Savatlı gümüş işletmeciliği Van’da yeniden hayat buldu

Romalılardan günümüze kadar gelen ve Osmanlı zamanında altın çağını yaşayan savatlı gümüş işlemeciliği, son yüz yıldır yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Bu sanat Van’da...

Savatlı gümüş işletmeciliği Van’da yeniden hayat buldu
VAN
Yayınlama: 12.02.2024
A+
A-

Romalılardan günümüze kadar gelen ve Osmanlı zamanında altın çağını yaşayan savatlı gümüş işlemeciliği, son yüz yıldır yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Bu sanat Van’da yaşatılmaya devam ediliyor.

Van civarında, Romalılardan günümüze kadar gelmiş bir süsleme sanatıdır. Savatın kökeni Urartular’a kadar gider. Osmanlı döneminde 900 ayar gümüşe tuğra vurma yetkisini, İstanbul ile birlikte Van Vilayeti savat işlemeleri sayesinde almıştı. Savat ustası tasarladığı şekli, sanatını koyacağı gümüş eşyanın üstüne çizer. Çizilen taslağın üstüne usta, çelik uçlu kılcal kalemle büyük bir titizlikle ince kanallar açar. 750 derecelik ısıda karıştırılarak savat adı verilen alaşım elde edilir. Soğumaya bırakılan kütle toz haline gelinceye kadar önce örs üzerinde, daha sonra havanda dövülür. Sonra daha önce açılmış olan kılcal kanallara sürülür ve cilalanarak kullanıma hazır hale gelir. İyi savat, her geçen gün daha fazla parlar.

42 yıldır savat ustalığı yapan Sadık Binici, Van’da kurduğu atölyede kadın ustaları ile birlikte gümüşleri işlemeye devam ediyor.

“GÜNÜMÜZDE USTA SAYISI ÇOK AZ”

Konuyla ilgili konuşan savat ustası Sadık Binici, savat sanatıyla 1992 yılında tanıştığını ve ilk olarak gayrimüslim ustasından bunun eğitimini aldığını belirtti.

Çerkez kalemkâr ustasının yanında da bu sanatı geliştirdiğini ifade eden Binici, “Savat sanatını çok seviyor, merak ediyor ve araştırıyordum. 100 yıl önce Van’da bin 500 civarında usta varmış. Şu an ise usta sayısı çok az ve biz burada 6 kişi çalışıyoruz. Savatın gümüşle birleştirme esnasında onun ısısını çok iyi ayarlamak gerekiyor. Savatın bir özelliği de siyahla beyazın birbirine çok yakışmasıdır. Bölgemizdeki figürleri de kullandığımız zaman çok farklı bir güzellik ortaya çıkıyor” dedi.

“SELÇUKLU VE OSMANLI FİGÜRLERİNİ KULLANIYORUZ”

Gümüşün tek başına bir anlamı olmadığını ancak savatla güzel bir uyum sağladığını dile getiren Bilici, “Savatlı gümüşte Urartu modellerini dünyada ilk kullanan atölyeyiz. Urartu ve Van figürlerinin yanı sıra Selçuklu, Osmanlı figürlerini kullanıyoruz. Dünyanın birçok yerine gönderiyoruz. Amerika’ya ve Avrupa’nın birkaç ülkesine de gönderdik. Talep olduğu sürece de Türkiye’nin her tarafına ürünlerimizi

“SAVAT SANATI KAYBOLMAMALI VE GELECEK NESİLLERE AKTARILMASI GEREKİYOR”

Yaptığı araştırmaya göre tarihte kadın savat ustasına denk gelmediğini ileri süren 17 yılık savat ustası Selma Uçar ise “Bu alanda kadın savat ustasının olması gerektiğini düşünüyorum. Ben de bir kadın olarak sabır ve merakla bu işi yürüttüm. Ustamın yaptığı savatları pürdikkat izledim. Savat sanatı kaybolmamalı ve gelecek nesillere aktarılması gerekiyor” şeklinde konuştu.

9 yıllık savat ustası Dilber Aksu da savat sanatının yok olmaması için ekip olarak çalışmalar yürüttüklerini kaydetti.

 

Kaynak: CEBRAİL TEMUR - HABER GÜRPINAR

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.