Tıbbi Onkoloji Kliniği Uzm. Dr. Neslihan Özyurt Kemoterapi alırken onkoloji hekimi dışındaki kişiler tarafından önerilen bitkisel ve doğal şifalı ürünlerle birlikte vitamin ve mineral gibi takviyelerden uzak durulması gerektiğini belirtti
Kemoterapi alırken onkoloji hekimi dışındaki kişiler tarafından önerilen bitkisel ve doğal şifalı ürünlerle birlikte vitamin ve mineral gibi takviyelerden uzak durulması gerektiğini belirten Tıbbi Onkoloji Kliniği’nden Uzm. Dr. Neslihan Özyurt, “Bu tür ilaçlar kemoterapinin etkinliğini azaltarak tedavi başarısını olumsuz etkileyebilir” dedi. Onkoloji hekimi dışındaki kişiler tarafından önerilen bitkisel ilaçların kanser hastalığının tedavisinde tercih edilmemesi gerektiğine dikkat çeken Medical Park Ordu Hastanesi Tıbbi Onkoloji Kliniği’nden Uzm. Dr. Neslihan Özyurt, kanser tedavisi hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
Sağlık sorunlarına yol açabilir
Bitkisel ilaçların kanser hastalığını iyileştirdiğine dair kesinleşmiş bir bilimsel kanıt olmadığını söyleyen Uzm. Dr. Neslihan Özyurt, “Kemoterapi alan hastalarda bu ürünlerin kullanımına bağlı olarak başta karaciğer ve böbrek yetmezliği olmak üzere çok ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Bu tür ilaçlar kemoterapinin etkinliğini azaltarak tedavi başarısını olumsuz etkileyebilir” diye konuştu.
Bazı gıdalar tüketilmemelidir
Karadeniz Bölgesi’nde çokça tüketilen sırganın (ısırgan otu), kemoterapi alan hastalarda tüketilmemesi gereken gıdalar arasında yer aldığını vurgulayan Uzm. Dr. Neslihan Özyurt, kemoterapi alan hastalara besin tüketimi ile ilgili şu tavsiyelerde bulundu: “Bilinenin aksine kemoterapi alan hastaların şekerli gıdalar tükettiğinde hastalığının kötüleştiği söylemi kanıtlanmış bir bilgi değildir. Şeker tüketimi tamamen yasak değildir. Fakat hastaların rafine şekerli gıdaları çok miktarda tüketmesi, doğal diyerek bal, pekmez gibi ürünleri fazlaca alması sağlık açısından uygun değildir dedi. Bunun yerine meyve tüketmek, haftada 1-2 kez olacak şekilde hafif sütlü tatlıları tüketmek uygun olabilir. Yine Karadeniz Bölgesi’nde çokça tüketilen ısırgan otunun, kemoterapi alan hastalarda tüketilmemesi gerekir. Bunun dışında turşu ve salamura edilmiş gıdalar ve konserveler, hazır çorbalar ve sakatatlar, aşırı baharatlı ve acılı yiyecekler, tütsülenmiş gıdalar ve ızgaralar, alkol ve tütün ürünleri de kemoterapi alan hastaların tüketmemesi gereken gıdalar arasında yer almaktadır.”
Dökülen saçlar daha gür olarak geri gelebilir
Kemoterapi alırken saç dökülmesinin her zaman olmadığını fakat sık görülen bir yan etki olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Neslihan Özyurt, “Doktorunuz kullanacağınız ilaçların saç döküp dökmeyeceği konusunda bilgi verecektir. Saçlarla birlikte vücudunuzun diğer tüylü bölgelerinde de dökülme olacaktır. Tüylerdeki dökülme sizi ruhsal açıdan rahatsız edebilir; bu duygularınızı paylaşmaktan kaçınmamalısınız. Öncelikle bu yan etkinin tamamen geçici bir süre için sizi etkileyeceğini düşünmelisiniz. Tedaviniz tamamlandığında dökülen saçlar ve tüyler yeniden oluşacaktır ve daha da gür olması mümkündür. Daha önce bu deneyimi yaşamış kişilerle konuşmak sizi rahatlatacaktır. Bazı merkezlerde saç dökülmemesi için uygulanan kafatasına soğuk ve baskı uygulama teknikleri merkezimizde bilinen bazı yan etkilerinden dolayı uygulanmamaktadır” şeklinde konuştu.
Kemoterapi öncesi saçlarınızı kısa kestirebilirsiniz
Uzm. Dr. Neslihan Özyurt, saç dökülmesini azaltabilmemiz için şu önerilerde bulundu: “Öncelikle kemoterapi tedavisine başlamadan önce saçlarınızı kısa kestiriniz. Saç kaybını gizlemek için isterseniz şapka, peruk, eşarp veya başörtüsü kullanabilirsiniz. Saçınız uygunsa kendi saçınızdan peruk yaptırabilirsiniz. Güneşten korunma dışında bu önlemi almanız tamamen kendi isteğinize bağlıdır. Yine saç dökülmesini azaltmak için saçlarınızı besleyici şampuanlarla yıkamalı, iyice durulamalı ve nazikçe kurulamalısınız. Saçlarınızı aşırı taramak ve fırçalamaktan kaçınmalısınız. Geniş dişli tarakları ve yumuşak fırçaları tercih edebilirsiniz. Saç boyaları, sprey, jöle, bigudiler, sıkı tokalar kullanmamalısınız. Elektrikli saç kurutma makinalarını mümkünse tercih etmemelisiniz. Eğer gerekiyorsa sıcaklık düzeyi çok düşük olarak kullanabilirsiniz.”
Kaynak : İHA