Van Filistin’e Destek Platformu, mitinge katılmak üzere Van’a gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a açık mektup yazdı.
Bebek katili, siyonist işgal rejiminin devam ettirdiği soykırıma dikkat çeken Van Filistin’e Destek Platformu, Van’a gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a açık mektup yazdı.
Platforma üye olan 145 kurum adına yayımlanan mektupta şu ifadelere yer verildi:
Sayın Cumhurbaşkanımız:
İsrail Gazze’de katliam yapmaya devam ediyor. Dün gece un yardımı almak için giden 100 den fazla Filistinli katledildi.
Uluslararası irade sus-pus durumda. Batılı ülkeler önce İsrail’e silah desteği sağlıyor. Sonra timsah gözyaşları döküyor. Bütün insanlık bu zulme müdahale edecek insaflı bir irade arıyor.
Sizin İsrail cumhurbaşkanına “van minüt” çıkışınızdan sonra Filistin’de anne-babalar çocuklarının adlarını Recep Tayyip Erdoğan koyuyorlardı. İsrail’in zulmüne bir şamar vuracak onları durduracak umut olarak sizi görüyorlardı. Çünkü Sizin de ifade ettiğiniz gibi Kudüs Müslümanların ve sizin kırmızı çizgisiydi.
Sayın cumhurbaşkanımız! Kırmızı çizgi çoktan aşıldı. Sevdanız Kudüs’e giden yollar her gün yeni katliamlarla kandan duvarlar örülüyor. Gazze yerle yeksan edildi. 31 binden fazla insan katledildi. Zalim İsrail rejimi yardım kuyruğundaki insanları öldürebilecek kadar cani bir rejim. Bunu milyarlarca insanın gözleri önünde yapıyor. Binlerce insan tutuklu. Binlerce insan kayıp. Binlerce çocuk yetim. Binlerce insan saldırılar sonucu yaralı veya sakat. Bizim içimiz yanıyor. Sizin de içinizin yandığına inanıyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanımız! Gazze’de yaşananlarla ilgili sizden beklentilerimiz çok yüksek. Ama her gün geçtikçe umutlarımızı yetiriyoruz. Ya bu zulmü engelleyecek irade oluruz. Ya bu zulmü besleyecek tüm damarları tıkarız. Ya da ilerde çocuklarımız tarafından bu zulmün birer şahitleri olarak bu zulmü durduramadığımızdan dolayı lanet ile anılırız.
Sayın cumhurbaşkanımız! Sizden beklentilerimizi dört madde ile kısaca burada bildirmek isteriz.
1-Bu soykırımı durdurabilecek sahici bir iradeyi kuşanmanız:
Bunun için ;
a.Filistin’e askeri olarak yardım edebilecek yada İsrail rejimine karşı ortak kararlar alacağınız ve çeşitli yaptırımlar uygulayacağınız uluslar arası bir koalisyon kurmanız.
b.İslam işbirliği teşkilatını toplantıya çağırmanız ve bu toplantıyı Gazze’de yapmanız. Bu toplantıda;
i. İsrail’e müdahale edecek “İslam ordusu”nu kurmanız.
ii. İslam dünyasının siyasi iradesini bir araya getirip harekete geçirmeniz.
iii. Ve son olarak İslam dünyasının bu aciz, çaresiz, pasif durumunun bertaraf edildiği yerine mazlumun yanında yer alan inanmış ve kararlılığı kuşanmış bir anlayış ve iradenin kuşanıldığı bir ümmet olma anlayışının bize gösterildiği bir role öncü olmanız.
2-Ülkemiz adına İsrail’i besleyen tüm ticari ve yardım damarlarının tıkanması.
a. Ülkemizden bizim limanlarımızı kullanarak İsrail’ giden ticari gemilerin durdurulması. Sebze, meyve, gıda, petrol, demir, çimento vb. alanlarda akan ticari faaliyetlerin durdurulması. Ve bu ticareti yapan firmalara/holdinglere karşı yaptırımlar uygulanması.
b. Ülkemizden Türk vatandaşı olup da İsrail saflarında savaşın tüm kişilerin savaş suçlusu ilan edilmesi ve bunların yargılanmasının sağlanması.
c. Devlet kurumlarında İsrail’i besleyen boykotlu ürünlerin yasaklanması.
3- İsrail’in güvenliğini sağlayan ve Ona destek sağlandığını bildiğimiz hava ve radar üslerinin kapatılması.
4-Daha fazla İnsani yardımın Gazze’ye ulaştırılmasının sağlanması. Türkiye’nin Gazze’ye ulaştıran dünyanı en önemli üç ülkesinden biri olduğumuzu biliyorum. Bunun için Allah razı olsun diyorum. Ama bu yeterli değil. Türkiye büyük bir ülke ve yapacağı çok şey var. Bunun için;
a. Öncelikle Gazze ablukasının kırılması. Türkiye siyasi iradesini kullanarak bu ablukayı kırabilir. Bunu uluslararası Filistin’e dost olan ülkelerin desteğini alarak yapmalıdır.
b. Türkiye kendi yardım gemileri Mısır’a değil doğrudan Gazze’ye göndermelidir. Orada ABD’nin inşa ettiği limana karşın kendi limanını kurmalıdır. Hem kendi yardımlarını hem de uluslar arası yardımların ulaştırılmasına öncülük etmelidir.
c. Acil olarak Kendi hava araçlarından özellikle Kuzey Gazze bölgesini yardımlarını bırakmalıdır. İsrail’in tehditlerine aldırış edilmemelidir.
Sayın Cumhurbaşkanımız! Size Rabbimizin bir fermanını hatırlatarak mektubumuzu nihayete erdirmek istiyoruz. “Size ne oldu da Allah yolunda ve “Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!” diyen çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz?” (Nisa 75)
Ve son olarak şu unutulmasın ki! Gazze’yi kim kurtarırsa gerçek kahraman odur. Gazze’ye kim yardım ederse Allah’a ve Resulüne yardım etmiş olur. Gazze kurtulursa mazlumlara umut zalime hüsran olur.
Gazze için gayret gösteren tüm insanlara selam olsun.