İBB Meclisi Hukuk Komisyonu Başkanı Muhammet Kaynar, İSPARK’ın geçen yılki faaliyet zararının 29 milyon 918 bin lira, öz kaynaklar toplamının ise eksi 17 milyon 594 bin lira olduğunu belirterek, şirketin iflas durumunda bulunduğunu söyledi.
Kentteki en büyük otopark işletmecisi konumundaki İSPARK son yıllarda faaliyet zararı açıklarken şirketin idari yönetimi ve mali tabloları İBB Denetim Komisyonu ve Sayıştay raporlarına da yansıdı.
İBB Hukuk Komisyonu Başkanı olan ve dönemlik çalışan Denetim Komisyonuna da başkanlık yapan Kaynar, komisyonun İSPARK’a ilişkin elde ettiği bilgiler ve şirketin durumuyla ilgili AA muhabirine açıklama yaptı.
Kaynar, İSPARK’ın 2005’te belediyeye ait otoparkları devralıp tek elden işleterek, kentli olma ve park etme kültürünü yerleştirme amacıyla kurulduğunu dile getirdi.
İSPARK’la, İstanbul’da kayıt dışı para toplayan “değnekçiliğin” önüne geçildiğini anlatan Kaynar, yatırım ve projelerle kaliteli bir park sistemi oluşturulduğunu, ulaşım arterlerine kurulan otoparklarla da toplu ulaşımın teşvik edildiğini kaydetti.
– 2012-2013 döneminde 4 milyar avroluk değer
Kaynar, şirketin 2019 öncesinde yatırımlar yaptığını, sermaye giderleri dolayısıyla zarar ettiğini aktararak, İSPARK’ın 2012-2013 döneminde 4 milyar avroluk değere ulaştığını belirtti.
İSPARK’ın 2019 seçimleri öncesinde 101 bin araçlık parka sahip olduğunu aktaran Kaynar, inşa ve ihale sürecinde olanlarla birlikte 145 bine yakın bir kapasiteye ulaşacak şekilde bırakıldığını dile getirdi.
Kaynar, 2022 yılı faaliyet raporlarına göre İSPARK’ın 123 bin araç kapasitesine sahip olduğunu, 10 bini inşa halinde 2 bini ise ihale sürecinde olmak üzere toplam 12 bin araçlık yatırımın sürdüğünü kaydetti.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 2019 seçimleri öncesinde “İSPARK nasıl zarar eder, anlayamıyorum” ifadesini kullandığına dikkati çeken Kaynar, “Denetim Komisyonu olarak, bunu söyleyen bir başkan herhalde İSPARK’ta farklı şeyler yapmıştır umuduyla verileri istedik ama ortadaki tablo çok kötü.” dedi.
Komisyon olarak 2018 ile Haziran 2023 döneminin verilerinin ellerinde olduğunu belirten Kaynar, şirketin yönetim ve mali durumunun iç açıcı olmadığını söyledi.
– “İlçe belediyelerine ödenen pay yüzde 47 düşmüş”
İSPARK’ın İBB ve ilçe belediyelerine işletme payı verdiğini de aktaran Kaynar, şöyle devam etti:
“2018’de otoparklardan İBB’ye işletme payı olarak 54 milyon 550 bin lira, 2022’de ise 68 milyon 818 bin lira gelmiş. Yüzde 26’lık artış var. Ancak 2018’de 6 TL olan otopark ücretleri yüzde 300 artışla 2022’de 18 TL olmuş. Buna karşın İBB’ye gelen pay yüzde 26 artmış. İlçe belediyelerine gelen pay ise 2018’de 8 milyon 572 bin TL iken 2022’de 4 milyon 491 bin TL. Yani yüzde 47 düşmüş. Bu paylar, personel vesaire hiçbir şey düşülmeden brüt gelir üzerinden yapılır. Otopark ücretindeki artışın doğrudan pay olarak yansıması lazım. Yani 2018’de 54 milyon lira olan İBB payının yüzde 300 artması gerekiyordu.”
– “Öz kaynakları bile bitmiş”
İSPARK’ın mali tablolarına değinen Kaynar, şu ifadeleri kullandı:
“İSPARK’ın 2018’de faaliyet karı 707 bin 238 lira. 2022’de ise faaliyet zararı 29 milyon 918 bin lira. 2018’de öz kaynaklar toplamı 52 milyon 410 bin lira. 2022’de öz kaynaklar toplamı ise maalesef eksi 17 milyon 594 bin lira. Hukuken, teknik olarak iflas durumunda. Öz kaynakları ekside olan bir şirketin aslında iflasını talep etmesi gerekiyor. Bu şirketin 2022 yılı sonu itibarıyla 308 milyon 622 bin lira da borcu bulunuyor.”
Resmi verilere göre şirketin 2018’deki personel sayısının 2 bin 237 olduğunu, 2021’de toplam personel sayısının 2 bin 465’e yükseldiğini aktaran Kaynar, aynı dönemde alt kiralamalar sebebiyle otopark sayısının da düştüğünü vurguladı.
Şirketin 2019’dan Haziran 2023’e kadar 1092 kişiyi işten çıkardığını söyleyen Kaynar, bu işçilerden 38’ine kesinleşen mahkeme kararına rağmen işe iade edilmediğini için şirket kasasından 1 milyon 146 bin lira ödeme yapıldığını, ayrıca 39 kişiye de 1 milyon 561 bin lira boşta geçen süre tazminatı ödendiğini bildirdi.
– “Ortada tarifi mümkün olmayan bir kayıp var”
Şirketteki uzman sayısının da olağan dışı arttığının altını çizen Kaynar, şöyle devam etti:
“2018’de 24 olan uzman sayısı 2021’de 92’ye çıkmış. Burada mesele uzman ihtiyacı değil. CHP referansıyla gelenlere, diğer işçilerden farklı maaş alabilmeleri için ‘uzman’ sıfatı verilmiş. İSPARK personeline hukuki süreç nedeniyle toplu sözleşme yapamadıkları için uzun süredir zam yapmıyorlar. Büyükşehire, ilçe belediyelerine verilen pay azalıyor, otopark ücreti artıyor, personelin ücreti ise aynı oranda artmıyor. Ortada tarifi mümkün olmayan bir kayıp var. 2018’de 16 olan yönetim kurulu üye sayısı 20’ye çıkarıldı. Temmuz 2019’dan Haziran 2023’e kadar 54 kişi değişim usulüyle bu yönetimde görev almış. 4 yıllık dönemde 6 defa yönetim kurulu başkanı değişmiş. Yine bu 4 yıllık sürede 6 defa şirketin genel müdürü değişmiş. 4 senede 6 defa yönetim kurulu başkanı ve genel müdürü değişen, 54 ayrı yönetim kurulu üyesi tarafından yönetilen bir şirketin zaten ekonomik olarak verimli çalışma yapması, kaliteli hizmet üretebilmesi mümkün değildir. Buna bir de personel sirkülasyonunu ekleyebiliriz.”
Otopark ücretlerinin saatlik olarak 52 liraya ulaştığı bir dönemde mevcut finansal tabloda gelirlerin nerelere harcandığı verisine sahip olmadıklarını söyleyen Kaynar, ortada ciddi bir borç yükü, öz kaynak kaybı ve faaliyet zararı bulunduğunu ifade etti.
– Sayıştay raporunda yer alan uyarılar
Sayıştay Başkanlığının Ekim 2022’de hazırladığı “2021 Sayıştay Denetim Raporu”nda, İSPARK’la ilgili bazı önemli bulgular da yer alıyor.
Raporda, otoparkların ihale yapılmaksızın “alan aboneliği” adı altında üçüncü kişilere kullandırılması, ödenmeyen otopark bedellerinin mali tablolarda izlenmemesi, bazı şirket çalışanları ve aile fertleri için yapılan özel sağlık sigortası bedellerinin şirket bütçesinden karşılanması, şirket öz kaynaklarının yıllar itibarıyla eksi bakiye vermesi, işçilerin yıllık ücretli izinlerinin kanuna uygun kullandırılmaması, personele yıllık 270 saatin üzerinde fazla çalışma yaptırılması, şirket ana hizmet binasının ruhsatsız olması, yasal yükümlülüklerin zamanında yerine getirilmemesi ve bu nedenle ilave masraflara katlanılması, şirket personelinin herhangi bir sözleşme olmaksızın Büyükşehir Belediyesinde görevlendirilmesi gibi bulgulara yer veriliyor.