha işten çıkarıldı. İş akitleri fesih edilen 34 işçinin bağlı bulunduğu HAK-İŞ Konfederasyonuna bağlı Hizmet-İş Sendikası Şırnak İl Başkanı Nevzat Usal, bu duruma sert tepki gösterdi. Usal, yapılan bu işten çıkarılmanın haksız ve hukuksuzluk olduğunu belirterek sendika olarak bütün yasal yollara başvuracaklarını söyledi.
İşten çıkarılan 34 kişinin ardından 120 kişilik bir listenin daha olduğu bilgisi aldıklarını belirten Hizmet-İş Sendikası Şırnak İl Başkanı Nevzat Usal, “Bazı belediyelerde hala seçimden icraata geçilemedi. Halkın beklentisi, hayal kırıklığına dönüştü. Hizmetin konuşulması gereken bir zamanda, bazı CHP’li ve DEM’li belediyelerin işçilere yaptığı baskılar, tehditler ve kıyımlar konuşuluyor. Bunlarda biri de Cizre Belediyesidir. 31 Mart yerel seçimlerinde yönetime gelen belediye başkanları, maalesef Cizre halkını hayal kırıklığına uğratmıştır. Cizre Belediyesi’nde 1 Nisan’dan beri emekçiler sendikal baskıya uğruyor, iş akitleri haksız ve hukuksuz bir şekilde feshediliyor. Cizre Belediyesi’nde şuana kadar 34 arkadaşımız haksız ve hukuksuz bir şekilde işten çıkarılmıştır ve aldığımız duyumlara göre 120 kişilik bir listenin de hali hazırda beklediği şeklindedir. Cizre Belediyesi eş başkanları, Cizre halkına hizmet etme noktasında mücadele etmesi gerekirken, işçilerle mücadele yolunu seçtiler. Cizre Belediyesi eş başkanları emekten, hukuktan, demokrasiden her ne kadar bahsetmişlerse de bunların gereksinimlerini yerine getirmemiş bulunmaktadırlar. Oysa; emek deyince, emekçi deyince, ekmek deyince, hak, hukuk, adalet deyince, barış, özgürlük kardeşlik deyince en çok bunların sesi çıkıyordu. Mazbatayı alınca emekçiyi işinden, aşından, özgürlüğünden ettiler. Şimdi demezler mi size, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Lütfen söylemlerinizin arkasında durun. Emekten yana mısın, emek düşmanı mısınız? Barışçıl mısınız, savaşçı mısınız? Oy isterken işçiyi kardeş bil, kazanınca ötekileştir. Böyle politika olmaz. Bu adaletsizliğe, bu kıyıma, bu ha gaspına sessiz kalmayacağız” dedi.
İşten çıkarılan işçilerin işlerine geri iade edileceği zamana kadar Cizre Belediyesi önüne eylem çadırı kuracaklarını ifade eden Usal, “Haklılığımızı ortaya koymak için eylem çadırı kurma kararı aldık. Kuracağımız eylem çadırını hakkımızı alana dek kaldırmayacağız. Bu süre belki 1 hafta sürecek, belki 1 ay belki de 5 yıl. Ama usanmayacağız, yılmayacağız ve asla vazgeçmeyeceğiz. Belediye başkanları gelip geçicidir. Belediyelerin asıl sahibi işçilerdir, emekçilerdir. Her kim olursa olsun, kimsenin kimseyi ekmek teknesinden uzaklaştırmasına müsaade etmeyeceğiz. Emeğinden başka sermayesi olmayan, Cizre’ye gece gündüz, kar-kış, bayram, tatil demeden fedakarca hizmet eden işçileri, hiçbir gerekçe göstermeden işten çıkarmak ne demek? Şuana kadar 34 işçi ve hazırda bekleyen 120 kişilik bir liste, her işçinin en az 4 kişilikli bir ailesi olduğunu düşünün. Korkunç bir tablo, felaket. Bir babanın evine boynu bükük gitmesine sebep olmak hangi ideoloji de, hangi kitapta yazar? Bu iyi niyetle açıklanabilecek bir durum değildir. İşçi, memur tüm belediye çalışanları tedirgin, Cizre halkı şaşkınlık içerisindedir. Cizre halkının iradesi ile Belediye Başkanı seçilenlerin tavrına ve yönetimine itiraz ediyoruz. Diyoruz ki, gittiğiniz yol yol değildir. İnsanların rızkıyla oynayarak hiçbir menzile varamazsınız” diye konuştu.
Belediye eş başkanlarının tasarruf tedbirleri kapsamında işçilerin işten çıkarıldıklarını belirttiğini ifade eden Usal, tasarruf için işten çıkarılma olmaz dedi. Usal şöyle devam etti:
“Söz konusu belediye başkanlarının özrü kabahatinden daha büyüktür. Belediye bütçesini gerekçe göstererek işçilere zulmetmek akıl karı değil. Burada daha önce de belediye başkanları vardı. Hem hizmet üretiliyor hem de ücretler tıkır tıkır ödeniyordu. İnsanları işten atarak, ekmeğiyle oynayarak tasarruf edilmez. Kaldı ki amaç da bu değildir. Bütçe gerekçesi, minareye kılıf hazırlamaktır. Herkes biliyor ki, asıl amaç mevcut işi arkadaşların iş akitleri feshedilerek yeni işe alımlar için zemin hazırlanmaktadır. Başka bir deyişle, yandaşları işe almak için yer açılmaktadır. Cizre Belediyesi eş başkanları Güler Yerbasan ve Abdurrahim Durmuş’a sesleniyoruz. HAK-İş Konfederasyonumuza bağlı Hizmet-İş sendikası olarak diyalogtan yanayız. İşten atılan arkadaşlarımızın haklarını teslim eden bir müzakereye açığız. Ya saygın bir müzakere ya da tavizsiz direniş. Eylemimiz arkadaşlarımız işe geri dönünceye kadar devam edecektir”.
31 Mart yerel seçimlerinin ardından göreve başlayan Cizre Belediye eş başkanlarından randevu talep ettiklerini ancak randevu taleplerinin cevapsız kaldığını belirten Usal, “Biz, yerel seçimlerin hemen sonrasında gerek yönetici arkadaşlarımızla, gerek telefon irtibatı üzerinden mevcut yönetimin özel kalemleri ile bir randevu talebimiz oldu. Randevu taleplerimiz de hem mevcut yönetime hayırlı olsun ziyaretinde bulunmak üzere, hem de bundan sonraki süreçte orada kendilerinin nasıl halkın iradesi ile, halkın oyları ile seçilerek belediye başkanı olduklarını, aynı şekilde bizim de sendika olarak orada çalışan işçilerimizin özgür, hür iradeleri ile bizi tercih etmiş olduklarını, bununla beraber bakanlık nezdinde yetkili sendika olduğumuzu ve bunun 3 yıl devam edeceğini söylemek üzere kendilerinden defalarca randevu taleplerimiz oldu. Randevu taleplerimize dönüş yapmadılar. Biz yine ona rağmen, Cizre Belediyesi’nin başkanlık makamına bizzat gittik. Kendileri hatta makama geldikleri saatlerde, bizleri salonda görerek bir tokalaşma gerçekleşti. Lakin, makama geçtikten sonra kendi özel kalemlerine kim olduğumuzu sormuşlar. Bizim de HAK-İş Konfederasyonuna bağlı Hizmet-İş Sendikasının yöneticileri olduğumuzu söyledikten sonra özel kalemleri aracılığı ile bize randevu taleplerinin olmayacağını, müsait olmadıklarını, işlerinin olduğunu söyleyerek randevumuz ile alakalı daha sonrasına da bir dönüş sağlanmamıştır. Yine bu bağlamda geçen hafta bir basın açıklaması yapmıştık Cizre’de. Memur-Sen Konfederasyonuz ile beraber yaptığımız basın açıklamamızı gerçekleştirmeden önce, kurum içerisinde bazı müdürler tarafından arandım. Basın açıklaması yapmayın, bizler aracı olalım, belediye başkanlarımız bilmiyorlar. Mevzuata hakim değiller. Biz kendileri ile görüştükten sonra biz size dönüş yapalım dediklerinde bizlerde tabi iyi niyetli olduğumuz için, müzakere masası istediğimiz için onları da bir hafta bekledik. Lakin sonrasında onlarda telefonlarımıza cevap vermeyince biz geçen hafta Memur-Sen Konfederasyonuz ile beraber Cizre Belediyesi’nin önünde bir basın açıklaması yaptık” dedi.
Kaynak: İHA